MEDYA KÖŞESİ

Ahmet Kekeç o sorusunu değiştirmedi!

"Daha önce de sormuştum... Tekrarlıyorum" dedi ve sorduğu soru yüzünden gelen eleştiileri bakın nasıl yanıtladı...

Ahmet Kekeç o sorusunu değiştirmedi!

GAZETECİLER.COM - Star yazarı Ahmet Kekeç, bugün köşesinde "Söyledikleriniz, karşınızdakinin “anlama kapasitesine” çarpıyor, kırılıyor, ve başka bir şeye dönüşerek size geri dönüyor." yazdı ve geçen hafta Balbay ile ilgili yazdıkları nedeniyle kendisine yapılan eleştirlere yanıt verdi.

"Faraza, geçen hafta Nedim ve Ahmet’le ilgili düşüncelerimi yazdım... Tutuklu yargılanmamaları ve hemen salıverilmeleri gerektiğini savundum.

Çünkü, bu iki arkadaşımızın (buna Mustafa Balbay’ı da dahil edebiliriz) nevi şahsına münhasır “gazetecilikleri”, bence tutuklu yargılamayı gerektirmiyor.

Peki, tutuklandılar diye, bu “gazetecilikleri” eleştirmeyecek miyiz?

Daha önce de sormuştum...

Tekrarlıyorum:

Devletin derinliklerinde “manipülasyon yapmak” gazetecilik midir?

Karşıtlıklar ve tersleşmeler yaratmak yahut “kurumsal düşmanlıklara” zemin hazırlamak gazetecilik midir?

Bir kesimin inanç ve değer tercihlerini yargılamak, bu yargılama çerçevesinde ideolojik gruplara alan açmak gazetecilik midir?

Bu soruları sordum diye, ne “iktidar yalakalığım” kaldı, ne “cemaat muhipliğim”, ne “vatan hainliğim”, ne “Cumhuriyet düşmanlığım...”

Bir sol gazete de, sorduğum soruları, “karalama kampanyası” için fırsata çevirdi.

Bu “sol gazete”ye soruyorum:

Bence hemen salıverilmesi ve “yasama faaliyetine” katılması gereken Mustafa Balbay hangi kitabından yahut düşüncesinden dolayı içeride?

Darbecilerle teşrik-i mesai halinde yakalanmak, ne zamandan beri düşünce suçu sayılır oldu?

Balbay mahut günlüğünde kimlerle (hangi general ve amirallerle) temas kurduğunu, “hangi şartlarda gelmelerinin daha uygun olacağını”, ne tür bir koordinasyon faaliyeti içinde bulunduğunu anlatıyordu tatlı tatlı ya da acı acı...

Bunu ahlaklı bir tutum, masum bir gazetecilik faaliyeti mi saymalı?

Önce cevabınızı görelim...

İşin “sivil vesayet” boyutunu sonra konuşuruz..."

 

Ahmet Kekeç'in yazısının tamamını buradan okuyabilirsiniz.

ÇOK OKUNANLAR