Ahmet Hakan'ı izlerken 'Sen de mi Brütüs' demiş midir?
Ertuğrul Özkök'e şu son olayda belki de en ağır gelen kendi kanalı CNN Türk'te, en çok destek verdiği kişi tarafından harcanmak koymuştur.
İnsanın onuruna, haysiyetine, ruhuna en ağır gelen darbe nedir?
İftira değil mi?
Peki ondan da ağırı nedir?
Ailende bu iftiraya uğramak!
Ya ondan da ağırı?
Ailedeki en sevdiğinin, en güvendiğinin en çok arka çıktığının o iftirada rol alması...
Ertuğrul Özkök'ün bugünkü haline bakarken, Ahmet Hakan'ın dün oynadığı rol geldi aklımıza. Ahmet Hakan nasıl oldu da Ertuğrul Özkök'ü arkadan daha doğrusu ekrandan harçerledi? Can Ataklı'nın Özkök'ü neyle suçladığını bilmiyor muydu? Biliyordu. Bir gün önce TRT Haber'de söylemişti aynı şeyleri... Öyleyse bu iddiayı Ertuğrul Özkök'ü arayıp da sormak aklına gelmedi mi? Bahattin Yücel'i aramadı mı? Aradıysa, sorduysa şayet, neden bile bile bu olaya alet oldu? Neydi Özkök ile hesabı? Ben "artık onun adamı değilim" demeye mi getiriyordu? "Ahmet Hakan'ı Silivri'ye atacaklar" söyleminden etkilenip de kendi gemisini kurtarma telaşına mı düşmüştü?
Ya Ertuğrul Özkök! Ne hissetmiştir kendi kanalında hançerlenirken? Ahmet Hakan için "Sen de mi Brütüs" demiş midir? Bir dönem hatırlarsınız, Çiller'in BTV kanalında, bir de Tuncay Özkan'ın Kanaltürk'ün de ana avrat düz gidilmişti onun hakkında. O yayınlar mı daha çok yakmıştır canını, CNN Türk'te bunların ona yapılması mı? Can Ataklı'nın dediklerinin izi silinir belki de CNN Türk'ün, Ahmet Hakan'ın yaptığını unutabilir mi?
Ertuğrul Özkök günahsız değil elbette!.. Ama gördük ki bu olayda Bahattin Yücel'in deyimi ile "En suçsuz kişi o"... Üstelik o olay üzerine, o gece de istifa filan etmemiş Yücel... İstifası ile bu olayın arasında 45 gün varmış. Ertuğrul Özkök ile bir yakınlığı, ahbaplığı da yok... Hatta o dönem hayli kavgalıymışlar. Ama buna rağmen çıkıp da diyor ki, "Ertuğrul Özkök ben arayınca öğrendi". Şimdi ne olacak peki... Bu iftiranın ihalesi kime kalacak? Ahmet Hakan'a mı, Can Ataklı'ya mı, CNN Türk'e mi, en yakın adamını bir kalemde "yaptıysa şerefsizdir" diyerek harcayan Aydın Doğan'a mı? Kim verecek hesabı Ertuğrul Özkök'e?
"Linç ediliyorum" diyor Ertuğrul Özkök, Gazeteciler.com'a verdiği demeçte... Bu olayda gördük ki yerden göğe kadar haklı. Canlı canlı, üstelik kendi kanalında, üstelik en yakınları tarafından cellatların önüne atıldı... Özkök için belki de bu iddiadan, bu iftiradan bile ağır gelen sanırız bu durum olmuştur.
Bu olayın bir diğer tarafına gelecek olursak! Sanırız en zararlı çıkan ekran gazını fazlaca yiyen Can Ataklı oldu. Şimdi "ben Ertuğrul Özkök tehdit etti" demedim diyor da dinleyen kim? İsteyen lafı istediği yerden cımbızlıyor. Olan da ona oldu. Hem yakın dostu Bahattin Yücel tarafından yalanlandı, hem en yakın dostunu "yolsuzluk yaptığı için istifa etmek zorunda kalmış" kişi konumuna düşürdü. Bahattin Yücel telefonlarına cevap vermiyorsa şaşırmaması gerekiyor. Ne demişler! Söz ağızdan çıkana kadar senin esirindir, ağzından çıktıktan sonra sen onun esiri olursun. Can Ataklı da şimdi aynen bu konumda...
Son söz de hepimize... "Linç" merakımızı, "kindarlığımız", "kan kan" diye attığımız çığlıkları, geldiğimiz bu "cinnet" halini sorgulamamız gerekiyor. Ertuğrul Özkök'ün dün başkaları için yaptıklarını biz bugün ona yaparsak ne farkımız kalacak. Hiç düşünüyor muyuz, hiç adalet terazisine koyuyor muyuz?
