Ahmet Hakan da Silivri'yi göze aldı!
Ahmet Hakan gazeteci gözaltıları sonucu gelinen noktada çok önemli bir eşiğin aşıldığını ve artık insanların bedel ödemeye hazır geldiğini vurguladı.
GAZETECİLER.COM
Ahmet Hakan bazın özgürlüğü ve sivil dikta tartışmalarına farklı bir yerden dahil olmuş ve nereden nereye gelindiğini özetlemiş. Medya üzerindeki baskı iddialarının son gözaltılarla ayyuka çıkması üzerine ortaya yepyeni bir durum çıktığını savunan Hakan 'artık korku duvarı aşılmıştır' diyor.
Hükümetin dozu giderek artan baskılar sonucu hiç ummadığı bir sonuçla karşılaştığını söyleyen Hakan 'yandaş' kalemlerin de ezberinin bozulduğunu iddia etti. Hürriyet yazarı gelinen noktada çok önemli bir eşiğin aşıldığını ve artık insanların bedel ödemeye hazır geldiğini vurguladı.
"- Gazeteciler Taksim’e çıktı.
- Bakanlar mahcubiyet demeçleri verdi.
- Yandaşlar, savcılara “Ne olur bize done verin” diye yalvarmaya başladı.
- Ekrana çıkıp içeri düşmüş meslektaşının üzerinde arsızca tepinenler bile hafiften tornistan etti.
- “Bu kadarı da olmaz” sesleri yükselmeye başladı.
- En etliye sütlüye karışmayanımız bile “Artık yeter” dedi.
- “Hükümet medyadan elini çek” sloganları yükselmeye başladı.
- En ağırbaşlılarımız bile “Nedim’i, Ahmet’i alıyorsan beni de al” demeye başladı.
- En yorgun vicdanlar bile ayaklandı.
- Aramızdan hiçbiri çıkıp da “Ama onlar gazetecilik faaliyeti nedeniyle değil, terörfaaliyetleri nedeniyle gözaltında” diyemedi.
- Hepimizde bir “Silivri’yi göze alma” cesareti doğdu.
- Hepimizde “Gel benim evi de bas” diye meydan okuma hevesi ayaklandı.
* * *
Şimdi öyle bir yerdeyiz ki...
Ne Silivri, ne gözaltında üç gün...
Ne telefonda konuşurken temkinli olma çabası, ne bilgisayar hard diskini silmek içinuğraş.
Ne yıkılacak kariyer, ne elden gidecek köşe...
Ne o, ne bu...
Hatta ne karanfil, ne kurbağa...
Şimdi artık...
Her yanımız bahar bahçe..."
Yazının tamamı için
Ahmet Hakan bazın özgürlüğü ve sivil dikta tartışmalarına farklı bir yerden dahil olmuş ve nereden nereye gelindiğini özetlemiş. Medya üzerindeki baskı iddialarının son gözaltılarla ayyuka çıkması üzerine ortaya yepyeni bir durum çıktığını savunan Hakan 'artık korku duvarı aşılmıştır' diyor.
Hükümetin dozu giderek artan baskılar sonucu hiç ummadığı bir sonuçla karşılaştığını söyleyen Hakan 'yandaş' kalemlerin de ezberinin bozulduğunu iddia etti. Hürriyet yazarı gelinen noktada çok önemli bir eşiğin aşıldığını ve artık insanların bedel ödemeye hazır geldiğini vurguladı.
"- Gazeteciler Taksim’e çıktı.
- Bakanlar mahcubiyet demeçleri verdi.
- Yandaşlar, savcılara “Ne olur bize done verin” diye yalvarmaya başladı.
- Ekrana çıkıp içeri düşmüş meslektaşının üzerinde arsızca tepinenler bile hafiften tornistan etti.
- “Bu kadarı da olmaz” sesleri yükselmeye başladı.
- En etliye sütlüye karışmayanımız bile “Artık yeter” dedi.
- “Hükümet medyadan elini çek” sloganları yükselmeye başladı.
- En ağırbaşlılarımız bile “Nedim’i, Ahmet’i alıyorsan beni de al” demeye başladı.
- En yorgun vicdanlar bile ayaklandı.
- Aramızdan hiçbiri çıkıp da “Ama onlar gazetecilik faaliyeti nedeniyle değil, terörfaaliyetleri nedeniyle gözaltında” diyemedi.
- Hepimizde bir “Silivri’yi göze alma” cesareti doğdu.
- Hepimizde “Gel benim evi de bas” diye meydan okuma hevesi ayaklandı.
* * *
Şimdi öyle bir yerdeyiz ki...
Ne Silivri, ne gözaltında üç gün...
Ne telefonda konuşurken temkinli olma çabası, ne bilgisayar hard diskini silmek içinuğraş.
Ne yıkılacak kariyer, ne elden gidecek köşe...
Ne o, ne bu...
Hatta ne karanfil, ne kurbağa...
Şimdi artık...
Her yanımız bahar bahçe..."
Yazının tamamı için