Ahmet Kekeç o soruyu sorman bile hata
Bırak onlar aynı soruyu kendilerine sorup aynaya baksınlar... İnan ki aynadaki suretleri sırlı camı kırıp: 'Ulan salaaak' diye haykıracaklar...
- GAZETECİLER.COM -
Bizim diğer arkadaşlar (GAZETECİLER.COM) görüp hemen yer vermişler ama biz de aynı konuya girmeden edemedik…
Ahmet Kekeç’in bu günkü makalesinden söz edeceğiz…
Ve elbette teşekkürlerimizi de sunarak başlayacağız buna…
Kekeç kardeş, hiçbir komplekse girmeden sitemizin adresini vermiş köşesinde…
Hoşumuza gitti tabii…
Hani dün demiştik ya, “Kekeç bu kez medyaya çakmadı” diye…
İşte o sevimli yorumumuzu hatırlatıp hatırımızı kırmamış…
Medyada, akılları beden deliklerinden birine kaçmış kimilerine hak ettikleri şekilde hitap etmiş...
Makalesinin en güzel bölümlerinden biri ise şu sözler:
“Madem gazete olarak Dursun Çiçek gibilerin ‘eylem planları’na kapalıydınız da, tarihinizdeki ‘andıç ayıpları’ ve manşete çektiğiniz karargah çıktıları ne oluyordu?”
Sevgili Ahmet kekeç;
Hani makalende, “Senin başka işin yok mu arkadaş? Saplantılı mısın, takıntılı mısın, manyak mısın?” diye sorulabileceğini hatırlatıp, kendi soruna “hiçbiri değilim” diye cevap veriyorsun ya…
Aslında o soruyu sorman bile gereksizdi…
Medyada biz kırk kişi birbirimizi biliyoruz…
“Askeri darbeler” iyidir diyenlere bu gün artık az gelişmiş ve hatta geri kalmış ülkelerde bile “salak” dediklerine göre sen kendine öyle bir soruyu nasıl yakıştırıyorsun?..
Bırak onlar aynı soruyu kendilerine sorup aynaya baksınlar…
İnan ki aynadaki suretleri sırlı camı kırıp:
“Ulan salaaakkk!” diye haykıracaktır yüzlerine…
Bizim diğer arkadaşlar (GAZETECİLER.COM) görüp hemen yer vermişler ama biz de aynı konuya girmeden edemedik…
Ahmet Kekeç’in bu günkü makalesinden söz edeceğiz…
Ve elbette teşekkürlerimizi de sunarak başlayacağız buna…
Kekeç kardeş, hiçbir komplekse girmeden sitemizin adresini vermiş köşesinde…
Hoşumuza gitti tabii…
Hani dün demiştik ya, “Kekeç bu kez medyaya çakmadı” diye…
İşte o sevimli yorumumuzu hatırlatıp hatırımızı kırmamış…
Medyada, akılları beden deliklerinden birine kaçmış kimilerine hak ettikleri şekilde hitap etmiş...
Makalesinin en güzel bölümlerinden biri ise şu sözler:
“Madem gazete olarak Dursun Çiçek gibilerin ‘eylem planları’na kapalıydınız da, tarihinizdeki ‘andıç ayıpları’ ve manşete çektiğiniz karargah çıktıları ne oluyordu?”
Sevgili Ahmet kekeç;
Hani makalende, “Senin başka işin yok mu arkadaş? Saplantılı mısın, takıntılı mısın, manyak mısın?” diye sorulabileceğini hatırlatıp, kendi soruna “hiçbiri değilim” diye cevap veriyorsun ya…
Aslında o soruyu sorman bile gereksizdi…
Medyada biz kırk kişi birbirimizi biliyoruz…
“Askeri darbeler” iyidir diyenlere bu gün artık az gelişmiş ve hatta geri kalmış ülkelerde bile “salak” dediklerine göre sen kendine öyle bir soruyu nasıl yakıştırıyorsun?..
Bırak onlar aynı soruyu kendilerine sorup aynaya baksınlar…
İnan ki aynadaki suretleri sırlı camı kırıp:
“Ulan salaaakkk!” diye haykıracaktır yüzlerine…
