Ahmet İnsel
Onun için adımız "Tayyip'in yalakası"na çıktığı halde bütün demokratikleşme, özgürleştirme, hukukun üstünlüğü ilkesine...
Sadece Ak Parti hükümetlerine değil, daha önce demokratikleşme ve hukukun üstünlüğü ilkesini samimiyetle benimseme yolunda adım atan bütün hükümetlere destek veren Prof. Ahmet İnsel, bugünkü Radikal'de "Polis-yargı oligarşisi" başlığı altında yayımlanan makalesinin girişinde şunları yazıyor:
Hükümetin Kürt sorununun barışçıl çözümü için Türkiye’nin tüm bölgelerinde tartışma ve bilgilendirme amaçlı attığı adım, bunun bütünüyle serbest bir tartışma ortamında gerçekleşmesiyle amacına ulaşabilir. Bütünden kastımız, hükümet politikalarının da bütünüyle serbestçe tartışıldığı, eleştirildiği veya desteklendiği bir ortamdır. Bu ortam şu anda Türkiye’de yok. Bugün bunun önündeki en büyük engel yargının muhalif görüşlere karşı aldığı sistemli tavır. Bir de basında giderek sayısı artan susturulan isimler listesi.
Daha ayrıca bir yoruma gerek var mı?..
İşte bu!..
Sadece son günlerde değil, şu işe soyunduğumuz ilk günden beri savunduğumuz işte bu...
Onun için adımız "Tayyip'in yalakası"na çıktığı halde bütün demokratikleşme, özgürleştirme, hukukun üstünlüğü ilkesine saygı duyma uygulamalarına destek verdik Başbakan ve hükümetlerinin...
Ama aynı şekilde bu ilkelere ters davranıldığında, özgürlükler kısıtlandığında, hukukun üstünlüğü ilkesinden uzaklaşıldığında itiraz ettik...
Ne destek verirken yalakalık yapmak vardı aklımızda, ne de itiraz ederken düşmanca davranmayı düşündük...
Bizim demokrasi ve hukuk anlayışımızla paralellik gösteren Ahmet İnsel'i de bu nedenle "kazanan" ilân ediyoruz...
Hükümetin Kürt sorununun barışçıl çözümü için Türkiye’nin tüm bölgelerinde tartışma ve bilgilendirme amaçlı attığı adım, bunun bütünüyle serbest bir tartışma ortamında gerçekleşmesiyle amacına ulaşabilir. Bütünden kastımız, hükümet politikalarının da bütünüyle serbestçe tartışıldığı, eleştirildiği veya desteklendiği bir ortamdır. Bu ortam şu anda Türkiye’de yok. Bugün bunun önündeki en büyük engel yargının muhalif görüşlere karşı aldığı sistemli tavır. Bir de basında giderek sayısı artan susturulan isimler listesi.
Daha ayrıca bir yoruma gerek var mı?..
İşte bu!..
Sadece son günlerde değil, şu işe soyunduğumuz ilk günden beri savunduğumuz işte bu...
Onun için adımız "Tayyip'in yalakası"na çıktığı halde bütün demokratikleşme, özgürleştirme, hukukun üstünlüğü ilkesine saygı duyma uygulamalarına destek verdik Başbakan ve hükümetlerinin...
Ama aynı şekilde bu ilkelere ters davranıldığında, özgürlükler kısıtlandığında, hukukun üstünlüğü ilkesinden uzaklaşıldığında itiraz ettik...
Ne destek verirken yalakalık yapmak vardı aklımızda, ne de itiraz ederken düşmanca davranmayı düşündük...
Bizim demokrasi ve hukuk anlayışımızla paralellik gösteren Ahmet İnsel'i de bu nedenle "kazanan" ilân ediyoruz...