Ahmet Kekeç kaybetti çünkü...
Bir dönemler Hükümetin, Başbakan'ın ve Ak Partili yazarların "gözdesi" olan Nuray Mert birden "namert" oldu...
Ahmet Kekeç bir zamanlar (kısa bir zaman öncesine kadar) çok yakın dost olarak görmese de kendi mahallesine ve Ak Parti Hükümeti'ne büyük ve samimi destek veren Nuray Mert'i pek bir beğeniyordu...
Sonra ne oldu?.. Nasıl oldu bilinmez...
En azından bizim elimizde o yönde somut bir bilgi yok...
Nuray Mert de, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Şahin Alpay (Oyunu Ak Part'ye değil, HAS Parti'ye vereceğini açıkladı), Ali Bayramoğlu, Cengiz Çandar, Gülay Göktürk gibi, Hükümet'i eleştirmeye, bazı yanlışlar yapıldığını yazmaya, söylemeye (doğrularını söylmeye, yazmaya da devam ederek) başladı...
Ve işte o andan itibaren Ahmet Kekeç ve mahalleli arkadaşlarının hücumuna uğradı...
Nuray Mert geçtiğimiz günlerde, AFT'e verdiği bir demeçte, Güneydoğu'da asimilasyon yapıldığı yıllarda bölgede yol inşaasının hızlandırıldığını hatırlattıktan sonra ÜSTÜNE BASA BASA, bugünkü yol yapımı çalışmalarını o günkü yapımlara benzetmediğini de işaret ederek; Ak Parti Hükümeti'nin bölgede askeri operasyonlara göz yumduğunu söyledi...
Vay efendim vay!..
Sen misin böyle bir irade beyanında bulunan!..
Bir dönemler Hükümetin, Başbakan'ın ve Ak Partili yazarların "gözdesi" olan Nuray Mert birden "namert" oldu...
Bir an için Nuray Mert'in, az önce hatırlattığımız konuşmasını şerh düşerek değil de alenen söylediğini düşünelim...
Söyleyemez mi?..
Söylerse "suç" mu işlemiş olur? Yoksa görüşünü mü belirtmiş olur?..
Başbakan, muhalefet partilerini (ille de cumhuriyetin kurucusu CHP'yi) rejime ihanetle suçlarken ayıp mı ediyor?..
Asla...
Çünkü Başbakan öyle düşünüyor?..
Ve öyle cdüşünmesi onun n doğal hakkı...
CHP'nin 68 sene önce camiileri kapattığını (2. Dünya Savaşı sırasında bir veya iki camii buğday deposu olarak kullanıldı çünkü silo yapmaya imkân yoktu) ileri söylerken "cürüm" mü işliyor?..
Kurtuluş Savaşı kahramanlarından biri olan dönemin cumhurbaşkanı İnönü'ye ve ailesine hakaret mi ediyor?..
Yooo...
Öyle öğrenmiş öyle söylüyor...
CHP'liler de Nurslu Said'e halen "Vatan Haini" iftirasını atmıyorlar mı?..
Ne yapsınlar?..
Onlar da öyle öğrenmişler, öyle öğretilmişler...
Demek istememiz şu...
Nuray Mert, asla "namert" değildir...
Özgür düşüncelerini açıklarken, Dersim katliamı başta olmak üzere bölgede 75 yıl önce bizzat devlet tarafından işlenen cinayetlere haklı olarak atıfta bulunmuştur...
Yani...
Nuray Mert'i "namertlikle" suçlayan, "kaçtığını" iddia eden Ahmet Kekeç (), bir meslektaşına ve hem de kısa bir süre öncesine kadar alkış tuttuğu bir Hanımefendi meslektaşına "hakaret" ettiği için kaybetti...
Sonra ne oldu?.. Nasıl oldu bilinmez...
En azından bizim elimizde o yönde somut bir bilgi yok...
Nuray Mert de, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Şahin Alpay (Oyunu Ak Part'ye değil, HAS Parti'ye vereceğini açıkladı), Ali Bayramoğlu, Cengiz Çandar, Gülay Göktürk gibi, Hükümet'i eleştirmeye, bazı yanlışlar yapıldığını yazmaya, söylemeye (doğrularını söylmeye, yazmaya da devam ederek) başladı...
Ve işte o andan itibaren Ahmet Kekeç ve mahalleli arkadaşlarının hücumuna uğradı...
Nuray Mert geçtiğimiz günlerde, AFT'e verdiği bir demeçte, Güneydoğu'da asimilasyon yapıldığı yıllarda bölgede yol inşaasının hızlandırıldığını hatırlattıktan sonra ÜSTÜNE BASA BASA, bugünkü yol yapımı çalışmalarını o günkü yapımlara benzetmediğini de işaret ederek; Ak Parti Hükümeti'nin bölgede askeri operasyonlara göz yumduğunu söyledi...
Vay efendim vay!..
Sen misin böyle bir irade beyanında bulunan!..
Bir dönemler Hükümetin, Başbakan'ın ve Ak Partili yazarların "gözdesi" olan Nuray Mert birden "namert" oldu...
Bir an için Nuray Mert'in, az önce hatırlattığımız konuşmasını şerh düşerek değil de alenen söylediğini düşünelim...
Söyleyemez mi?..
Söylerse "suç" mu işlemiş olur? Yoksa görüşünü mü belirtmiş olur?..
Başbakan, muhalefet partilerini (ille de cumhuriyetin kurucusu CHP'yi) rejime ihanetle suçlarken ayıp mı ediyor?..
Asla...
Çünkü Başbakan öyle düşünüyor?..
Ve öyle cdüşünmesi onun n doğal hakkı...
CHP'nin 68 sene önce camiileri kapattığını (2. Dünya Savaşı sırasında bir veya iki camii buğday deposu olarak kullanıldı çünkü silo yapmaya imkân yoktu) ileri söylerken "cürüm" mü işliyor?..
Kurtuluş Savaşı kahramanlarından biri olan dönemin cumhurbaşkanı İnönü'ye ve ailesine hakaret mi ediyor?..
Yooo...
Öyle öğrenmiş öyle söylüyor...
CHP'liler de Nurslu Said'e halen "Vatan Haini" iftirasını atmıyorlar mı?..
Ne yapsınlar?..
Onlar da öyle öğrenmişler, öyle öğretilmişler...
Demek istememiz şu...
Nuray Mert, asla "namert" değildir...
Özgür düşüncelerini açıklarken, Dersim katliamı başta olmak üzere bölgede 75 yıl önce bizzat devlet tarafından işlenen cinayetlere haklı olarak atıfta bulunmuştur...
Yani...
Nuray Mert'i "namertlikle" suçlayan, "kaçtığını" iddia eden Ahmet Kekeç (), bir meslektaşına ve hem de kısa bir süre öncesine kadar alkış tuttuğu bir Hanımefendi meslektaşına "hakaret" ettiği için kaybetti...