Ahmet Hakan boş, Ruşen Çakır dolu
Hürriyet Gazetesi'nde bugün Ahmet Hakan'ın köşesi yine boş. Ruşen Çakır ise bu kez her iki koltuğunu da doldurdu.
GAZETECİLER.COM - Ahmet Hakan alışkanlık haline getirdi bunu...
Seçim gezisine gider, köşeyi boş bırakır...
"Kafa izni" der yazı gününde ortadan kaybolur...
Dün gece onu CNN Türk ekranında görüp de bugün yazı bekleyen vardıysa Ahmet Hakan'ı hiç tanımamış demektir.
Biz mi?
Vallahi "boş" çekeceğini tahmin etmiştik...
Malum...
Bu kez haklı görünen bahanesi de var...
Dün bütün gece ekrandaydı...
Modaratörlük yaptı, çok da yoruldu.
Hem hangi arada yazacaktı yazıyı...
Ekranda mı?
O yüzden hoşgörü gösterdik...
Çakmadık!..
Ama Ruşen Çakır'ı Yazı İşleri koltuğunda görünce...
Bir de Vatan'daki köşe yazısını okuyunca...
Ahmet Hakan'a olan hoşgörümüz günün yarısında bitti.
Ey Ahmet Hakan!
Ruşen Çakır dün gece neredeydi?
NTV ekranında değil mi?
Seçimleri yorumluyordu...
Senin gibi o da gece mesaisindeydi...
Peki o yazısını nasıl yazdı dersin?
Cevap mı?
Ekranda yazdı o yazıyı...
Hem yayın yaptı hem yazı yazdı...
Tıpkı Hasan Cemal gibi...
Bu sabahta kalktı saat 11.00'de (normalda 11.30'da yapardı Yazı İşlerini) programını yaptı...
Gözlerinin altı çökmüştü, yüzünde yorgunluk vardı.
Ama Fehmi Koru'yu programına getirmiş...
Fikret Bila'yı Ankara'ya konuk etmişti.
Yani bugünkü Yazı İşleri sallama bir yayın da değildi.
Sen gerçi okumuşsundur ama biz yine de gözüne sokalım...
Bugün Taha Kıvanç (Fehmi Koru) bir tespitini aktarıyor...
Diyor ki:
Hangi partinin seçmeni erken saatte sandık başına gidiyorsa seçimi genellikle o parti kazanıyor...
Yani demek istiyor ki:
"Erken kalkan yol alıyor"...
Yani...
Başarı için çalışmak gerekiyor...
Yani...
Her fırsatta kaytarmak akıllıca olmuyor...
Kaytarınca da bak işte bu oluyor:
Ruşen Çakır'ın köşesi dolu, Ahmet Hakan boş kalıyor... //
Seçim gezisine gider, köşeyi boş bırakır...
"Kafa izni" der yazı gününde ortadan kaybolur...
Dün gece onu CNN Türk ekranında görüp de bugün yazı bekleyen vardıysa Ahmet Hakan'ı hiç tanımamış demektir.
Biz mi?
Vallahi "boş" çekeceğini tahmin etmiştik...
Malum...
Bu kez haklı görünen bahanesi de var...
Dün bütün gece ekrandaydı...
Modaratörlük yaptı, çok da yoruldu.
Hem hangi arada yazacaktı yazıyı...
Ekranda mı?
O yüzden hoşgörü gösterdik...
Çakmadık!..
Ama Ruşen Çakır'ı Yazı İşleri koltuğunda görünce...
Bir de Vatan'daki köşe yazısını okuyunca...
Ahmet Hakan'a olan hoşgörümüz günün yarısında bitti.
Ey Ahmet Hakan!
Ruşen Çakır dün gece neredeydi?
NTV ekranında değil mi?
Seçimleri yorumluyordu...
Senin gibi o da gece mesaisindeydi...
Peki o yazısını nasıl yazdı dersin?
Cevap mı?
Ekranda yazdı o yazıyı...
Hem yayın yaptı hem yazı yazdı...
Tıpkı Hasan Cemal gibi...
Bu sabahta kalktı saat 11.00'de (normalda 11.30'da yapardı Yazı İşlerini) programını yaptı...
Gözlerinin altı çökmüştü, yüzünde yorgunluk vardı.
Ama Fehmi Koru'yu programına getirmiş...
Fikret Bila'yı Ankara'ya konuk etmişti.
Yani bugünkü Yazı İşleri sallama bir yayın da değildi.
Sen gerçi okumuşsundur ama biz yine de gözüne sokalım...
Bugün Taha Kıvanç (Fehmi Koru) bir tespitini aktarıyor...
Diyor ki:
Hangi partinin seçmeni erken saatte sandık başına gidiyorsa seçimi genellikle o parti kazanıyor...
Yani demek istiyor ki:
"Erken kalkan yol alıyor"...
Yani...
Başarı için çalışmak gerekiyor...
Yani...
Her fırsatta kaytarmak akıllıca olmuyor...
Kaytarınca da bak işte bu oluyor:
Ruşen Çakır'ın köşesi dolu, Ahmet Hakan boş kalıyor... //