MEDYA KÖŞESİ

Ahmet Kekeç mahkemelere neden isyan etti?

Star yazarı Ahmet Kekeç bugün adeta isyan etmiş. Bu sefer hukukun basın yayın davalarında gösterdiği çifte standardı eleştirmiş..

Ahmet Kekeç mahkemelere neden isyan etti?

GAZETECİLER.COM

Star yazarı Ahmet Kekeç bugün adeta isyan etmiş. Kendisine basın yoluyla yapılan hakaretleri mahkemelerin es geçemesine karşın birisi hakkında 'şaibeli' demesinin bile mahkemece  ceza verme sebebi sayılmasını

En beyefendi yazarın dediğine bakın hele! 

(...)

Geçmiş gün, Aydın Doğan’ın “eks” mevkutelerinden biri, sürmanşetten fotoğrafımı yayınlayıp, altına “Filanca gazetenin onursuz yazarı, utanmaz adam” gibilerden laflar döşenmiş, sonra da çalıştığım onursuz gazetenin güya şaibeli ilişkilerini (alçak adamlara istihdam sağladığını filan) faş etmişti.

Kimseyi mahkemeye vermiyorum.

Elimde kalemim var, bizzat halletmeyi tercih ediyorum.

Bu gazeteyi de mahkemeye vermedim. Bizzat hallettim ve sorumlularını insan içine çıkamaz hale getirdim

Fakat, güya şaibeli ilişkileri faş edilen ve “alçak adamlara istihdam sağlamakla” maruf onursuz gazetem, “kurumsal saygınlığına halel geldiği” gerekçesiyle dava açtı.

Sonuç ne oldu biliyor musunuz?

Kaybetti.

Farklı bir aidiyetten geliyorsanız, zenciyseniz, “öteki” sınıflandırmasının öznesi durumundaysanız, kaybediyorsunuz.

Başbakan Erdoğan da kaybediyor.

Diyeceksiniz ki, “Başbakan’dır, güç ve iktidar sahibidir, emrinde şu kadar polis, bu kadar asker vardır, bir sözüyle oldurabilmektedir,

şöyledir böyledir... Nasıl kaybeder?”

Bunun güç ve iktidar sahibi olmakla ilgisi yok.

Kaybediyor işte.

Kendisine olmadık hakaretler eden Tuncay Özkan’a kaybetmişti.

Dün de, Mehmet Türker’e kaybettiği haberi geldi...

Bunu, “Mahkemelerimiz etki altında kalmıyor, bağımsız karar alabiliyor, ne güzel” diye hayra yorabilirsiniz.

Ben de hayra yorma taraftarıyım.

Fakat ortada bir standartsızlık var.

Başbakan’ı ucuzlukla, onursuzlukla suçlayabilirsiniz, her türlü hakareti yağdırabilirsiniz. Ama şaibeli ilişkileri saptanmış (ve kayıtlara geçmiş) bir bürokrat hakkında “şaibeli” nitelemesini kullanamazsınız. Benim karşı çıktığım husus bu.

Mehmet Türker kim mi?

Mehmet Türker, uzun süre “amiral gemisi”nde çalışmış deneyimli bir gazeteci ağabeyimizdir. Nezihtir, terbiyelidir, İstanbul beyefendisidir.

Buna, bir zamanlar Gözcü gazetesinde köşe vermişlerdi, oradan şarlayıp duruyordu. Şimdi Sözcü’de yazıyor.

Başbakan’a “onursuz” diyen bu beyefendi, bu satırların yazarını da “İktidarın yalaka köpeği, kemik bulmuş gibi havlıyor” diye taltif etmişti.

Bu kadar “beyefendi” bir adamdır işte...

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar