Ahmet Hakan'dan CHP'ye Jeremy Rifkin eleştirisi: Adamı İstanbul’a getirememek de neyin nesidir abiler?
Ahmet Hakan CHP'nin dün açıkladığı vizyon belgesine ilişkin düşüncelerini paylaştı. Aksaklıklara dikkat çeken Hakan, "Canlı bağlantının kesilmesi... Doğru dürüst çeviri sisteminin kurulamaması... Ankara’daki akademisyenin bile İstanbul’a gelmemesi... Kemal Bey gibi sorayım: “Böyle bir şey olabilir mi?” dedi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Ey dünya sen de 3 Aralık'ı bekle" dediği vizyon belgesinin yankıları sürüyor.
Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen "İkinci Yüzyıla Çağrı Buluşması"na Kılıçdaroğlu'nun ABD'li başdanışmanı Jeremy Rifkin'in zoom ile bağlantı yaparak 40 dakika konuşması damga vurdu.
"Adamı İstanbul’a getirememek de neyin nesidir abiler?
Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, toplantıya ilişkin görüş ve eleştirilerini yazısında paylaştı:
- Bu toplantıdan sonra Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayı olamazsa... Sıkıntı büyük olur.
"Hayal kırıklığı kaçınılmaz oluyor"
- “Aşırı sloganlı heyecan” ile “süper akademik sıkıcılık”... İkisini bir araya getirmek, kimin aklına geldi acaba?
- Bu tür atılımların ta en başında çıtayı öyle yükseklere dikiyor ki Kemal Bey... Sonuçta hayal kırıklığı kaçınılmaz oluyor. En başta biraz alçakgönüllü bir tutum alsa belki kurtaracak.
- Risk alıp Jeremy Rifkin’i başdanışman yaptılar. Hadi diyelim ki, “Dünyanın en birikimli adamlarından birinden istifade edeceğiz” falan diyerek durumu kurtardılar. Ama adamı İstanbul’a getirememek de neyin nesidir abiler?
- Bir uçak bileti mi ayarlanamadı? Yoksa ‘Rıfkı Abi’, “Hele siz bir iktidara gelin, ben ondan sonra gelirim” mi dedi?
- Bu tür toplantılarda yapılacak iki şey vardır: “Vizyonunu açıklarsın”, ardından “İşte şu ekipten faydalanacağım” dersin. Siyasi parti toplantısını akademik vaazlara boğmanın ne gereği var?
- Canlı bağlantının kesilmesi... Doğru dürüst çeviri sisteminin kurulamaması... Ankara’daki akademisyenin bile İstanbul’a gelmemesi... Kemal Bey gibi sorayım: “Böyle bir şey olabilir mi?”
- Akademisyen danışmanlar, ilgililere konuşurlar. Ahalinin dört gözle beklediği tansiyonu yüksek toplantılarda konuşmazlar. Siyaseti öğrenemediler, öğrenmiyorlar, öğrenmeyecekler.
