Ahmet Hakan
İşte o nedenle; Ahmet Hakan’ın küfür ve hakaretlerinin muhatabının Cem Küçük olduğu kanaatine varmıştım.
Ahmet Hakan'ın dünkü Hürriyet'te "Yeni Türkiye'nin şebeleğini takdimimdir" başlığı altında yayımlanan makalesinde TDK'nun "küfür, hakaret ve argo" olarak tanımladığı o kadar çok kelime vardı ki; sadece Ahmet'in köşesi, değil Hürriyet Gazetesi de kirlenmişti...
Ben de medyamızın ve yazarlarımızın giderek çürümeye yüz tutan bu düzeysizliklerini eleştirmek amacıyla "Ahmet Hakan'a göre Aydın Doğan kirli..." başlığı altında bir makale yazdım…
Çok sayıda itiraz geldi.
Neden mi?..
Ben, Ahmet’in adını vermediği hakaretlerinin muhatabının Cem Küçük olduğunu düşünmüştüm…
Çünkü…
Geçen günlerde Yeni Şafak’ta, Küçük’ün Emniyet ve Yargının cuntalaştığını iddia eden bir makalesi yayımlandı.
Aynı yazıda, bir ara Ahmet Hakan’ın da içinde bulunduğu kimi yazarların savcılık tarafından ifadeye çağrılacağı ve sonra da “tutuklanmaları” talebiyle mahkemeye sevk edilecekleri de iddia edildi.
İşte o nedenle; Ahmet Hakan’ın küfür ve hakaretlerinin muhatabının Cem Küçük olduğu kanaatine varmıştım.
İtiraz edenler, Ahmet’in makalesinde Rasim Ozan Kütahyalı’nın adının geçtiğini ve o küfür ve hakaretlerin muhatabının da Rasim olduğuna dikkatim çekiyorlardı.
Ahmet’in yazısını bir kere daha okudum…
Evet; Rasim’in yazılarından ve kendisiyle yapılan söyleşilerden alıntı yapmıştı…
Birkaç örneği sizlerle paylaşayım:
"Ahmet Hakan savcılık ve emniyet tarafından 2009'dan beri izleniyor”. (Aralık 2011 / Sabah gazetesi internet sitesi - Rasim Ozan Kütahyalı röportajı)
"En geç 2012'nin sonunda Ahmet Hakan tutuklanacak". (Aralık 2011 / Takvim gazetesi - Rasim Ozan Kütahyalı yazısı)
Aynen böyle idi alıntılar...
Oysa…
Ahmet Hakan'ın tutuklanacağına ilişkin haberleri uydurduğunu iddia ettiği Rasim Ozan; o öngörülerde bulunduğundan sadece bir ay sonra Ahmet Hakan'ın patronu Aydın Doğan'ı Üsküdar'daki evinde karısıyla birlikte konuk ediyor; birlikte yemek yiyorlardı...
Nereden biliyorum?..
Çünkü o günkü birliktelik medyada haber oldu...
Hatta fotoğraflı olarak...
Çok şükür yaş altmışı geçse de hafıza yerinde duruyor...
İşte o hafıza; (Ahmet Hakan'a göre) kendisinin tutuklanacağını iddia eden Rasim’in, Aydın Doğan'ı hem de evinde konuk ettiğini hatırlıyordu…
Ama…
Ahmet Hakan’ın köşesinde patronuna; “Ayıp be patron… Bu herif benim tutuklanacağıma dair yalan haber yayıyor ama sen gidiyor onu evinde onurlandırıyorsun.. Bu bana karşı alınmış bir tavırdır… İstifa ediyorum” diye yazdığını hatırlamıyorum…
Kaldı ki…
O günlerde kimi polis ve savcıların çok sayıda meslektaşımızı “haber kuryesi” gibi kullandığını bilmeyen mi var?..
O polis ve savcıların kendisinin tutuklanacağına ilişkin haberleri aralarında Rasim’in de olduğu çok sayıda meslektaşımıza “haber yapmaları için” üfledikleri sır mı?..
Tamam arkadaş…
Rasim’in polis ve savcıların manipülasyonuna takılması zafiyet, yanlış, hata ve hatta gazetecilik etiğine sığmayan bir davranış…
Ama be Ahmet Hakan…
Senin hakkında yalan olduğundan şüphe duymadığın o haberi yapan Rasim’i patronun Aydın Doğan’ın hem de bizzat evine giderek onurlandırmasını, birkaç gün sonra da kendi malikânesinde ağırlamasını nasıl sindirdin içine?..
Demek istemem o ki Ahmet…
Madem “isimsiz” ve küfür, hakaret, argo kelimelerle dolu bir yazı döşendin; keşke o yazıda Rasim’den alıntı yapıp da kendi kalene gol atmasaydın…
Ya da aynı yazının içinde patronuna atarlandığını falan da belirtseydin…
Yani ilkesizliğin nedeniyle kaybettin bu defa yine…