Ahmet Hakan'dan İsmail Küçükkaya'ya ağır gönderme! 'Dininize imanınıza doğru söyleyin...'
Halk TV'de sabah haberlerini sunan İsmail Küçükkaya'nın Meral Akşener'e canlı yayında "AK Parti'nin davetine gidelim mi?" diye sormasıyla ilgili tartışma sürüyor. Hürriyet Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, "Şunu ben yapsam" deyip İsmail Küçükkaya'yı ve onun yaptığına sessiz kalan medyayı topa tuttu.
AK Parti'nin "Türkiye'nin Yüzyılı" tanıtım toplantısına muhalif gazeteceleri de çağırmasıyla ilgili tartışmalar sürüyor. Bazı isimler gideceğini açıklarken, bazı isimler davete katılmayı reddetti. Halk TV'de Meral Akşener'in "CHP'li medya yüzleri şımardı" dediği canlı yayında İsmail Küçükkaya'nın "AK Parti'nin o toplantısına biz gidelim mi?" diye Meral Akşener'e sorması ise gümbürtüye gitti. Enver Aysever'in "Gazetecilik bu ise biz gazeteceliği bırakalım" diye isyan ettiği o anlar, Hürriyet yazarı Ahmet Hakan'n da radarına girdi. Ahmet Hakan, hem İsmail Küçükkaya'yı hem de ona sessiz kalan muhalif kalemleri topa tuttu. İşte o yazı:
Şunu ben yapsam..
Yer: Halk TV.
Konuk: Meral Akşener.
Sunucu: İsmail Küçükkaya.
İsmail soruyor: “Efendim, AK Parti’nin toplantısına bizi de davet ettiler. Ne dersiniz? Gidelim mi?”
Akşener cevap veriyor: “Bence gidin.”
Şimdi bu manzarayı bir tarafa bırakalım.
Bambaşka bir ekran manzarası gözünüzün önüne gelsin.
Şöyle bir manzara:
CNN Türk’teyiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuğumuz.
Ve ben aniden şöyle bir şey söylüyorum: “Efendim, İYİ Parti’nin etkinliği var. Beni de davet ettiler. Ne dersiniz, gidelim mi?”
Ne olurdu? Gerçekten ne olurdu?
Dininize imanınıza söyleyin
Dininize imanınıza dürüstçe cevap verin.
Ortalık yıkılmaz mıydı?
Halk TV’de Ayşenur abla, bu bölümü zirilyon kere yayınlayıp beni ıskartaya çıkarmak için çabalamaz mıydı? Günlerce TT listesinde tutulup hakaret üstüne hakaret yemez miydim? İYİ Parti’de siyaset yapan Bahadır Erdem denilen şahıs, bunun üstünde tepinmez miydi? Sosyal medyada linç oğlu linçe maruz kalmaz mıydım?
İsmail’in yaptığının binde birini bile...
Canlı yayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı bir espri nedeniyle...
Aradan geçen şunca zamana rağmen iştahla tepinmeye devam ediyorlar.
“Ben sadece vicdanımın gereğini yaparım” diye yazdığım halde... Hiçbir zaman bir siyasi partinin militanı gibi davranmadığım halde... İsmail’in yaptığının binde birini bile yapmadığım halde...
Açtı ağzını yumdu gözünü
Sonuçta ne oluyor?
Şu oluyor:
Ben taraflı gazeteci oluyorum.
İsmail tarafsız gazeteci oluyor.
Bu sonuca ulaşan herkese sesleniyorum:
Riyakârsınız. Tarafgirsiniz. Hakkaniyetsizsiniz. Aşiretçisiniz. İlkesizsiniz. Mahallecisiniz.
Ve işin kötüsü, bunun farkında bile değilsiniz.