Ahmet Arpad
Gelin görün ki Ahmet Arpad dün gece NTV’de yayınlanan “Yakın Plan”da iki büyük gazetecilik yanlışı yaptı.
Televizyonlarda siyasi konular dışında kalan bütün konuların mutlaka uzmanlara tartışılması gerekir.
Ancak…
Unutulmamalı ki bir tartışma konusunun öznelerinin siyasi partiler ya da kişiler olması o konunun ille de “siyasi” olduğu anlamına gelmez.
YSK kararları meselâ…
Ya da Meclis’te görüşülmekte olan MİT Yasa Tasarısı…
YSK her ne kadar siyasi partileri ilgilendiriyorsa da “Siyasi” bir konu değildir.
MİT Yasa Tasarısı ise tamamen profesyonel hukukçuların fikir yürütebilecekleri bir alan…
Gelin görün ki Ahmet Arpad dün gece NTV’de yayınlanan “Yakın Plan”da iki büyük gazetecilik yanlışı yaptı.
1.) Kamuoyunun Ak Partili olarak tanıdığı iki tartışmacının (Ak Parti eski milletvekili Abdurrahman Kurt ve Doç. Erdinç Yazıcı) karşısına hiçbir siyasi kuruma yakınlığı olmamakla bilinen bir akademisyeni (Ali Nihat Özcan) çıkardı. Bu tartışmacı seçimi; tarafsızlık, objektiflik, eşitlik ilkesine aykırıydı.
2.) Tartışmacıların üçü de profesyonel hukukçu değildi.
Nitekim tartışma boyunca hem Kurt ve hem de Yazıcı, Ak Parti’yi savundular. Muhalefet partilerine ise kendi pencerelerinden ve ideolojileriyle ürettikleri eleştiriler getirdiler.
Hukukçuları ilgilendiren konularda bile bilhassa Kurt kendine ayrılan konuşma süresini izleyiciyi bilgilendirmek yerine Ak Parti’ye övgü, muhalefet partilerine ise yergi yapmakla geçirdi.
Keza Erdinç Yazıcı da (Gelecekte siyaset yapma planları olabilir) ne MİT Yasa Tasarısı ne de YSK kararlarına ve Anayasa Mahkemesi’nin CHP değilse de Mansur Yavaş’ın kişisel başvurusunu kabul edip etmeyeceğine ilişkin hukuki bir açılama yapamadı.
Onun yerine Ak Parti’nin seçim başarılarını övdü.
Ali Nihat Özcan ise AYM’nin başvuruyu kabul etmesi ihtimalinin de olabileceğini gerekçeleriyle açıkladı…
Bütün bunlara izin verdiği, NTV’nin gene olarak son zamanlarda tarafsızlık ilkesine sıkı sıkıya uymak için çaba gösterdiği hatırlandığında Ahmet Arpad eşitlikçi olmayan bu tercihi nedeniyle kaybetti.
