KAYBETTİ

Adnan Berk Okan

Bir gün geliyor, "Mustafa Sarıgül aday olursa CHP'nin İstanbul'u kazanma şansı sıfırlanır" diyorsun…

Adnan Berk Okan

Adnan Berk Okan kim?..
Bu satırları yazmaya çalışan dönek, riyakar, iki yüzlü fukara...
Neden dönek?..
Niçin riyakar?..
Niye iki yüzlü?..
Çünkü...
Gün geliyor Gülen'e destek veriyor...
Gün geliyor Cemaatini yerden yere vuruyor...
Haksızlıklarını...
Hukuksuzluklarını...
Adaletsizliklerini...
Devlet içinde devletliklerini eleştiriyor...
Halbuki  ne yapmalı?..
Ya hep övmeli...
Ya hep söveli...
Ki...
“Bitaraf” değil, "Taraftar" olsun...
Adnan Berk Okan dönek, riyakar, iki yüzlü...
Neden?..
Niçin?..
Niye?.

Çünkü...
Adnan Berk Okan
gün geliyor Erdoğan'a ve hükümetine destek çıkıyor (Gerçi yalakalık yapmıyor ama olsun; destek veriyor ya)...
"Muazzam işler yaptılar" diyor...
İcraatların öve öve bitiremiyor...
Aaaaaaa!...
O da ne?..
Bir bakıyorsunuz (bakıyorlar, bakıyorum) Erdoğan'a da hükümetine de ayar çekiyor...
“Gezi parkı protestolarına karşı takındığınız tavır cinayetleri tetikledi; bizi dünyaya rezil etti” diyor…
"Kuvvetler ayrılığı İlkesini ayaklar altına aldınız" diye ahkam kesiyor...  
" 'Yolsuzlukla, yoksullukla, yasaklarla mücadele edeceğiz' dediniz; sizin döneminize yoksulluk ta, yolsuzluk ta, yasaklar da arttı" diye yazıyor...

Ulan köftehor, ulan langa, ulan keriz!..
 (Oh be!..
Hakaret ettim ama hiç kimse şikâyetçi olamayacak…
İlle de Engin Ardıç çatlasın…
Hemen mahkemeye koşup dava açamayacak...
Zira...
Hakaret varsa da var; kime ne?..
Kendime…)...
Madem verdin desteğini muhterem başbakanımıza; asla ve asla köstek olmayacaksın...
Ne ayakkabı kutuları içindeki dolarları göreceksin…
Ne kurulan dolar havuzlarına dalacaksın…
Ne vakıf veya yardım derneklerine bağışlanan yüz milyon dolarcığın alıcısını ve vericisini eleştireceksin...
Ne de “Alo Fatih” parodisi üzerine yorum attıracaksın…
Yok öyle "bitaraf" olmak...
Olursan ne mi olur?..
Tabii ki "bertaraf" olursun laaaannnn!…
"Berhudar" olacak değilsin ya...
Bir gün geliyor, "Mustafa Sarıgül aday olursa CHP'nin İstanbul'u kazanma şansı sıfırlanır" diyorsun…
Gerekçen ise, “temiz siyaset” oluyor…
30 Mart seçimlerinde İstanbul’da “defosuzluğun” ön plana çıkacağını, prim yapacağını savunuyorsun…
Bir başka gün çıkıyor; Sarıgül'le ilgili on altı yıl bekletilen bir kredi borcu dosyası ortaya çıkarıldığı için "yahu bu Ak Partililer İstanbullulara zorla Sarıgül'ü  seçtirecekler" diyorsun...
Yahu kardeş; karar ver be!..
Sarıgül'e muhalif misin?..
Sarıgülcü mü?..
Bir gün kaybettiriyorsun Hasan Cemal ya da Cengiz Çandar'ı…
Bir hafta sonra ya alkışlıyorsun…
Ya "günün köşe yazarı" seçiyorsun…
Ya da "kazandı" diyorsun...
Olmaz böyle şey kardeşim...
Bir köşe yazarı "kötü" yazmışsa bir kere…
 (Hele Allah’ın bütün vasıflarını üzerinde toplayan yüce başbakanımızı eleştirmişse…)
Mümkünü yok "iyi" yazamaz ilanihaye...
Madem eleştirdin Çandar'ı, Cemal'i...
Ondan sonra bir başka yazısına destek vermenin var mı alemi?..
Şimdi de tutuyorsun, “Alo Fatih” parodisinde kendisine de “rol yüklenen” Fatih Altaylı’yı savunuyorsun…
Yahu sen (Buradaki “sen” aslında “ben” olmuş oluyorum) adam olursan ben de eşeğim be (Belli, belli…)..

Yani ey güzel insanlar!..

Bu ülkenin medyasında kazanabilmenin yolu belli…
Hükümeti ya hep övecek; karşı cenahındakilere (Cemaat, muhalefet, TÜSİAD) hep çakacaksın…
Ya da…
Cemaate, muhalefete, TÜSİAD’a hep çakacak…
Başbakanımızı hep öveceksin...

İkisi de aynı kapıya mı çıkıyor…
Tek kapıdan başka kapımız mı kaldı Allah aşkınıza?..
Ve hatta…
“Allah’ın bütün vasıflarını üzerinde toplayan muhterem efendimiz” deyip bazılarını sıralayacaksın:
“Gaffâr, Kahhar, Müntekim, Razzak, Kâbıd, Fettah (Gerçi Gülen’in adını da çağrıştırıyor ama ne yapalım kader bu) … …

Sen ey Adnan Berk Okan!..

Madem ki döneklikte, iki yüzlülükte, riyakarlıkta…
Yani…
Bir gün övdüğünü, bir başka gün yermekte…
Yani…
“Bitraf” olmakta…
Yani…
“Objektif” kalmakta…
Yani hiçbir kişi ve kuruma “aidiyet” duygusuyla bağlanmamakta…
Yani hıyarlıkta ısrarlısın…
Kaybet o zaman ey Hıyar-ı Ekber Adnan Berk Okan

ÇOK OKUNANLAR