ANALİZ

Ahmet Altan'ı 4 Hegemon'a yaklaştıran sebep ne?

Tıpkı Kaddafi'nin "bu gösterileri El Kaide düzenliyor" feryadına da kulaklarını tıkadığın gibi, El Kaide'nin ABD işgallerine ortam

Ahmet Altan'ı 4 Hegemon'a yaklaştıran sebep ne?
ADNAN BERK OKAN

Sevgili Ahmet Altan;
Pencerenden gördüklerin ve gerekçelerin (sana göre) yüzde yüz doğru...
Ama..
Geneli "varsayım"...
Karadenizli
'nin, olmayan hazineden ötürü birbirlerini öldürdükten sonra "peki hazine nerede?" diye sorulduğunda "bulamadik onu daaa... 'Meselâ' deduk" deyişi gibi...

Kaddafi
kendi halkını bombalamışmış...
Kendi yurttaşlarını acımsızca öldürmüşmüş...
Senden başka bunları söyleyen bir gurup daha var:
Kimler mi?..
Kendi halkına "bok" yedirenler...
"Terörizmle mücadele adı altında kendi topraklarını bombalayanların yandaşları" söylüyor...
Ve sevgili Ahmet Altan sen de onlara alkış tutuyorsun...

Diyorsun ki:

"Ben, Türkiye de dahil hiçbir devletin ve devlet yöneticisinin 'bağımsız' olmasını istemem, bütün toplumlar birbirine 'bağımlı' olsun ve devletlerin kendi halkına zulmetme özgürlüğü bitsin isterim."

Bu söylediklerine aynen katılıyorum...
Altına da imzamı atarım...
İlle de
"devletlerin kendi halkına zulmetme özgürlüğü bitsin isterim" deyişine ömrümü veriririm...
Ama...
"Kaddafi gibi bir deli Türkiye'de iktidara gelse ve uçaklarıyla, tanklarıyla, toplarıyla Diyarbakır'a Kürtleri yok etmek için yürüse, birileri buna müdahale etsin istemez misiniz?" sorusu fazla "sanal"...
Çünkü...
Kaddafi kendi kurduğu ve adına "devlet" dediği sistemini yıkmak isteyen "muhalifleri" bombalıyor...
Kaç kişiyi öldürdü Kaddafi?..
150 mi?..
Yoksa 200 mü?..
Belki ikisi kadar da yok...
Ya bizim Kaddafi'ler kaç kişiyi öldürdü?..
Otuz bin mi?..
Kırk bin mi?..

Hem; Kaddafi  hiç olmazsa kendi halkına "bok" yedirmedi...
Bizim Kaddafi'lerin kendi vatandaşlarına bok yedirdiği o günlerde Amerika, İngiltere, Fransa ve İtalya birlik olup neden Türkiye'yi bombalamadılar?.. (İyi ki bombalamadılar).
Çünkü Türkiye'nin ne petrolü vardı ne doğalgazı...
Çünkü Türkiye, bu 4 egemen devlete göre; ülkenin bölünmez bütünlüğünü koruyordu...
İyi de sevgili Altan?..
Türkiye'nin, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün korunması için 40 bin kişi ölürken, "insan hakları ve demokrasi"yi hatırlamayan dört emperyal; Kaddafi kendi ülkesinin bölünmez bütünlüğünü korumak için 200 kişiyi öldürürken mi hatırlıyor "insan hakları ve demokrasi"yi...?..

Sen de biliyorsun ki sevgili Ahmet Altan; dört emperyal ne "insan hakları" gözetir, ne de "demokrasi"ye âşıktır...
Libya'da ölen 200 kişi "insan" da, Türkiye'de ölen kırk bin kişi "köpek enciği" miydi?..
Onları da Libyalılar gibi bir insan doğurmamış mıydı yani?..
Yoksa Libyalılarla aralarındaki fark, "petrolü ve doğalgazı olmayan bir ülkenin vatandaşları olmak" mıydı?..
Yoksa ölen kırk bin kişinin suçu; Türk - Kürt - Ermeni - Çerkez - Arnavut - Boşnak - Lâz - Gürcü; etnik kökenleri ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak mıydı?..


El Kaide aynı ayaklanmayı bizde yaparsa?..

Sevgili Altan;
Yarın bir gün El Kaide bizim ülkemizin kent meydanlarında "gösteri yürüyüşü" adı altında "iç savaş" çığırtkanlığı ve provası yapsa Amerika, İngiltere, Fransa ve İtalya'nın ülkemizi bombalamasını da alkışlayacak mısın?.. 

