Ahmet Acun'u kıskanmış olabilir mi?..
Bir zamanlar, çok ünlü ve çok güzel kadınlarla çıktığında....
ADNAN BERK OKAN
Öncelikle, kompleksi olmayan, özgüveni zirve yapmış birini örnek vererek başlayacağım yazıma…
Yetmişli yıllar…
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Carl Albert…
Amerikan tarihinin en kısa boylu Meclis Başkanı Bay Albert: 1 metre 35 santim…
Ama…
Karakteri, kimliği, ruhunun yüceliği kendisini dev gibi gösteriyordu…
Bir kasabanın seçim meydanında çıktığı kürsüde, ayaklarının altında yükseltici vardı.
Konuşmasına şöyle başladı:
“Sizden önce uğradığım kasabada konuşmam bittikten sonra küçük bir çocuk yanıma yaklaştı; ‘efendim bugün bana verdiğiniz ilham için çok teşekkür ederim’ dedi” …
Bütün meydan merak kesilmişti.
Albert devam etti:
“Gülümseyerek çocuğa baktım, ayaklarımın ucunda yükselip saçlarını okşadım”.
Meydanda bulunanlar hatibin çok kısa boylu olduğunu bildikleri için aynı anda gülüştüler...
Albert konuşmasını sürdürdü:
“Kendisine ilham veren sözlerimin hangileri olduğunu sordum. Çocuk, ‘bana sözleriniz değil karides büyüklüğündeki boyunuz ilham verdi’ deyince şaşırdım, gülümsememi zoraki de olsa devam ettirmeye çalıştım. ‘Yani?’ gibilerden gözlerinin içine baktım. Çocuk, “siz bu karides boyunuzla Temsilciler Meclisi başkanı olduğunuza göre ben büyüyünce cumhurbaşkanı bile olabilirim’ diyerek bitirdi cümlesini.”
Konuşmasını bitirdiğinde Mr. Albert meydandakilerden daha çok gülüyordu.
Çünkü kibir denilen şeyin nasıl aşağılık bir duygu olduğunu; mütevazılığın ise sahibini ne kadar yücelttiğini çok iyi biliyordu…
Evet…
Sözü Ahmet Hakan dünkü Hürriyet’te başlığı altında yayımlanan makalesine getireceğim…
Carl Albert kendisiyle dalga geçmişti…
Ahmet ise, “Acun Ilıcalı Adriana Lima ile evlenebiliyorsa herkes herkesle evlenebilir” derken Acun’la alay ediyor, aşağılıyor, onu Lima’ya lâyık görmediğini ima ediyordu…
Ah be Ahmet!..
Burada yazmak, hatırlatmak istemezdim ama mecbur kaldım…
Kulağına geldi mi bilmem…
Ama…
Bir zamanlar, çok ünlü ve güzel kadınlarla çıktığında, senin dün Acun için yazdıklarını başkaları senin için yazıyor, söylüyordu…
Seninle ve seninle çıkan o kadınlarla kafa buluyorlardı…
Yani…
Seni o kadınlara yakıştıramıyorlardı…
Ben ise sana yapılanlara karşı çıkıyordum…
Entelektüel birikiminin, fiziki bakımdan sana üstünlük sağladığı iddia edilen birçok kişiden daha değerli olduğunu söylüyordum…
Yani Ahmet...
Beni, kendilerine karşı seni koruduğum meslektaşlarımıza mahcup ettin…
Büyük ihtimalle okurlarını gülümsetmek için yazdın o yazıyı…
Ama…
Keşke Acun’la değil de kendinle kafa bulsaydın yine…
Not:
Meselâ mizah yapmak için şöyle yazabilirdin Ahmet:
“Adriana Lima, Acun Ilıcalı ile evlenmeyi başarabiliyorsa, herkes herkesle evlenmeyi başarabilir”…