Abdurrahman Uzun'dan öldürülen Emniyet Müdürü üzerinden Fahrettin Altun yorumu
Hadi Özışık ve Süleyman Özışık ile Perde Arkası programına konuk olan Abdurrahman Uzun, makamında katledilen Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi cinayetinin emniyet müdürlerine mesaj olduğunu belirtti ve Fahrettin Altun'un evinin fotoğrafının çekilmesinin de buna benzediğini belirtti.
Gazeteci Abdurrahman Uzun, sosyal medyadaki üslubuyla ilgili konuştu. Fahrettin Altun'un evinin dikizlenmesi olayını öldürülen Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi olayına benzeten Abdurrahman Uzun, o dönem FETÖ deyince 'bu işi sulandırma' şeklinde tepki aldığını belirtti.
Fahrettin Altun olayı bu kadar basit değil
Uzun, Fahrettin Altun'un evinin fotoğraflanmasının bir mesaj olduğunu ve bu yöntemle dize getirmek isteyenlerin olduğunu belirtti.
Yeni dönemin sosyal medya ve algı oluşturma dönemi olduğuna dikkat çeken Uzun, Fahrettin Altun olayının sanıldığı kadar masun ve basit olmadığının altını çizdi.
Programda medya adına birçok konu da ele alındı.
Bütün derdinin memleket olduğunu ifade eden Uzun, sosyal medyayı ciddi bir savaş alanı olarak nitelendirerek Özgür Özel gibi isimlere Nihat Hatipoğlu diliyle cevap verilemeyeceğini söyledi.
Hadi Özışık'ın moderatörlüğünde Süleyman Özışık ve Abdurrahman Uzun gündemi değerlendirdi. Sosyal medyada kendilerine yönelik her türlü iftiraya cevap verdiklerinde ötekileştirildiğini iddia edenlerin seslerinin daha çok çıktığını söyleyen Özışık, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konuda yalnız bırakıldığını ifade etti.
Zaman zaman sosyal medyadaki üslubuna yönelik eleştirilerin olduğunun hatırlatılması üzerine konuşan Abdurrahman Uzun ise Özışık'ın bu konudaki açıklamalarına destek verdi.
İşte Abdurrahman Uzun'un açıklamalarından bazı satır başları;
"Dert fazla olunca yürekte yangın fazla olunca bunun yansıması da biraz farklı oluyor. Memleketle alakalı, bu ülkenin değerleriyle alakalı dertli birisiyim ben. Bu derdi atma, satma gibi bir derdimiz de yok. Anlatırken böyle çok naif anlattığın zaman olmuyor.
"Feryat ettiğimiz zaman neden feryat ediyorsun?"
Süleyman Özışık neden bağırıyor? Abdurrahman Uzun neden bağırıyor? Dedemin bir anlatımı vardı. Bir kediyi bir torbaya koyarsan ve dışarıdan devamlı vurursan ona çuvalın ağzını açtığınız zaman o kedi sizi tırmalar. Yani beni koyacaksın bir kalıba ve ağzına ne gelirse her şeyi söyleyeceksin. Bütün kırmızı çizgimizi aşacak bütün damarlara basacaksın, ondan sonrada feryat ettiğimiz zaman neden feryat ediyorsun?
Maçın bir başlama süresi var. Başladığından beri tekme atıyorsun bana. Darlandım ben de! Önüme düştüğü zaman bir tekmede ben atacağım.
"Nihat Hatipoğlu tarzı cevap veremiyorsun"
Adam çıkıyor, parmağını sallaya sallaya hukukmuş, uluslararası normlarmış bunların hiçbirini sallamıyor. TBMM'de Özgür Özel bir açıklama yaptı. Bu açıklamayı çıkıp izlemek gerekiyor. O açıklamadaki ses tonunu, kelime aralarında sakladığı mesajları gördüğün zaman o adamı kalkıp da biraz daha tabiri caizse Nihat Hatipoğlu tarzı cevap veremiyorsun. Anladığı dilden cevap vermeye başlıyorsun ona. Seni birileri devamlı tehdit ediyor.
Sosyal medya tehditleri
Beni mesela nereye asacaklarına bir türlü karar veremiyorlar. Beni Beşiktaş meydanında asacaklar. Ondan sonra Taksim'e taşıyorlar beni. İşte başka yerlere. Ailemi tehdit ediyor. Bazıları arabamın fotoğrafını gönderiyolar.
Peki istenilen şey ne? Benden beklenen en azından. Otur yerine, sus, kapat sosyal medyanı. Börtü böcek paylaş. Bizim birçok belediye başkanımız öyle tweetler atıyor ya! Ben çok seviyorum o tweetleri. "