Sevgili Ahmet Altan;
Hatırlaman gerekir...
Kaddafi daha ilk ayaklanma benzeri gösteriler başladığında El Kaide'yi suçlamadı mı?..
Peki...
Haksız mıydı?..
Ya da şöyle sorayım:
El Kaide'nin bir petrol veya stratejik coğrafyaya sahip ülkenin egemen devletler tarafından işgalinden önce ortaya çıktığı artık kesinlik kazanmışken Kaddafi'ye inanmak daha mantıklı değil mi?..

Hatırla...
11 Eylül 2001 New York saldırısını da El Kaide üstlenmişti...
Ve o eylemden sonra Amerika önce Afganistan'ı sonra da Irak'ı işgal etti...
Peki o iki işgal sırasında ve sonrasında El Kaide neredeydi?..
Hiç bir müdahalesi oldu mu?..
Irak ve Afganistan'da milyonlarca Müslüman öldürüldüğünde ortaya çıktı ve bir Amerikan birliğini bastı mı?..
Bir Amerikan birliğini bombaladı mı?..
Yooo...
İnine çekilip CIA'den "talimatlı görev" bekledi...

Peki değerli arkadaşım;
El Kaide'nin her iki ülkenin de işgalı sırasında ve sonrasında neden eylem yapmadığını hiç düşündün ve sorguladın mı?..
Ben tanık olmadım...
Tıpkı  Kaddafi'nin "bu gösterileri El Kaide düzenliyor" feryadına da kulaklarını tıkadığın gibi, El Kaide'nin ABD işgallerine ortam hazırlayan CIA bağlantılı bir terör örgütü olduğunu da görmezden geldin...
Yok hayır "görmezden gelmediysen" o halde şimdi yaptığın "çifte standart" değil mi?..


Kaddafi tabii ki melek değil ama...

Sevgili Altan;
Tabii ki "Kaddafi bir melektir" dediğim yok...
Zira kafam fazla çalışmasa da 42 yıllık bir diktatörden "melek" olmayacağını biliyorum...
Hatasız mı?..
Asla!..
Ayak tırnağından tepesindeki en son kıla kadar hatalı...
Zira...
Dünyadaki gelişmeleri görmedi..
Veya gördü ama görmek istemedi...
Örnek mi?..
Buyur o zaman...

Beş-altı yıl kadar önce oğlu Seyf - Ül İslâm babası Kaddafi'yi eleştirmişti...
Yeşil Kitap'ta yazılanların çağının geçtiğini medyaya bile söylemişti...
Ve...
Bir an önce demokrasiye (kısıtlı da olsa) geçilmesi gerektiği hatırlatmıştı...
Baba Kaddafi, Batı kültürü ile yetişmiş oğluna "ne diyorsun, hele bir otur da anlat" diye sormadı bile...
Oğlunun haklı eleştirileri üzerine kafa yormadı...
Çadırlarında kadın oynattı!..
Çal çengi eğlendi...
Kankası, (bugün ise yırtılmış bacak kası) Berlusconi ile zevk-ü sefa yaptı...
Seyf - Ül İslâm'ın eleştirilerini ciddiye alsa, önerilerini yerine getirseydi, şu an yaşadıklarının hiç birini yaşamamış olacağını öngöremedi...
Küresel Liberal Kapitalizm'in, ilkel ve vahşi Kapitalizm'den daha akıllı - akılcı olduğunu anlayamadı...
Küresel Liberal Kapitalizm'in daha geniş bir "tüketici kitleye" ihtiyacı olduğunu göremedi...
Bunun için de en azından Türkiye tipi bir laik - demokrasiye geçmesi gerektiğini fark edemedi...
Küresel Liberal Kapitalizm'in taleplerini yerine getirmezse, Barak Obama'nın "barışa dayalı" yönetiminin iflâs edeceğini, buna karşılık silâh tacirleri ve enerji şirketlerinin ABD'de yönetimi (fiilen) ele geçireceklerini tahmin edemedi...


Obama diye bir yok artık!..

Hâsılı sevgili Altan...
Şimdi artık "Obama Sistemi" diye bir sistem yok Dünya'da...
Obama yok daha doğrusu...
O da artık kendi ülkesini ve dünyanın geleceğini düşünmüyor...
Önümüzdeki yıl yapılacak seçimlerde ikinci kere seçilebilmenin derdine düştü...
Bayan Clinton'a rol çaldırdığını bile fark etmiyor...
Daha da fenası...
Birleşlik Devletler'de fiilen Bush - Wolfovitz zihniyetinin egemen olduğunu göremiyor...