[email protected]
İftira değil mi?
Peki ondan da ağırı nedir?
Ailende bu iftiraya uğramak!
Ya ondan da ağırı?
Ailedeki en sevdiğinin, en güvendiğinin en çok arka çıktığının o iftirada rol alması...
Ertuğrul Özkök'ün bugünkü haline bakarken, Ahmet Hakan'ın dün oynadığı rol geldi aklımıza. Ahmet Hakan nasıl oldu da Ertuğrul Özkök'ü arkadan daha doğrusu ekrandan harçerledi? Can Ataklı'nın Özkök'ü neyle suçladığını bilmiyor muydu? Biliyordu. Bir gün önce TRT Haber'de söylemişti aynı şeyleri... Öyleyse bu iddiayı Ertuğrul Özkök'ü arayıp da sormak aklına gelmedi mi? Bahattin Yücel'i aramadı mı? Aradıysa, sorduysa şayet, neden bile bile bu olaya alet oldu? Neydi Özkök ile hesabı? Ben "artık onun adamı değilim" demeye mi getiriyordu? "Ahmet Hakan'ı Silivri'ye atacaklar" söyleminden etkilenip de kendi gemisini kurtarma telaşına mı düşmüştü?
Ya Ertuğrul Özkök! Ne hissetmiştir kendi kanalında hançerlenirken? Ahmet Hakan için "Sen de mi Brütüs" demiş midir? Bir dönem hatırlarsınız, Çiller'in BTV kanalında, bir de Tuncay Özkan'ın Kanaltürk'ün de ana avrat düz gidilmişti onun hakkında. O yayınlar mı daha çok yakmıştır canını, CNN Türk'te bunların ona yapılması mı? Can Ataklı'nın dediklerinin izi silinir belki de CNN Türk'ün, Ahmet Hakan'ın yaptığını unutabilir mi?
Ertuğrul Özkök günahsız değil elbette!.. Ama gördük ki bu olayda Bahattin Yücel'in deyimi ile "En suçsuz kişi o"... Üstelik o olay üzerine, o gece de istifa filan etmemiş Yücel... İstifası ile bu olayın arasında 45 gün varmış. Ertuğrul Özkök ile bir yakınlığı, ahbaplığı da yok... Hatta o dönem hayli kavgalıymışlar. Ama buna rağmen çıkıp da diyor ki, "Ertuğrul Özkök ben arayınca öğrendi". Şimdi ne olacak peki... Bu iftiranın ihalesi kime kalacak? Ahmet Hakan'a mı, Can Ataklı'ya mı, CNN Türk'e mi, en yakın adamını bir kalemde "yaptıysa şerefsizdir" diyerek harcayan Aydın Doğan'a mı? Kim verecek hesabı Ertuğrul Özkök'e?
"Linç ediliyorum" diyor Ertuğrul Özkök, Gazeteciler.com'a verdiği demeçte... Bu olayda gördük ki yerden göğe kadar haklı. Canlı canlı, üstelik kendi kanalında, üstelik en yakınları tarafından cellatların önüne atıldı... Özkök için belki de bu iddiadan, bu iftiradan bile ağır gelen sanırız bu durum olmuştur.
Bu olayın bir diğer tarafına gelecek olursak! Sanırız en zararlı çıkan ekran gazını fazlaca yiyen Can Ataklı oldu. Şimdi "ben Ertuğrul Özkök tehdit etti" demedim diyor da dinleyen kim? İsteyen lafı istediği yerden cımbızlıyor. Olan da ona oldu. Hem yakın dostu Bahattin Yücel tarafından yalanlandı, hem en yakın dostunu "yolsuzluk yaptığı için istifa etmek zorunda kalmış" kişi konumuna düşürdü. Bahattin Yücel telefonlarına cevap vermiyorsa şaşırmaması gerekiyor. Ne demişler! Söz ağızdan çıkana kadar senin esirindir, ağzından çıktıktan sonra sen onun esiri olursun. Can Ataklı da şimdi aynen bu konumda...
Son söz de hepimize... "Linç" merakımızı, "kindarlığımız", "kan kan" diye attığımız çığlıkları, geldiğimiz bu "cinnet" halini sorgulamamız gerekiyor. Ertuğrul Özkök'ün dün başkaları için yaptıklarını biz bugün ona yaparsak ne farkımız kalacak. Hiç düşünüyor muyuz, hiç adalet terazisine koyuyor muyuz?
[email protected]
