Acun'dan anne baba itirafı
TV dünyasının en başarılı isimlerinden Acun Ilıcalı bunca işinin arasında her zaman arkadaşlarıyla; ya halı sahada, ya PlayStation başında ya sohbette. Ilıcalı neden böyle yaptığını itiraf etti
Samyeli, "Muhabirlik döneminden bu yana tanıdığım Acun'la röportajın en zor yanı, ona sorulmamış sorunun olmamasıydı. "Hiç dert değil, ne konuşsak okunur" dedi. Sohbet de öyle aktı gitti zaten." diyor bugün gazetenin birinci sayfasında yayınlanan röportaj için. İşte o röportajdan çarpıcı bölümler:
EN BÜYÜK HEDEFİM HABER SUNMAKTI
Hayatında istediğin yerde misin?
Hayatımda hayal edebileceğim yerin üç tur önündeyim herhalde. Muhabir olduğum dönemde, gelecekle ilgili böyle bir hayal kur desen, şu anda bulunduğum yeri yazamazdım. Her zaman şöyle düşünüyorum, zaten burayı hayal etmediğim için buradayım.
Açsana biraz...
Sen bir hedef koyarsan kendine ve bir yol çizersen, onun doğru olduğunu nereden biliyorsun? Ben ilk muhabir olduğum zaman haber okumaya çalışırdım. O zamanki hedefim neydi biliyor musun? İnşallah bir gün haber sunarım. Sonra arkadaşım Göktuğ Sevinçli geldi, "Acun sen kötü okuyorsun, farkında mısın?" dedi. Bense ısrar ettim. Hiç unutmam cevabını: "Acun sen manyak mısın! Sen mesela sokakta çok daha rahat konuşan, sıcak bir tipsin. Zayıf olduğun bir şeyi niye zorluyorsun ki?"
Yanlış bir hayali mi zorluyordun?
Evet çünkü sen de iyi biliyorsun ki haberde o zaman en prestijli yer haberi sunmaktır. E doğru hayal miydi bu şimdi? Değildi. Ben yanlış bir yola girecektim. Hiçbir zaman iyi bir spiker olamam ben. Öyle bir yeteneğim yok.
ALLAH İNSANA BÖYLE ACI VERMESİN
Kaç yıl oldu?
20 yıla yakın oldu, dün gibi hatırlıyorum. Bir de 25 yaşın altında anne-baba kaybetmekle 35'in üstünde kaybetmek arasında fark var.
Nasıl?
Birinde psikolojik olarak kendinizi hazırlıyorsunuz artık, çünkü arkadaşlarınızın annesi-babası vefat etmeye başlıyor, 35 yaş üstü artık anne babaların cenazelerine gidildiği dönemdir. Ama 19-20 yaşındaki birinin annesi kolay kolay rahmetli olmaz. Öyle bir durumda, bir de ani bir kayıp olduğu zaman, ikisini beraber kaybettiğin zaman normal bir insanın sağlıklı kalması çok kolay bir şey değil. Bende bugün bile bunun travmasından mutlaka bir eser vardır.
Annenle babanın vefatından bu yana ağlamazmışsın.
Ağlamıyorum. Bir de bir psikolog bana, aşırı arkadaş düşkünlüğümün, devamlı arkadaşlarımla olma sebebimin anne ve babamın kaybıyla alakalı olduğunu söyledi. Arkamın boşalmasını arkadaşlarımla doldurduğumu ve onlarla psikolojik olarak doyum sağladığımı da söylemişti ki çok doğru. Allah insana böyle acı vermesin.
GEÇ KALIP BEKLETTİĞİM İNSANLAR HAKLARINI HELAL ETSİN
Senin geç kalman meşhurdur...
Her yere ve her şeye geç kalıyorum. Artık mizah konusuyum. O konuda kendimi hep eleştiriyorum ama yapacak bir şey yok. Beklettiğim çok insan olmuştur, haklarını helal etsinler.
Saygısızlıktan değil ama?
Ben üniversite imtihanına geç kalmış insanım. Karşı tarafa saygıyla alakası hiç olmadı. Ben dergi alırken uçak kaçıran, sonra 4-5 aktarmayla Dominik Cumhuriyeti'ne giden biriyim.
Canlı yayınlara nasıl vaktinde çıkıyorsun?
Çıkamıyorum ki... Kaçırdığım en az üç-dört canlı yayın vardır. Nefret ederim canlı yayından o yüzden.