Acayip eğleniyoruz hem de...
Liberal demokratik kapitalizm ve demokrasi, “toplum yaratma” görevini üstlenen medya kuruluşlarına çok geniş imkânlar sunmuştur.
Sağlıklı bir insanın 5 duyusu vardır:
- Görme,
- İşitme,
- Tatma,
- Koklama,
- Dokunma.
*
Ancak…
Çoğu inancımızı, duyularımızla algılayamayız.
Zaten bunun için onları somut birer bilgi değil, salt birer inanç sayarız. Duyularımızla edindiğimiz bilgileri inanca veya inançsızlığa dönüştüren ise aklımızdır.
*
Başka bir deyişle söyleyeyim…
En ilkel haliyle bile inanç, herhangi bir duyunun değil, hepsini aşan bir zihinsel faaliyetin sonucudur.
*
Bu faaliyetin yönü ister yetiştiğimiz çevreye bağlı olarak belirlensin, ister zamanla şekillensin; inançlarımız hayatımızın büyük bir bölümünde belirleyici rol oynar.
*
Sevdiklerimize inanırız veya inandıklarımızı severiz.
Sevmediklerimize inanmak veya inanmadıklarımızı sevmek zorunda bırakılmışsak da isyan ederiz.
Hem de gerçekliklerine bakmaksızın...
*
Nasıl ki insanların çevrelerindeki dünyayı algılamalarını sağlayan 5 duyuları varsa, toplumların temel duyu organı da medyadır.
Ve…
Dini inançlarımız nasıl hayat tarzımızı belirliyorsa, medyatik inançlar da dünya görüşümüzü belirler.
*
Bu amaçla…
Liberal demokratik kapitalizm ve demokrasi, “toplum yaratma” görevini üstlenen medya kuruluşlarına çok geniş imkânlar sunmuştur.
Gerçeklerin ve yorumların özgürce çeşitlenmesini sağlayan bu iki ayaklı sistem, bizim ne çeşit “gerçekler” aradığımızı çok iyi bilir.
*
Böylelikle…
Kiminize “dinci”, kiminize “milliyetçi”, kiminize “dış güdümlü” ve kiminize de “eğlenceli” gerçekler sunan yayın organları ortaya çıkar.
*
Gazeteciler.com’a gelince…
Kimilerine göre “dinci”…
Kimilerine göre “milliyetçi”…
Kimilerine göre “liberal”…
Kimilerine göre “iktidar güdümlü”…
Kimilerine göre “muhalefet güdümlü”…
*
Oysa ve aslında…
Hiçbiri değiliz…
Sadece eğlenceliyiz…
Çünkü…
“Ci, cı” gibi eklerden uzak ve siyaseten de hiçbir tarafın yanında durmadığımız için işimizi yaparken çok eğleniyoruz…
Acayip eğleniyoruz hem de…