MEDYA KÖŞESİ

Abdülkadir Selvi'den 'Uhud' uyarısı

Yeni Şafak yazarı Selvi "Yeter ki, Uhut'taki okçular gibi ganimet peşine düşüp yerlerimizi terk etmeyelim." yazdı

Abdülkadir Selvi'den 'Uhud' uyarısı

Yeni Şafak Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi, "Erdoğan-Davutoğlu uyumu sürdüğü sürece Anayasa'yı da değiştiririz, Başkanlık sistemini de getiririz. Yeter ki, Uhut'taki okçular gibi ganimet peşine düşüp yerlerimizi terk etmeyelim. Gün nefsimizi ayaklar altına alma günü" dedi.

Selvi'nin bugün kaleme aldığı köşe yazısının ilgili bölümü şöyle:

Bununla birlikte Davutoğlu da emanetçi bir Başbakan olmadığını gösterdi. Çalışkanlığı, entelektüel birikimi, temiz geçmişi ve iç politikadaki hakimiyeti ile milletin gönlünde yer etti.

UHUD'DA NE OLMUŞTU?

Ebu Süfyan'ın yönettiği Mekke Orduları 11 Mart 625'de Mekke'den Medine'ye yürümeye başladı.

Bu saldırı Mekkeliler tarafından Bedir Muharebesi'ndeki kayıplarının öcünü almak ve Müslümanların yükselen gücünü kırmak için yapıldı. Müslümanlar muharebe için hazırlıklıydı ve bir süre sonra iki ordu Uhud'un bayırlarında ve düzlüklerinde karşılaştı.

Hz. Muhammed, iki ordunun karşılaştığı Uhud Dağı'ndaki dar bir geçidin iki tarafına okçularını yerleştirdi.

Mekkelilerin Uhud Dağı'nın etrafından dolaşarak Müslümanlara saldırma ihtimalini önlemek isteyen İslam Peygamberi okçularına, "Haber verilmeden yerinizi terk etmeyiniz" emrini verdi.

İki tarafın kuvvetleri Uhud Dağı eteklerinde karşılaştı. Müslümanların etkili taaruzlarıyla Mekke ordusu geri çekilmeye başladı. Bunu gören okçular, muharebenin kazanıldığını ve kendilerinin uzakta olduğu için ganimet alamayacaklarını düşünerek yerlerini terk etti.  Okçular Mekkelilerin bıraktıkları ganimetleri yağmalamaya çalışırken, Halid bin Velid, komutasındaki Müşrik kuvvetleri okçuların terk ettiği geçitten geçerek Müslümanlara saldırdı. Bu saldırı sonucu İslam ordusu güç kaybetti.

İki ordu da kesin bir zafer kazanamadan savaş meydanını terketmek zorunda kaldı.

28 Ağustos tarihinden bu yana milletimiz Erdoğan'ın yanında kalbinin bir köşesinde de Davutoğlu'na yer açtı.

AK Parti hafta sonu Afyon'da 2015 seçim stratejisi üzerinde çalıştı. Görünen özgürlükçü Anayasa ve siyasi istikrar talebi ile çıkacak seçmenin karşısına. Başkanlık sistemi önerisi ise yeni Anayasa'nın içinde yer alacak.

Eğer Başkanlık sistemini getireceksek, öncelikli olarak Başbakan'ın bu seçimlerden başarıyla çıkması lazım. Yani Davutoğlu başarılı olmalı ki 2015 seçimlerinde Anayasa'yı değiştirecek çoğunluğa ulaşabilelim. Başarısız olan bir Davutoğlu ile Anayasa'yı nasıl değiştireceğiz? O yüzden Erdoğan ve Davutoğlu uyumu üzerinde titrememiz gerekiyor. Aralarındaki diyalog kanalları açık. Sık sık bir araya gelip, her sorunu açıklıkla konuşabiliyorlar. Kimi zaman kamuoyuna aksetmeyen görüşmeler yapıyorlar. Erdoğan-Davutoğlu uyumu sürdüğü sürece Anayasa'yı da değiştiririz, Başkanlık sistemini de getiririz.

Yeter ki, Uhut'taki okçular gibi ganimet peşine düşüp yerlerimizi terk etmeyelim.

Gün nefsimizi ayaklar altına alma günü.

ÇOK OKUNANLAR