MEDYA KÖŞESİ

Ahmet Altan'dan AK Parti'ye dayak sorusu

“Kürtleri öldürelim, CHP’lileri dövelim, demokratları susturalım, Alevileri aşağılayalım” anlayışını AKP seçmeni pek başarılı bir anlayış olarak mı selamlıyor?

Ahmet Altan'dan AK Parti'ye dayak sorusu
GAZETECİLER.COM - Taraf gazetesi genel yayın yönetmeni Ahmet Altan bugün köşesinde askerlik anısını anlatarak hükümet ile muhalefet arasındaki 29 Ekim gerilimini yorumladı.

"Cumhuriyet Bayramı’nı “meydan savaşına” çevirmek bir iktidar partisine ne kazandırır?" diye soran Ahmet Altan şöyle devam etti soru bombardımanına:

"AKP seçmeni böyle görüntülerden çok mu hoşnut?
“Devlet bizim oldu, artık herkesi dövelim”
mi diyorlar?
“Eskiden generaller bizi dövüyordu, bizim generallerden ne eksiğimiz var biz de döveriz”
diye mi düşünüyorlar?
“Kürtleri öldürelim, CHP’lileri dövelim, demokratları susturalım, Alevileri aşağılayalım”
anlayışını AKP seçmeni pek başarılı bir anlayış olarak mı selamlıyor?
Başbakan dövdükçe oyu mu artıyor?

İşte Ahmet Altan'ın köşesindan AK Parti iktidarına dayak soruları:

BEN SENİ KİMİN İYİLİĞİ İÇİN DÖVÜYORUM?

"Bir sabah bağırışlarla uyandım. Uyku sersemi, dört yataklı kerpiç kulübeden dışarı fırladım.

Tabur karargâhının önündeki küçük meydanda bir binbaşı bir eri dövüyordu.

Binbaşı bir tokat atıyordu, er tokadın şiddetiyle bir adım geri gidiyordu, binbaşı bir adım yaklaşıp bir tane daha vuruyordu, er gene bir adım geri gidiyordu, tokat tokat küçük meydanın etrafında dönüyorlardı.

Binbaşı her tokattan sonra bağırarak soruyordu: “Ben seni kimin iyiliği için dövüyorum?”

Er bağırarak cevap veriyordu: “Benim iyiliğim için komutanım.”

Binbaşı yorulana kadar dövdü eri, iyice yorulunca daha fazla “iyilik” yapmaktan vazgeçti, ağzı burnu kan içinde kalan çocuğu arkadaşları revire taşıdı.

O sınır taburunda gördüğüm vahşet pek unutulur bir sahne değildi ama yaşadığım ülkede “devletin vatandaşlarını” o vatandaşların iyiliği için dövmesi bir gelenek olarak hiç bitmeden sürdüğü için o sahne de hep aynı canlılığı ile kaldı zihnimde.

HERKESİ İYİLİĞİ İÇİN DÖVEN CHPLİLERİ KENDİ İYİLİĞİ İÇİN DÖVDÜLER

Yıllarca bu ülkede yaşayan hemen hemen herkesi “onların iyiliği için” döven CHP’lileri, bu sefer de CHP’lilerin iyiliği için dövdüler Ankara’da.

“Kötü bir şey olacağına dair” esrarengiz bir “istihbarat” olduğundan, bizim iktidar “başkası kötü bir şey yapmadan biz yapalım” diyerek ulusalcılarla CHP’lileri Cumhuriyet Bayramı’nda bir güzel dövüp, tazyikli sularla ıslattılar, gözlerine biber gazı sıktılar.

Hipodromda “devlet törenleri varken” CHP’lilerin sokakta kendi başlarına yürümek istemeleri “mutlaka cezalandırılması” gereken bir şeydi devlete göre.

Hipodromda eskiden CHP’lilerle generalleri tören yapardı şimdi AKP’lilerle generalleri tören yapıyor.

Törene katılmayanları da “kendi iyilikleri” için dövüyorlar.

TOPLUMDA HERŞEY DEĞİŞİYOR DAYAK DEĞİŞMİYOR

“Dayak cennetten çıkmadır” diyen bir toplumun çocukları olduğumuz için herşey değişiyor, dayak değişmiyor.

Gücü eline geçiren, devletin başına geçen öbürlerini dövüyor.

(...)

Neden Başbakan böyle dayaklı dövüşlü bir gerginlik istiyor?

Elbette bizim iyiliğimiz için ama başka bir sebebi de var mı acaba?

Bu kadar açıkça “barikatları ve dayağı” savunmasına, bu dayağı önleyen Cumhurbaşkanı’na kızmasına bakılırsa, bu sertlikten siyasi bir fayda umuyor olması lazım.

Nedir o fayda?

BAYRAMI MEYDAN SAVAŞINA DÖNÜŞTÜRMEK İKTİDARA NE KAZANDIRIR?

Cumhuriyet Bayramı’nı “meydan savaşına” çevirmek bir iktidar partisine ne kazandırır?

AKP seçmeni böyle görüntülerden çok mu hoşnut?
“Devlet bizim oldu, artık herkesi dövelim”
mi diyorlar?
“Eskiden generaller bizi dövüyordu, bizim generallerden ne eksiğimiz var biz de döveriz”
diye mi düşünüyorlar?
“Kürtleri öldürelim, CHP’lileri dövelim, demokratları susturalım, Alevileri aşağılayalım”
anlayışını AKP seçmeni pek başarılı bir anlayış olarak mı selamlıyor?

Başbakan dövdükçe oyu mu artıyor?

AKP’nin yaptırdığı o gizli kamuoyu yoklamalarında bir de “dayak” sorusu mu var, “bizden olmayanları dövelim mi” diye mi soruyorlar, AKP’li kamuoyu da “dövelim anasını satayım” mı diyor?

AKP’liler, “cennetten çıkma dayağın” hepimizi cennete götüreceğine mi inanıyor?

Böylesine sertleşmenin, “ben daha da sert davranacağım” diye bağırmanın, ülkeyi her gün biraz daha germenin bir faydası olduğuna AKP yönetiminin inandığı açık.

Belki de böyle her istediğini dövebilmek “işte biz de devlet olduk” güvenini pekiştiriyordur.

MEĞER DEVLET OLMAK DÖVMEK İSTERLER MİŞ

Meğer devlet olmak, dövmek isterlermiş.

Dayak yiyenler, “birliği bozmuşlar”, Başbakan’ın yanında durmamışlar.

Eee, “onların iyiliği için” onları biraz pataklamak gerekiyor tabii, geleneğimiz böyle, birliği bozan sopayı yer, her şeyin başı birlik beraberlik çünkü.

O eri döven binbaşı mı?

Onu “sinirleri bozuk” olduğu için bir sabah alıp hastaneye götürdüler, bir daha görmedik.

Ahmet Altan'ın köşesinin tamamını Taraf gazetesinden okuyabilirsiniz.