Ahmet Hakan'ın yanılgısı
Bu ülkede askeri darbe dönemlerinin bir numaralı ekonomi dâhisi Aydın Doğan, Başbakan’la neden hır çıkarsın?..
ADNAN BERK OKAN
* Eğer bu hükümet, “geleneksel iktidar kurumları”nın haksız egemenliğini yerle bir edip yerine demokratik kurumları getirmek için mücadele etmiyorsa…
Hükümet Aydın Doğan’la, Aydın Doğan Hükümetle niye kavga etsin?..
Cumhuriyet döneminde, “geleneksel iktidar kurumları”nın haksız egemenliğini Aydın Doğan’dan daha etkin kullanabilen bir başka medya patronu var mı?..
* Eğer bu hükümet, “geleneksel iktidar kurumları”nı devirirken yerine Aydın Doğan’ın “hazırlayıp sunduğu” kurumları değil de yerine kendi kurumlarının egemenliğini getirmiyorsa, Aydın Doğan’ın kalemşorları niçin Allah’ın her günü Başbakan’a çaksınlar?..
* Eğer bu hükümet, gerçekten de “darbeler dönemi”ni bitirmek üzere acayip riskli bir mücadele dönemi başlatmamışsa…
28 Şubat’ta TSK’yı tepe tepe kullanıp hükümet yıkan, hükümet kuran Aydın Doğan’ın “sağ eli” Mehmet Yakup ile “sol eli” Özdemir İnce neden günlük yazılarını Hükümetle kavga etmeye ayırsın?..
* Eğer bu hükümete yönelik itirazların tümü, “darbe korkusunu sistem üzerinde kalıcı bir korku unsuru” olarak sürdürmek isteyenlerden gelmiyorsa; bu ülkede askeri darbe dönemlerinin bir numaralı ekonomi dâhisi Aydın Doğan, Başbakan’la neden hır çıkarsın?..
* Eğer Ergenekon büyük arınma süreci fırsatı değilse, Aydın Doğan; Ergenekon davası kapsamında yapılan bütün soruşturmaları neden bu kadar sulandırsın?…
* Eğer hükümete yönelik her türlü eleştiri, “bir odaktan yönlendirilmiş kasıtlı kampanya” değilse, Aydın Doğan medyası niçin her gün yeni bir 28 Şubat hazırlığı içinde “suçüstü” yakalansın?..
* Eğer demokrasiye gönül vermiş birkaç demokrat müteşebbis, “memlekete çok sesli bir medya lazım” fikrinden yola çıkarak gazete ve TV satın almıyorsa, Aydın Doğan niye “Eyvah gitti benim medya kartelim” ağlaşmaları yapsın?..
* Eğer hükümet eliyle yeni bir “medya düzeni” oluşturulma çabası, iktidar kıyakları ile gerçekleştirilmeye çalışılıyorsa, böyle bir pastayı tek başına yemeye alışmış Aydın Doğan neden dişlerini bilemek yerine pastaya uzaktan baksın?..
* Amaa…
Bu demek değildir ki, “yandaş” adı verilenleri hepsi, hükümetin kayıtsız şartsız destekçisi değil de müthiş ilkeli adamlardır…
Örneğin?..
28 Şubat sürecinde, Ankara/Mustafa Özbek tesislerinde yapılan ANAP Kongresinde, (merhume) Gülçin Telci ile birlikte ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz’a “Seni seviyoruuuuzzzzz Mesut Beyyyy!..” diye haykıran; dönemin Başbakan Yardımcısı Dışişleri Bakanı Tansu Çiller’e ise yapmadığı hakareti bırakmayan Nazlı Ilıcak’ın ilkesini okumak için neresine bakmak lâzım…
Bakarsak, kötü kokudan burnumuzun direği kırılmaz mı?..
Not: Bu yazı; Ahmet Hakan’ın yazısına cevap olarak attırılmıştır(!)…