MEDYA KÖŞESİ

Ahmet Hakan yazdı: Acar gazeteciler oruçsuz avında

Ahmet Hakan, kendisini arayıp "araştırmacı gazetecilik örneği" sergileyen gazetecilere "ayakkabı kutuları ortalığa saçılırken bu gazetecilik refleksiniz neredeydi" diye sordu.

Ahmet Hakan yazdı: Acar gazeteciler oruçsuz avında

GAZETECİLER.COM -

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, Çarşamba günü MHP genel başkanı Devlet Bahçeli ile yaptığı röportaj üzerine yazmaya devam ediyor.

Bahçeli'nin "Bunlar genç çocuklar. Birisi sürükler, bunlar da arkasından gidebilir. Hem Koreli ile Çinliyi ayırt edecek özellik nedir? Çekik göz... Baktı ki ikisi de çekik göz... Fark eder mi efendim?" diyerek kurduğu o cümleler yerine bugün Hürriyet'in gazetede sansürleyerek kullandığı, internet sitesinde ise önce kullanıp sonra kaldırdığı Bahçeli'nin çay içerken çekilen fotoğrafını konu edindi Ahmet Hakan.

hurriyet-bahceli-cay-bardakli-fotograf.jpg

Kendisini arayan Hükümete yakın bir gazetenin muhabiri ile arasındaki diyaloga uzun uzun yer veren Ahmet Hakan, kendisini arayıp "araştırmacı gazetecilik örneği" sergileyen gazetecilere "ayakkabı kutuları ortalığa saçılırken bu gazetecilik refleksiniz neredeydi" diye sordu.

İşte Ahmet Hakan'ın köşesinden dikkat çeken bir bölüm:

FAKAT... AMA... LAKİN... HIM.. KEM... KÜM...

- Dedim: Buyrun, efendim.
- Dedi: Bahçeli gündüz çay içti mi? Fotoğrafta çay içiyor görünüyor?
- Dedim: Yok, içmedi. O fotoğraf arşiv fotoğrafı.
- Dedi: Ama kıyafet aynı.
- Dedim: Arşive baktık, aynı kıyafetli fotoğrafını bulduk, onu kullandık.
- Dedi: Neden?
- Dedim: Foto muhabiri almamıştık yanımıza. Bir nezaket ziyaretiydi. Bahçeli siyasi yorumlar yaptı. Ben de sorular sordum. Böylece planlanmamış bir röportaj çıktı ortaya. Cep telefonuyla ikili fotoğraflar çektirdik. Ancak sayfada Bahçeli'nin tekli fotoğraflarına da ihtiyaç duyduk. Arşivden fotoğraf seçtik.
- Dedi: Gazetedeki fotoğrafta Bahçeli'nin elindeki çay bardağını sansürlemişsiniz.
- Dedim: Evet, sansürledik. Çünkü Bahçeli çay içmemişti.
- Dedi: Ama internette çay bardaklı fotoğraf sansürsüz yayınlandı.
- Dedim: Evet... O fotoğraf, internet sitemizde arşivden orijinal haliyle alınıp kullanılmış. Çok kısa bir süre internet sitemizde kalmış. Sonra fark edilince hemen kaldırıldı ve fotoğraf gazetedeki haliyle yayınlandı.
- Dedi: Fakat... Ama... Lakin... Hım... Kem... Küm...
- Dedim: Ya arkadaş! Siz neyin peşindesiniz? Bahçeli niyetliydi. Yanımızda çay içmedi. İkram girişiminde de bulunmadı. Niye anlamıyorsunuz?
- Dedi: Ama...  Şey... Yani...
- Dedim: Ayıp değil mi? Adam oruç tutuyorsa Allah rızası için tutuyor. Sizin rızanız için mi tutuyor? Sizi oruç tuttuğuna ikna etmek zorunda mı? Hem ikna olsanız ne olacak? Bu sizin ne işinize yarayacak? Din zabiti misiniz siz? Pastaran falan mısınız?
- Dedi: Ama... Gazetecilik... Soru sorma hakkı...
- Dedim: Hadi eyvallah.

(...)

Karşımdaki "acar" gazeteciler, bir türlü ikna olmuyorlardı.
Gazeteci şüphesi ve merakıyla soruları ardı ardına yağdırıyorlardı.
Araştırmacı gazetecilikle işe başlıyorlar, soruşturmacı gazetecilikle devam ediyorlardı.
Etkilendim doğrusu.

AYAKKABI KUTULARI ORTAYA SAÇILIRKEN GAZETECİLİK REFLEKSİNİZ NEREDEYDİ?

İnsan ister istemez düşünüyor:
Devlet Bahçeli'nin niyetli olup olmadığı konusunda gösterilen bu müthiş gazetecilik refleksi...

- Ayakkabı kutuları ortaya saçılırken...
- Reza arkadaş, çikolata kutusuna dolarları yerleştirirken...
- Muammer Bey "Senin önüne yatarım Reza" derken...
- Bin iki yüz elli beş kişinin bir yıllık asgari ücretine bedel kol saati, bakan bileğini süslerken...
- Deveyi hamuduyla götürenlere dair bin türlü gizli bilgi oluk oluk akarken...

Nereye gitmişti acaba?


AHMET HAKAN'IN YAZISININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

 

Hürriyet'ten  Bahçeli'ye ramazan ayıbı! İşte o fotoğrafın gerçek öyküsü

ÇOK OKUNANLAR