MEDYA KÖŞESİ

A.B.O.’dan, Ahmet Arsan’a alternatif tahlil

Ahmet Arsan; Hürriyet Gazetesinde kendisine bahşedilen köşede kimi isimlerin 28 Şubat süreci ile bugünlerini karşılaştırmış...

A.B.O.’dan, Ahmet Arsan’a alternatif tahlil

Ahmet Arsan; Hürriyet Gazetesinde kendisine bahşedilen köşede kimi isimlerin 28 Şubat süreci ile bugünlerini karşılaştırmış...
Belli ki kendi penceresinden gördüklerini yazmış Arsan..
Ben de kendi penceremden gördüklerimi anlatayım...

KARADAYI: 28 Şubat döneminin Genelkurmay Başkanı. Medya patronu olmaktan başka hiçbir özelliği olmayan sivil Aydın Doğan'ın gözlerinin içinde “emir” ararken, yasal olarak emrinde olduğu sivil Başbakan Erbakan'a "kafa tutmasıyla" meşhurdu. Şimdi hayatının en müreffeh dönemini yaşıyor. Yediği önünde yiyemediği buzdolabında… 

 ERBAKAN: Dönemin başbakanı... Önce partisini böldüler sonra kıymetli evrakta sahtecilik suçlamasıyla mahkûm edip, ev hapsine mahkûm ettiler. Hâsılı kolunu kanadını kırdılar. Şimdi, egemenlerle uzlaşmanın, onlara kafa tutmaktan daha akılcı olduğunu hatırlayarak çile dolduruyor…

ERDOĞAN: Dönemin başarılı ama aynı zamanda zulme uğramış belediye başkanı... 7 yıldır da Başbakan... Artık gazete patronlarının karşısında el pençe divan durup, gözlerinin içine baktıkları, "hangi köşe yazarını kovmamı emredersiniz" diye yaltaklandıkları gözü kararmış bir Gyges yüzükçüsü…

 GÜLEN: Dönemin zalimi... Askerlere mektup yazıp, “Haklısınız, yanınızdayız” diyen cemaat önderi. Bugünün mazlumu çünkü bir subay yolda düşüp kolunu kırsa ondan biliniyor.

 ALİ KALKANCI: Dönemin, medya patronları tarafından kiralanmış bir amatör tiyatrocu. Rolünü mükemmel oynadı ve sonra her oyuncu gibi “son kullanım tarihi” geçince çöplüğe atıldı. Şimdi çöplükte çile dolduruyor. Yakında, kendisini kullanan medya patronu ile kovuş komşusu bile olabilir. 

 FADİME: Dönemin medya patronlarının Nuri Alço’larından biri tarafından “Seni başrol oynatıcam kız” denilerek kandırılarak, yine medya patronları tarafından yıldızlaştırılıp yapay mürtecilerin koynuna atılan, şimdi ise hangi pavyonda çalıştığı sır gibi saklanan konsomatris kadın. 

 ÇEVİK BİR: Soyadından esinlenerek kendini gerçekten “Bir” zanneden ve gücünü sırtındaki Devlet üniforması ile belindeki silâhtan aldığını anlayamayan bir maceraperest. Bugün ise o günkü gücünün güçsüzlüğünden kaynaklandığını anlatmaya çalışan bir orduevi filozofu. 

 ZAMAN: O dönemde, ait olduğu cemaatin önderinin askere yakın duran politik tavrı nedeniyle, “bu Erbakan hoca da fazla oldu ama” edasıyla sürece katkı sağlayan bugün ise o günü çok net hatırlayan gerçek 28 Şubat mağdurlarının zekâlarıyla ve hafızalarıyla alay eden gazete. 

 ALTAN AİLESİ: "Cami ile kışla arasına sıkışıp kalmayız" diyorlardı. Şimdi tamamen kışlaya abanmayı tercih ediyorlar, camiyi de pek mesele etmiyorlar. (Ahmet Arsan’ın bu görüşüne aynen katılıyorum.) 

 AHMET HAKAN: Kanal 7 ekranlarında herkes 28 Şubat'a karşı direnirken O, kendisinin aslında pek de sekuler bir hayat yaşadığını kanıtlamak için Taksim’deki “elit kafe”lerde takılıyor, Beyaz Türklerle arkadaşlık kurmaya çalışıyordu. 28 Şubat süreci bittikten sonra emeline nail olarak sonradan boyanmış olsa da "Beyaz Türk" olmayı başardı. o şimdi 28 Şubat'ın bir numaralı egemeni Aydın Doğan'ın yanında, 28 Şubat'ın bin yıl sürmesi için zımni destek veriyor. 

 ERGUN BABAHAN: Sabah gazetesinde sıradan bir yazı işleri görevlisiyken birden parlayan yıldızı onu önce AKŞAM’ın sonra da SABAH’ın genel yayın yönetmenliğine taşımıştı. Sabah’ın en güçlü olmaya başladığı dönemde görevinden istifa etti. O şimdi Star gazetesinde bir yandan hükümete hizmet sunarken diğer yandan da Aydın Doğan medyasındaki muhalif yazarların canını acıtıyor… 

 DEMİREL: Askerle hükümet arasındaki ihtilafları gidereceğine iki tarafı birbirine düşman etmişti. Meclis aritmetiğinin gereğini yerine getireceğine, “Aydın Doğan + 5 Generalin emrini” yerine getirerek “emir eri hükümeti” kurdurmuştu. Aynı hükümet yeğeninin bankalarını, şirketlerini ve hatta iç çamaşırlarını da alınca siyasetçilerin hepsine düşman oldu. Başta, Ak Parti hükümetinin yeğenine karşı müşfik davranacağını umarak bekledi ama hükümet oralı bile olmayınca yollara düştü. O şimdi hızlı bir protest Laikçi… 

 ŞEVKİ YILMAZ: Hakkında merak ettiğim ve beni ilgilendiren hiçbir şey olmadığı için ne yaptığını bilmiyorum…

 10. YIL MARŞI: 28 Şubat'ta barlarda sarhoş eğlendiriyordu, popçular bile onu pop tarzında söylediler. Bugün sadece özel otomobillerin müzikçalarında işe yarıyor… 

 YEŞİL SERMAYE: O günlerde yeşil sermaye listelerine girdin mi yandıydın. Şimdilerde ise abat olma ihtimalin yüksek. (Bu konuda Ahmet Arsan’la aynı şeyleri düşünüyorum.)

 adnanberkokan@gmail.com

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar