Abdurrahman Dilipak
Dilipak’ın niyetinin son operasyonlarda hiçbir “kötülük” olmadığını;
Bilinir ki (Ben de Mehmet Barlas’tan öğrendim) Gaziantepliler şöyle der:
“Ağzını büzüşünden Omer diyeceği belliydi”.
Biz Trakyalılar da, “perşembenin gelişi çarşambadan belli olur” deriz…
Ne demek istediğimi ayrıca açmama gerek olmadığını biliyorum.
Sözü Abdurrahman Dilipak’ın bugünkü Akit’te “Kirli oyun” başlığı altında yayımlanan makalesine getireceğim…
Daha en başındaki birkaç cümle, Dilipak’ın niyetinin son operasyonlarda hiçbir “kötülük” olmadığını; tutukluların ve şartlı bırakılanların da “tertemiz” olduklarını anlatacağı belli oluyor…
Yani…
Yargılamadan infaz edenlerin tam tersi…
Yargılamadan “beraat!”…
Nereden mi belli?..
Lütfen okur musunuz?..
Kaş yapalım derken göz çıkarttılar..
Bir rüşvet operasyonunun hesabını soralım derken ülkeyi 20 Milyar dolar zarara uğrattılar.. Bu işin devam etkisi, kamu dışındaki zararlar 40 milyarı geçer.. Bu Sezer’in Anayasa fırlatması gibi bir rezalet! Yolsuzlukla böyle mücadele edilmez.. Bu soruşturmayı 1,5 yıl, bu kadar gizlilikle götürüyorsun da, bu operasyonu başlatırken, iddiaların basına sızdırılmasını nasıl önleyemiyorsun..
Dilipak’ın 2001 ekonomik krizini Sezer’in anayasa kitapçığını Ecevit’in önüne fırlatmasına bağlaması; yağmurların sebebinin gök gürültüleri olduğunu iddia etmekten bile abestir…
O kadar abes bir örnekle yola çıkanın ardından daha abeslerini söyleyeceği de aşikârdır…
İşin kötüsü…
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın bile “operasyonun Halkbank ile ilgisi yoktur” demesine rağmen operasyonun Halkbank’a yapıldığını, 20 milyar dolar kaybettiğimizi birkaç gün içinde bu rakamın 40 milyar dolara çıkacağını yazıyor…
“Uçmak” işte böyle bir şey…
Dilinin de kemiği olmayınca yaz yaz dur…
İşin kötüsü; Dilipak'ın bugünkü makalesi Bankalar Kanunu'na göre "İtibar zedeleyici haber" niteliğinde olduğu için "suç" aynı zamanda...
Efendim; ben işi bildiğim için Dilipak'ın yazdıklarına gülüyorum ama sade vatandaş gülmez…
Sahi sanır…
Paniğe kapılır…
Ekonomileri en çok da panikler krize sokar…
Ama dedim ya…
Amaç, “masum bunlar kardişim!” demek olduktan sonra diz ipliğe…
Bana kızacaktır mutlaka, kırılacaktır da ama sevgili Dilipak keşke şu işin aslını ekonomiyi bilen dostlarına sorup danışsaydı…
Tabii: kaybetti…