Ahmet Hakan & Yılmaz Özdil savaşı mı?..
Yılmaz bugün muhabirlik (haber yapma değil haber verme) yeteneğini konuşturunca ortaya öyle nefis bir "haber" çıkıyor ki......
ADNAN BERK OKAN
Her zaman söylediğim şu:
Yılmaz Özdil Türkiye'nin en iyi muhabir yazarıdır...
Buradaki "muhabir" tam da gerçek manasındadır: Haber Veren...
Ama...
Yılmaz Özdil nedense "haber yapmayı, haber vermekten daha çok seviyor"...
O zaman da elbette değerinden kaybediyor...
Meselâ dün (31.08.2012) haber yapma hevesi depreşmişti...
Yaptığı haberin anafikri şuydu:
"Cumhurbaşkanı Gül, 30 Ağustos Zafer Bayramı törenlerine katılmamak için hastaneye yatmıştır"...
Yahu Yılmaz; şu kadarcık bi cümle için bi tır dolusu lâf ettin;
hatta Altay Paşa'nın basuru olduğunu bile senden öğrendik...
İyi ama ne gerek vardı kardeşim o kadar uzatmaya?..
"Cumhurbaşkanı Gül, 30 Ağustos Zafer Bayramı törenlerine katılmamak için hastaneye yatmıştır" der geçerdin...
Aha işte bu kadar...
Ama sevgili okur;
aynı Yılmaz bugün muhabirlik (haber yapma değil haber verme) yeteneğini konuşturunca ortaya öyle nefis bir "haber" çıkıyor ki okumaya doyamıyor, bilmediklerinizi, belki araştırmak ihtiyaç ve imkânı duymayacağınız için hiçbir zaman öğrenemeyeceklerinizi öğretiyor...
Şimdi de Ahmet Hakan'a geleyim...
Yılmaz kadar iyi bir "muhabir" olamaz...
Ahmet daha bi ekabir, daha bi yorum yapmaya yetenekli...
Hani o konuda da Yılmaz, Ahmet'in eline su dökemez...
Allah vergisi bir düşünce yeteneği ve elbette çok iyi bir "objektiflik duygusu" var...
Okur yalakalığı yapmak bir yana bir gün önce kendisini bağrına basan okurlarını ertesi gün çileden çıkaracak kadar "objektif" hem de...
Yani;
Yılmaz gibi ,"aman müşteri kaybetmeyeyim!" telâşı yok...
Bakın meselâ...
Yılmaz Cumhurbaşkanı'nın hastalık bahanesiyle bayram törenlerinden kaçtığını iddia ederken Ahmet bugünkü (01.09.2012) Hürriyet'te yayımlanan yazılarının birinde şöyle diyor:
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül rahatsızlığı nedeniyle 30 Ağustos törenlerine katılmadı ya... Bir kesim Gül'ün rahatsızlığının törenlere katılmamak için uydurulmuş bir bahane olduğuna şeksiz şüphesiz iman ediyor. Şuna inanıyorlar: "Abdullah Gül 30 Ağustos'a karşıdır. O yüzden her türlü bahaneyi kullanarak törenlere katılmıyor." Kimsenin hastalık falan dinlediği yok.
Peki...
Ahmet Hakan'ın tarif ettiklerinden biri kim?..
Tabii ki Yılmaz Özdil...
Ve...
(Bence) Ahmet Hakan öylesine haklı...
Yılmaz Özdil öylesine haksız ki...
Niçin mi?..
Bi dakka kardeşim ya...
Nereden çıkardın şimdi benim de "Abdullah Gülcü" olduğumu...
Ne alâka?..
Hiç yanından bile geçemem...
"Ahmet Hakan haklı" çünkü Ahmet yorum değil durum tespiti yapıyor...
Yılmaz Özdil ise yorum da yapmıyor, durum tespiti de...
Ya ne yapıyor?..
"Çamur" atıyor...
Karalıyor...
Okur yalakalığı yapıyor...
Çünkü okuru ondan "aga; Yılmaz aabi Abdullah Gül'e bi çakmış bi çakmış!" tadında yazılar istiyor...
Yılmaz da okurlarını kıramadığı için kökten laikçilerin nefret ettikleri Cumhurbaşkanı veya Başbakan gibi iktidar sahiplerine çakıp duruyor...
Oysa habercilik yaptığında muhalif muvafık herkes aynı şeyi söylüyor:
"Habercisin sen haberci kal"...
