MEDYA KÖŞESİ

Ahmet Hakan'ı sevmeye çalışacak!

Ahmet Hakan'la Hülya Avşar arasındaki polemik büyüyor. Avşar kızı, bir kez dahah guardianturk.com'daki köşesinden Ahmet Hakan'a cevap verdi:

Ahmet Hakan'ı sevmeye çalışacak!

Hülya Avşar ile Ahmet Hakan'ın atışması bu hızda devam ederse mahkemede bitecek. Avşar'a kafayı takan Hakan'ın, geçtiğimiz günlerde 'Hülya Avşar'ı antipatik yapan detay' ifadesi sanatçıyı çileden çıkarttı.

Avşar kızı önce 'mutsuz gazeteci' başlıklı yazı yazdı 'Guardianturk' adlı internet sitesinde. Ardından Hakan'ın Avşar'a verdiği cevap geldi.

Son olarak Avşar, öyle bir yazı kaleme aldı ki.. Ahmet Hakan'ı borazancı ilan etti. 'Bir küçük Ahmetçik' ifadesini kullandığı yazar için yazdığı senaryo çok kızdıracak.

Yazı: Hülya Avşar
www.guardianturk.com


İşte Avşar'ın yazısı:

-Bir Küçük Ahmetçik

Hay Allah şimdi anladım, gerçi daha öncede anlamıştım ama ‘’yok artık Hülya, adamın günahını alıyorsun’’ demiştim…

Teşekkürler Ahmet Bey, yazımı tümüyle tekrar bir de siz köşenizde vermişsiniz ve her satırın altına da kendi yorumlarınızı yerleştirmişsiniz. Böylelikle bana, dolayısıyla yazılarıma verdiğiniz değeri anlamış bulunuyorum. Fakat mazur görünüz ki yorumlarınızda ifade etmek istediğinizi anlamakta zorlanıyorum. Demek istediğim şu ki; gülmeli miyim yoksa anlamsız bir ifade mi takınmalıyım. İnanın çok zorladım kendimi gülmek için ama farkında olmadan garip sesler çıkardım. Ayrıca hatırlatmakta yarar görüyorum ki eksik yazı var. ‘’ Artık bu ülkede kömür değil, barış kazanacaktır’’ cümlesi eksik dolayısıyla yorumunuzda yok!

Her neyse bu sözü yazan-inanan biri olarak artık size zeytin ağacı uzatıyorum yani barış teklif ediyorum. İnanın sizi sevmeye çalışacağım. Hatta mutlu bir haber…! Artık sizi anladım…

Ah sizi sizi! Keşke daha açık olsaydınız da beni yormasaydınız.

Sizin için yazdığım senaryo;

Bir zamanlar Ahmetçik adında şirin mi şirin fakat bir şekilde hayatın sillesini yemiş, halbuki insanları sevmeyi, onlar hakkında arada bir de olsa iyi düşünmeyi denemiş ama içinden gelen duygular hep engellemiş. Fakat Ahmetçik hakkında bilinmeyen bir şey varmış ki; o da biraz da olsa müzisyenliği olmasıymış.

Evet, Ahmetçik borazan çalar ve o borazanı çalarken kendini kaybeder gider. Hatta kendini çoğu zaman borazancıbaşı bile sanırmış.

İşte günler böyle geçip giderken bir gün kader Ahmetçiğe güler. Ne mi olur?

Ahmetçik bir gün bir köşede borazanını öttürürken önünden bir filmci geçer ve o köşesinde borazanıyla bir şeyler yapmaya çalışan Ahmetçiği görür. Yavaşça yanına yaklaşır, saçını okşamak ister ama okşadığı saçı değil sakalıdır. Çünkü saç sakal birbirine karışmıştır. Ahmetçiğin elinden tutar ve Ahmetçik artık emeline ulaşmıştır, oyuncu olma şansı doğmuştur. Ahmetçik mutludur.

Kamera Ahmetçiği amorstan (arkadan) elinde borazanıyla görüntüler ve Ahmetçik yüce Allah’ına şükreder.

‘’ Ey yüce ALLAH’IM. Borazan çalmayı bile doğru düzgün başaramazken nereden nerelere geldim, bir de albüm çıkarırsam… Yüce ALLAH’IM mutluluktan uçarım, uçarım da benim borazanımı kim dinler orasını bilemem’’ der. Kamera bu sefer Ahmetçiği forstan( önden), gene elinde borazanı ama bu sefer saç sakal değil aklı karışmış bir şekilde, ağır ama büyük adımlarla uzaklarda bir yere bakarak, slow motion görüntülerken, fon müziğinde hoplayı ver çekirge şarkısı çalar ve film son bulur.

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar 12 yorum