MEDYA KÖŞESİ

Aaauuuvvvv!... Ne ayıp Nazlı Hanım!..

80 yaşlarında bir adam doğumhanenin kapısında beklemektedir. Dışarıya çıkan doktor şöyle bir bakındıktan sonra

Aaauuuvvvv!... Ne ayıp Nazlı Hanım!..
GAZETECİLER.COM

Nazlı Ilıcak çok ayıp bir fıkra anlatıyor bugün...
Belli ki sevmediği ve hatta nizâlı olduğu birisine mesaj gönderiyor...
Hem de kendi (sosyetik olan) çevresinden birine...
Yaşı ilerlemiş olduğu halde genç bir kadından çocuk sahibi olmuş birine...
Biz ayıpladık...
Çünkü Hıncal Uluç'un bile SABAH'ın okur kitlesindeki değişim nedeniyle anlatmaktan vazgeçtiği müstehcen fıkra tipi o köşeye hiç yakışmamış...
Nazlı hanım unutmasın ki o köşeyi patronu ve yaşlı kimi akrabaları da okuyorlar...
İçlerinden alınan en azından bir kişi(!) mutlaka çıkacaktır...
Bakın nasıl müstehcen ve müfteri kılıklı bir fıkra...

Kim vurdu?

80 yaşlarında bir adam doğumhanenin kapısında beklemektedir. Dışarıya çıkan doktor şöyle bir bakındıktan sonra yaşlı adama sorar:
- İçerde doğum yapan hanım yakınınız mı?
- Evet, eşim.
- 25 yaşındaki genç hanım eşiniz mi hakikaten?
- Niye şaşırdınız? Baba olamaz mıyım ben?
- Yoo aklıma dedem geldi de.
- Nesi varmış dedeniz?
- Kendisi av meraklısıydı; sürekli ava çıkardı. Ancak yaşlanınca zorlanmaya başladı. Bir gün ava çıkacakken kendisini uyardık; aman yapma dedecim, sen yaşlandın, ava gidemezsin diye. Israr etti. Eee, tabii yaşlılık; çıkarken tüfek yerine baston aldı eline. Ben de onunla birlikte gittim.
Ormanda bir hayli yürüdükten sonra, bir geyik gördük. Dedim ya, dedem yaşlı. Bastonu omzuna koydu, doğrulttu ve geyiğe bastonla ateş etti. Geyik o anda vurulup yere düştü..."
- Olur mu, başkası vurmuştur onu!
-
Ben de onu demeye çalışıyorum ya işte... başkası vurmuştur

Nazlı Ilıcak'ın diğer yazılarını
ÇOK OKUNANLAR