Abdi İpekçi neden pavyona giderdi?
Vatan yazarı Reha Muhtar bugün köşesinde Türk basının önemli isimlerinden Abdi İpekçi'nin her Ankara yolculuğunda neden pavyona gittiğini yazdı...
"Mürekkep kokusu hala üzerinde gazetelerin... Ne keyiftir bilir misiniz mürekkep kokusu hala üzerine sinmiş gazeteleri okumak...
Eskiden "meyhane" baskıları vardı... Gece saat 23 civarı Kumkapı'da, Cağaloğlu'nda, Karaköy Köprüsü'ndeki balıkçı meyhanelerinde satılırdı... Rakı içerken kendi gazetelerimizin meyhane baskılarından birer tane alır, göz gezdirirdik... Matbaadan yeni çıkmış mürekkep kokusunu içimize sindirerek...
Yeni yeni gazeteci dünyalarının içine giriyorduk... Aframız, taframız yerindeydi... O gazeteci aidiyetimizle dünyayı kurtaracağımızı sanıyorduk... Meyhaneye gitmeyen gazeteci de olmayacağına inanırdık o tarihlerde...
Milliyet'in 20 yıldan fazla Ankara Temsilciliği'ni yapan efsane gazeteci Orhan Tokatlı, "İçmeden, meyhaneye pavyona gitmeden gazeteci olunmaz" derdi ve hemen bir anısını anlatırdı...
Gecenin bir saati Dışkapı'da bir pavyona gitmiş... Pavyonda bomba gibi bir haber önüne düşmüş... Hemen oracıkta gazetenin manşetini değiştirtmiş... Zaten efsane genel yayın yönetmeni Abdi İpekçi de her Ankara'ya gelişinde, yemekten sonra gecenin bir vakti pavyona gitmek istermiş..."
Muhtar'ın yazısının devamını Vatan'daki okuyabilirsiniz.