Ama bütün bunlar enerji devlerini ve silah üreticilerini haklı kılmaz değerli arkadaşım...
Obama, enerji devlerini ve silah üreticilerine karşı koymalıydı...
Daha en başında, yani El Kaide ve WikiLeaks aracılığıyla bölgeyi karıştırmadan önce diktatörlerin alternatiflerini hazırlamalıydı...
Kibir yapmadan, Kaddafi ile yüz yüze görüşüp dünyadaki değişimi ve yapması gerekenleri anlatmalıydı...

Sevgili Altan;
Obama'nın o büyük hatasından (Enerji Tröstü ve silah sanayicilerinin güdümüne girerek El Kaide'yi görevlendirmesi) sonra artık Seyf - Ül İslâm bile babasına alternatif değil...
Çünkü El Kaide (ABD) tahrik ederek O'nu da oyundan düşürdü...
Çünkü konu petrolse; gerisi teferruattı Amerika için...
Hele Demokrasi neydi ki?..

Yani değerli Ahmet Altan kardeş;
Kaddafi'nin (en azından şimdilik) yanında yer almak yerine Kaddafi'ye çakmak; "oh olsun!" demek ve hatta bazılarının manşetten "Fransız Piçi" olduğunu iddia etmek; benim penceremden "doğru" gibi görünmüyor...
Aksine silah sanayicileri ve enerji tekellerinin ekmeğine yağ sürülüyor...
Hâsılı...
Libya'dan yeni bir Irak yaratılıyor...
Ve sen bunu alkışlıyorsun Ahmet Kardeş...
Ama göreceksin ki Libya'dan yeni bir Irak çıkmayacak...
Çıkmamalı!..


Medyamıza göre Kaddafi bir Fransız Piçi...

"Herkesi kendisi gibi bilmek"...
Ya da Ziya Paşa'nın dediği gibi, "herkesi kör, alemi sersem sanmak"...
Medyamızın hali aynen bu...
Şimdi ağız birliği ettiler Kaddafi'nin "Bir Fransız piçi" olduğunu kanıtlamaya çalışıyorlar...
Belge?
Yok...
Tanık?.
Yok...
Kanıt?..
Yok...
Peki dayanak ne?..
Bir Fransız pilot'un fotoğrafı?..
(Meğer) Fransız Pilot ve Kaddafi ne kadar da benziyorlarmış(!) birbirlerine...
Fransız Pilot, Libya'da esir düştüğünde Kaddafi'nin anasını "iyi" etmiş(miş)...

Anacıklarımızın, şu erkek egemen medyadan nedir bu çektikleri yahu?..
Diyeyim devam edeyim...
Pilot yüzbaşının 30 yaşındaki fotoğrafının yanına Kaddafi'nin 70 yaşındaki resmini koyup, "bakın amcaları nasıl da benziyorlar birbirlerine" diyorlar...
Hem de birinci sayfada haber yapıyorlar bu "kirli dedikoduyu"...
Manşetten atıyorlar iftirayı!..
Oysa iki resmin benzer tek tarafı, iksinin de fotoğraf makinesiyle alınmış olmaları...
Başka hiç bir benzerlik yok...

Lütfen, Kaddafi'yi savunduğumu sanmayın...
Ama bir halkın liderinin bu kadar aşağılanmasına da anlayışlı olunamaz...
Ya da kendi adıma söyleyeyim: Ben olamam arkadaş!..

"Efendim o  da bizim Başbakanımızı aşağılamıştı" diyebilirsiniz...
Kaddafi (söylediklerine katılmasam da) Erbakan'ın (merhum) yüzüne karşı kendi düşüncelerini açıkladı...
Yalansız, dolansız, mertçe...
Tıpkı Erdoğan'ın "one minute" çektikten sonra İsrail Cumhurbaşkanı'na yaptığı "katilsiniz" deyişi gibi...
Biz o çıkışı yapan Başbakanımızı "Kahraman" ilân etmiştik...
Hâlâ da övünerek anlatıyoruz...
Libyalılar da o gün, kendi liderleri Kaddafi'nin Erbakan'a söyledikleriyle övünmüşlerdi...
"Halk" ya da "millet" olmak işte böyle bir şey...

Ama...
Libya gazeteleri bizim başbakanlarımızdan ya da cumhurbaşkanlarımızdan hiçbirine "piç" demeyi akıl edemedi...
Neden?..
Hem öyle bir iftira atmak aşağılığını göstermeyecek kadar asildiler...
Hem de milletimize asıl saygısızlık o zaman yapılmış olurdu...
Yani...
Kaddafi'yi piç yerine koyan medyamızı kınıyorum...

[email protected]
ÇOK OKUNANLAR