Ahmet Kekeç Sözcü'yü yerden yere vurdu
Star yazarı Ahmet Kekeç, Sözcü gazetesinin FETÖ'den değilse de en azından ahlaki yönden yargılanması gerektiğini iddia etti.
Star yazarı Ahmet Kekeç, Sözcü gazetesi hakkında zehir zemberek bir yazıyı kaleme aldı.
Sözcü'ye açılan FETÖ'cü davasında hakimlerin karar vermesi ve bu iddiada bulunan Fehmi Koru'nun yanıt vermesi gerektiğini belirten Ahmet Kekeç, "Sözcü 17-25 Aralık'ta FETÖ'ye çanak tuttuğu için de suçludur" dedi.
İşte Ahmet Kekeç'in bugünkü yazısından bir bölüm:
Sözcü gazetesi sütten çıkma ak kaşık mı?
Sözcü gazetesi davası tahliyeleri hakkında ben ne düşünüyorum?
Müddei olmadığım bir konuda yorum yapmam doğru olmaz.
Bu soruyu, “müddei gazetecilere” soracaksınız.
Bu gazetenin patronunu FETÖ’yle ilişkilendiren (bu genç müteşebbisin FETÖ okullarında ve yurtlarında yetiştiğini söyleyen) arkadaşlara daha çok söz düşüyor.
Esasında gazeteciler olarak tahliyelere sevinmemiz gerekir.
Ben sevinsem mi, üzülsem mi bilemedim. Ama ortada bir mağduriyet varsa (ki, davayla yakından ilgilenen meslektaşlar olduğunu söylüyor), “tahliye” kararına sevinmem çok da tutarsız olmaz.
Fakat dediğim gibi, müddei gazetecilere daha çok söz düşüyor.
Bizi ikna etsinler.
Hem Sözcü gazetesinin patronunu FETÖ’yle ilişkilendireceksin ve söylediklerin iddianamenin en temel suçlamasını oluşturacak, hem de “Söylediklerim iddianameye girdiği için rahatsızım. Bu tahliyeler çok iyi oldu” diyeceksin.
Burada bir problem var.
Bu problemi izale etsinler ve yukarıda da söylediğim gibi bizi ikna etsinler.
İkna olmak istediğim başka hususlar da var...
Burada da söz, Sözcü gazetesinin yöneticilerine ve yazarlarına düşüyor.
Diyelim ki FETÖ’cü değiller... (İddianamedeki ifadesiyle) FETÖ'cü olmamakla beraber FETÖ'ye yardım ve yataklık eylemiyle de uzaktan yakından ilgileri bulunmuyor; tertemiz Atatürkçü, laik, solcu ve yurtsever insanlar.
Bu “yurtseverliklerini” kullandıkları alanda bir problem yok mu?
FETÖ’nün 17/25 Aralık yargı darbesi girişimine tam gaz destek verdiler.
Bir yazarları (“usta gazeteci” diye lanse edilen Emin Çölaşan), gazetesinin kendisiyle yaptığı röportajda, 2013 yılının değerlendirmesini yaparken şunları söylüyordu: “Bizim başaramadığımızı Fetullah ve ekibi başardı. Yolsuzluk olaylarının bizde belgesi yoktu. Onlar, devleti ele geçirmiş olmanın avantajını iyi kullandı.”
Usta gazeteci bununla kalmadı... 17/25 Aralık yargı darbesi girişiminden tam iki yıl sonra, “Şimdi cemaati savunma zamanı” başlığıyla bir yazı yazdı ve devleti ele geçirdiğini itiraf ettiği örgüte destek çağrısında bulundu.
Bu yazının intişar ettiği günlerde, FETÖ’nün bir suç örgütü olduğu tescillenmişti. Hatta örgüt “Paralel Devlet Yapılanması” adıyla devletin kırmızı kitabına girmişti ve “öncelikli tehditler”in en başında yer alıyordu.
Burada bir problem yok mu?
Sözcü gazetesinin FETÖ’ye desteği 15 Temmuz darbesine kadar devam etti.
Ahmet Kekeç'in yazısının tamamını okumak için tıklayın