KAZANDI

Ahmet Altan kazandı...

Yazarlık ve bilim adamlığının ortak noktaları "şüphe" etme konusundaki ustalıkları değil mi?..

Ahmet Altan kazandı...
"Şüphe" etmeyen doğruyu bulabilir mi?..
Ya da şöyle soralım:
Şüphe etmeyen doğruyu arar mı?..
"Şüphe etmediğine göre niçin arasın?" cevabınızı duyar gibiyiz...
Oysa...
Yazarlık ve bilim adamlığının ortak noktaları "şüphe" etme konusundaki ustalıkları değil mi?..
Şüphe etmeyen kişi yazar veya bilim adamı olabilir mi?..
Biz, kimileri onlar için "Komplo Teorisyeni" dese de Mahir Kaynak ve Fehmi Koru gibi bazı meslektaşlarımızın en çok da işte o "şüpheciliklerini" severiz...
Şüphe ettikleri için araştırırlar...
Üç - beş kulaktan dolma haberle yetinmezler...
Bir söylemin, eylemin, ittifakın vs. sadece teorisiyle yetinmez, doğuracağı sonuçlara ve kullanılan araçlara da bakarlar doğruyu bulabilmek için...
O süreçte "komplocu!" suçlamasına maruz kalmaktan da korkmazlar...
Bugün Ahmet Altan da "komplocu!" suçlamalarının muhatabı olabilme tehlikesini göze almış belli ki...
Ama iyi ki almış...
Çünkü burası Türkiye...
Burada her an her şey olabilir...
Tarihten gelen komşuluğumuzun genlerimize de işleme ihtimali yüksek olan Çinliler şöyle derler:
"Beklenmeyeni bekle, hiçbir şeye güvenme"...
Sanki biz Türkler için söylenmiş...
Evet...
Bu kadar teferruattan sonra söyleyeylim:
Ak Parti ile CHP'nin önümüzdeki Haziran'da yapılacak genel seçimler için "danışıklı dövüş yapma ihtimalleri" olduğuna cesaretle dikkat çeken Ahmet Altan kazandı...
ÇOK OKUNANLAR