MEDYA KÖŞESİ

Ahmet Hakan’ın 13 yıllık sırrı!

Fadime Şahin’in polis marifetiyle “derdest” edildiği o evin ünlü ve şer'i çapkınımız Hüseyin Üzmez’e ait olduğunu hiç söylemiyorsun Ahmet!…

Ahmet Hakan’ın 13 yıllık sırrı!

GAZETECİLER.COM
Ahmet Hakan
bugün bizleri 13 yıl öncesine götürüyor…
Refahyol Hükümeti dönemi…
Başbakan Erbakan, kamuya ait mevduatın, kamu bankalarında ve tek bir hesapta toplanmasını istiyor…
Neden?..
Çünkü kamunun mevduatı özel bankalarda ve “sıfır faizle” yatıyor kuzu kuzu…
Erbakan’ın yaptığı alenen özel sektör düşmanlığı(!)…

İyi ama Müslüm Gündüz İle Fadime Şahin’in polis marifetiyle “derdest” edildiği o evin ünlü  ve şer'i çapkınımız Hüseyin Üzmez’e ait olduğunu hiç söylemiyorsun Ahmet!…
O olay anlatılırken Hüseyin Üzmez’in adını geçirmezsen anlattıklarının hepsi “havada” kalır…
Ne yani?..
Hüseyin Üzmez de mi 28 Şubatçılara çalışıyordu o günlerde?..
Yahu ne milletiz be!..
Kafalarımız komplo teorisi üretmekten başka bir işe yaramıyor mu ne?.. 

A.B.O.


Özel bankaların tatlı kârlarını tıraşlama operasyonu…
“Özel banka” dediysek hepsi değil haaa!..
Hepi topu en irilerinden ve dirilerinden iki, bilemediniz üçü…
Ve bir de yeni yetmelerden biri…
İşte o günlerde ortalık mürteci(!)den geçilmiyor…
Elinizi sallasanız mürtecie çarpacak…
İşte o günlerden bir olayı anlatıyor Ahmet Hakan
Bakın nasıl…

Derken... Bir gün...
Dönemin birdenbire alevlenen “Eyvah! İrtica geliyor...” propagandasında kabak, ilk önce “Aczmendiler”in başına patladı.
Polis “Aczmendi” avına çıktı.
Yakalandılar, gözaltına alındılar.
Polis, gözaltındaki “Aczmendiler”in görkemli saçlarını ve sakallarını zorla kesiyordu...
Ben o zaman “dindarların sesi” olma iddiasındaki bir televizyon kanalında haberlerin başındaki isimdim.
Savunmuştuk haber bültenlerinde “Aczmendiler”i.
Hatta Milos Forman’ın “Hair - Bırak Güneş İçeri Girsin” filminde yer alan, “ceberut saç kesme” olayını anlatan bir bölüm koymuş ve kendimizce “şık bir itiraz”da bulunmuştuk.
İçten içe şöyle düşünüyordum: “Bunlar da İslami çiçek çocukları.”

* * *

İtiraf ediyorum:
Ben o zamanlar, bu adamlara mesafeli bir sempati ile bakardım.
Tamam...
Cahil bulurdum, nobran bulurdum falan...
Ama sonuçta kendilerine göre bir tarzları vardı ve ben bu tarza polis marifetiyle hunharca müdahale edilmesini içime sindirmezdim.
Ama bu kanaatimi değiştiren bir olay oldu.
Türkiye’yi sarsan bir olay...

* * *

Bir gece yarısı hem bizim haber merkezine, hem de bütün haber merkezlerine “şok” görüntüler düştü.
İstanbul’da bir apartman dairesinde Müslüm Gündüz, yarı çıplak vaziyette bir kadınla hemhal olmak üzere iken polisler tarafından basılıyordu.
Önde telsizli polisler, arkada onlarca kamera...
Müslüm Gündüz ne yapacağını bilemez haldeydi.
Odadaki kadının kim olduğu belli olmuyordu.
Elleriyle yüzünü kapatmıştı...

 Ahmet Hakan’ın yazısının tamamını okumak için

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar