Ahmet Hakan
Gazeteci goygoyculuk yapmaz: Ne askere, ne Cemaat'e, ne hükümete, ne Çankaya'ya, ne de Pensilvanya'ya..
Hepimiz gazetecilik ilke ve ahlâkının kurallarını mutlaka biliyoruz...
Ama...
Kimimiz o ilkelere sıkı sıkıya bağlı kalır, ahlâkından sapma yapmazken...
Kimleri ise ne o ilkelere bağlı kalıyor ne de gazetecilik ilke ve ahlâkına...
Ahmet Hakan dünkü Hürriyet'te "Gazetecilik ilke ve inkılapları" başlığı altında çok anlaşılır bir dille gazetecilik ilke ve ahlâkını inkılâplaştırarak sıralamış...
Bakın nasıl...
- GAZETECİ Cumhurbaşkanı ile Başbakan'ın mesaj taşıyıcısı olmaz.
- Gazeteci posta güvercinliği yapmaz.
- Gazeteci olayın kahramanı olmaz, olayın tanığı olur.
- Gazeteci tanık olduğu olayları yazar, saklamaz.
- Gazeteci, Başbakan'a, "Hadi Başbakanım, savaşın, daha çok savaşın" demez.
- Gazeteci, Başbakan'a, "Hadi barışın Başbakanım, barışın, öpüşün" de demez.
- Gazeteci savaşırlarsa savaşı, barışırlarsa barışı yazar... Gerisine karışmaz.
- "Cemaat'in gazetecisi" olmaz... "Hükümetin gazetecisi" hiç olmaz...
- Gazeteci kamu adına hükümet edenleri denetler... Hükümet edenlere asker yazılmaz.
- Gazeteci kamu adına iş yapar... Cemaat'e de asker yazılmaz.
- Cemaat ile hükümet savaşının gönüllü ya da paralı askerliğini yapmak, gazeteciye yakışmaz.
- Gazeteci hiçbir hiyerarşik yapının emir erliğini yapmaz.
- 28 Şubat gazeteciliğini kıyasıya eleştiren bir gazeteci, 28 Şubat gazeteciliğinde bile örneği görülmemiş türden bir devlet gazeteciliğine soyunmaz.
- Gazeteci goygoyculuk yapmaz: Ne askere, ne Cemaat'e, ne hükümete, ne Çankaya'ya, ne de Pensilvanya'ya...
Bu ilkeler; ( Gazeteci, Başbakan'a, "Hadi barışın Başbakanım, barışın, öpüşün de demez) hükmü hariç nefis...
Mükemmel...
Haliyle kazanıyor...
Ama...
Kimimiz o ilkelere sıkı sıkıya bağlı kalır, ahlâkından sapma yapmazken...
Kimleri ise ne o ilkelere bağlı kalıyor ne de gazetecilik ilke ve ahlâkına...
Ahmet Hakan dünkü Hürriyet'te "Gazetecilik ilke ve inkılapları" başlığı altında çok anlaşılır bir dille gazetecilik ilke ve ahlâkını inkılâplaştırarak sıralamış...
Bakın nasıl...
- GAZETECİ Cumhurbaşkanı ile Başbakan'ın mesaj taşıyıcısı olmaz.
- Gazeteci posta güvercinliği yapmaz.
- Gazeteci olayın kahramanı olmaz, olayın tanığı olur.
- Gazeteci tanık olduğu olayları yazar, saklamaz.
- Gazeteci, Başbakan'a, "Hadi Başbakanım, savaşın, daha çok savaşın" demez.
- Gazeteci, Başbakan'a, "Hadi barışın Başbakanım, barışın, öpüşün" de demez.
- Gazeteci savaşırlarsa savaşı, barışırlarsa barışı yazar... Gerisine karışmaz.
- "Cemaat'in gazetecisi" olmaz... "Hükümetin gazetecisi" hiç olmaz...
- Gazeteci kamu adına hükümet edenleri denetler... Hükümet edenlere asker yazılmaz.
- Gazeteci kamu adına iş yapar... Cemaat'e de asker yazılmaz.
- Cemaat ile hükümet savaşının gönüllü ya da paralı askerliğini yapmak, gazeteciye yakışmaz.
- Gazeteci hiçbir hiyerarşik yapının emir erliğini yapmaz.
- 28 Şubat gazeteciliğini kıyasıya eleştiren bir gazeteci, 28 Şubat gazeteciliğinde bile örneği görülmemiş türden bir devlet gazeteciliğine soyunmaz.
- Gazeteci goygoyculuk yapmaz: Ne askere, ne Cemaat'e, ne hükümete, ne Çankaya'ya, ne de Pensilvanya'ya...
Bu ilkeler; ( Gazeteci, Başbakan'a, "Hadi barışın Başbakanım, barışın, öpüşün de demez) hükmü hariç nefis...
Mükemmel...
Haliyle kazanıyor...