Ahmet Hakan
Rauf Tamer yıllarca işte bu kafayı tenkit etti durdu ama o kafa hiç değişmedi...
Ahhhh bu kafa yok mu bu kafa?..
Rauf Tamer yıllarca işte bu kafayı tenkit etti durdu ama o kafa hiç değişmedi...
Ne midir o kafa?..
Söyleyeyim...
Kendini "Kaf Dağı'nda, rakibini (Ya da düşmanını) çukurda” gören kafa...
Kendisini bileğinin hakkıyla yenene asla hakkını vermeyen kafa...
Tuttuğu tarafı her daim "Hâkim"; karşı tarafı ise her daim "Mahkûm" gören kafa...
Bir futbol maçından rakibi hanımımızın/beyimizin tuttuğu takımı bileğinin hakkıyla bile yenmiş olsa; "falanca yenildi" diye manşet atarak; “rakibin kazandığını” görmezden gelen kafa...
İşte o kafa bugün Ahmet Hakan'ın köşesine kurulmuş...
"Biz olimpiyatları işte bundan kaybettik" diyerek uyduruk gerekçelerle oradan ahkâm kesiyor...
Yahu Ahmet Hakan...
Biz kaybetmedik...
Japonlar kazandı...
Hem de analarının ak sütü gibi kazandı...
Biz aslanlar gibi yarıştık ama rakibimiz o kadar mükemmel ve o kadar hazırdı ki; kazandı...
Haaaa...
Kaybettikten sonraki edepsizliklerimiz, rakibimizi kutlamak yerine üyelerin kimilerini karalamamızı eleştireceksen başımın üstünde yerin var...
Ama yapma arkadaş...
Etme kardeş...
Japonların muhteşem başarlarına çamur sürme...
Yazacaksan da; "Japonlar neden kazandı?" diye yaz da kazanmanın sırlarını öğrenelim; kaybetmenin değil...
Yani Ahmet...
Japonlar kazandı, sen kaybettin...