POLEMİK

Ahmet Hakan nasıl Nasrettin Hoca oldu?

Ahmet Hakan CNNTÜRK'te madara ettiği "Tarafsız Bölge"de "tarafsız" görünme gayretiyle.....

Ahmet Hakan nasıl Nasrettin Hoca oldu?
ADNAN BERK OKAN

Bilinir fıkradır ama bir kez daha hatırlatayım.
Nasrettin Hoca'nın iki komşusu gelir;
"Hocam... Aramızda bir anlaşmazlık çıktı" derler...
"Anlatın" der Hoca...
Birinci komşusunu dinledikten sonra başını sallar:
"Haklısın komşu"...
İkinci komşu alır sözü.
O da kendi penceresinden anlatır olayı...
Hoca ona da bilmiş pozlarda başını sallar:
"Haklısın komşu"...
Hoca'nın konuklara çay ikram etmekte olan karısı Hoca'yı azarlar:
"Aman adam o nasıl şey öyle?.. İkisine de haklısın dedin"...
Hoca bakışlarını karısına çevirir...
Eli ile çenesini kaşır:
"Sen de haklısın hanım"...

Ahmet Hakan CNNTÜRK'te madara ettiği "Tarafsız Bölge"de "tarafsız" görünme gayretiyle birbirlerinin tam aksini söyleyen konuklarına sık sık "haklısınız" diyor...
Meselâ...
Konukların biri anayasanın "değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez" ilk üç maddesinin despot, demokrasiyi engelleyici ve haliyle polislerin üniversiteli gençleri dövmelerine imkân verdiğini iddia ediyor...
Konuşmacıya, "haklısınız" diyor Ahmet...
Bu arada diğer konuşmacı giriyor araya ve az önceki konuğun söylediklerinin tam tersini savunuyor...
Polislerin gençleri dövmeleriyle anayasanın ilk üç maddesi arasında ilişki kurulamayacağını anlatıyor...
Ahmet bu kez, az önceki hak verişindeki aceleciliğinin mahcubiyeti ile o konuşmacıya da "siz de haklısınız" diyor...

İyi de Ahmet!..
O nasıl oluyor öyle?..
Sakın bunları okuyup bana da "sen de haklısın" deme çünkü böyle bir haklılık istemem...

Bir de Ahmet...
Ne kadar zamandır yazacağım ama fırsat bulamıyorum şimdi tam sırası...
Önce konuğuna söz hakkı veriyorsun...
Konuğun da ya tartışılan konunun uzmanı bir akademisyen, ya bir politikacı, ya da gazeteci oluyor...
Misafir konuşmacı anlatıyor, anlatıyor ve en sonunda sen konuğun ağzından lâfı alıp:
"Yani siz şunu demek mi istediniz?" diye sorup başlıyorsun Türkçe'den Türkçe'ye tercüme etmeye...
Ne kadar ayıp!...
O yaptığın var ya o yaptığın...
Konuğunun ifade; izleyicilerinin de anlama yeteneğine hakarettir...
Ve sen o hakareti her programında yapıyorsun?..
"Benim programlarımı izleme kardeşim!" diyebilirsin...
Onu da lütfen bana değil, bizim patron Hadi Özışık'a söyle...
Çünkü seni işim gereği okuyor, işim gereği izliyorum...
Çünkü sende malzeme çok be Ahmet...
Şu bizim meslekte ne yazık ki "kötü haber iyi haberdir"...
Aha söz...
Sen "iyi haber" olup, "haber değeri taşımadığın" gün ben de senin peşini bırakacağım...

[email protected]
ÇOK OKUNANLAR