Not: Bu yazı, benden hayali bir "Yılmaz Özdil düşmanı" çıkarmak isteyenlere ithaf edilmiştir.
[email protected]
Her zaman söylediğim şu:
Yılmaz Özdil Türkiye'nin en iyi muhabir yazarıdır...
Buradaki "muhabir" tam da gerçek manasındadır: Haber Veren...
Ama...
Yılmaz Özdil nedense "haber yapmayı, haber vermekten daha çok seviyor"...
O zaman da elbette değerinden kaybediyor...
Meselâ dün (31.08.2012) haber yapma hevesi depreşmişti...
Yaptığı haberin anafikri şuydu:
"Cumhurbaşkanı Gül, 30 Ağustos Zafer Bayramı törenlerine katılmamak için hastaneye yatmıştır"...
Yahu Yılmaz; şu kadarcık bi cümle için bi tır dolusu lâf ettin;
hatta Altay Paşa'nın basuru olduğunu bile senden öğrendik...
İyi ama ne gerek vardı kardeşim o kadar uzatmaya?..
"Cumhurbaşkanı Gül, 30 Ağustos Zafer Bayramı törenlerine katılmamak için hastaneye yatmıştır" der geçerdin...
Aha işte bu kadar...
Ama sevgili okur;
aynı Yılmaz bugün muhabirlik (haber yapma değil haber verme) yeteneğini konuşturunca ortaya öyle nefis bir "haber" çıkıyor ki okumaya doyamıyor, bilmediklerinizi, belki araştırmak ihtiyaç ve imkânı duymayacağınız için hiçbir zaman öğrenemeyeceklerinizi öğretiyor...
Şimdi de Ahmet Hakan'a geleyim...
Yılmaz kadar iyi bir "muhabir" olamaz...
Ahmet daha bi ekabir, daha bi yorum yapmaya yetenekli...
Hani o konuda da Yılmaz, Ahmet'in eline su dökemez...
Allah vergisi bir düşünce yeteneği ve elbette çok iyi bir "objektiflik duygusu" var...
Okur yalakalığı yapmak bir yana bir gün önce kendisini bağrına basan okurlarını ertesi gün çileden çıkaracak kadar "objektif" hem de...
Yani;
Yılmaz gibi ,"aman müşteri kaybetmeyeyim!" telâşı yok...
Bakın meselâ...
Yılmaz Cumhurbaşkanı'nın hastalık bahanesiyle bayram törenlerinden kaçtığını iddia ederken Ahmet bugünkü (01.09.2012) Hürriyet'te yayımlanan yazılarının birinde şöyle diyor:
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül rahatsızlığı nedeniyle 30 Ağustos törenlerine katılmadı ya... Bir kesim Gül'ün rahatsızlığının törenlere katılmamak için uydurulmuş bir bahane olduğuna şeksiz şüphesiz iman ediyor. Şuna inanıyorlar: "Abdullah Gül 30 Ağustos'a karşıdır. O yüzden her türlü bahaneyi kullanarak törenlere katılmıyor." Kimsenin hastalık falan dinlediği yok.
Peki...
Ahmet Hakan'ın tarif ettiklerinden biri kim?..
Tabii ki Yılmaz Özdil...
Ve...
(Bence) Ahmet Hakan öylesine haklı...
Yılmaz Özdil öylesine haksız ki...
Niçin mi?..
Bi dakka kardeşim ya...
Nereden çıkardın şimdi benim de "Abdullah Gülcü" olduğumu...
Ne alâka?..
Hiç yanından bile geçemem...
"Ahmet Hakan haklı" çünkü Ahmet yorum değil durum tespiti yapıyor...
Yılmaz Özdil ise yorum da yapmıyor, durum tespiti de...
Ya ne yapıyor?..
"Çamur" atıyor...
Karalıyor...
Okur yalakalığı yapıyor...
Çünkü okuru ondan "aga; Yılmaz aabi Abdullah Gül'e bi çakmış bi çakmış!" tadında yazılar istiyor...
Yılmaz da okurlarını kıramadığı için kökten laikçilerin nefret ettikleri Cumhurbaşkanı veya Başbakan gibi iktidar sahiplerine çakıp duruyor...
Oysa habercilik yaptığında muhalif muvafık herkes aynı şeyi söylüyor:
"Habercisin sen haberci kal"...
Not: Bu yazı, benden hayali bir "Yılmaz Özdil düşmanı" çıkarmak isteyenlere ithaf edilmiştir.
[email protected]