ANALİZ

4 tür, gazeteci yazar vardır

Hele patronların her iktidara karşı tepe tepe kullandıkları “vazgeçilemez personel” statüsünde kayıtlıysalar...

4 tür, gazeteci yazar vardır
ADNAN BERK OKAN
Medyamızda dört tür gazeteci - yazar tipi vardır.
1.) (Sadece) Başbakanlarla (ve elbette cumhurbaşkanlarıyla da) yakınlık kurmayı meziyet ve saygınlık unsuru olarak görenler…
2.) Başbakanlarla kavga etmeyi “erdem” zannedenler…
3.) Bütün siyasi parti liderlerine eşit mesafede durup, “Övgü” ile “yergi”yi aynı ölçüler içinde yapanlar…
4.) Kendilerini bütün siyasi parti liderlerinden çok üstün görenler…
 
                                 ***
 
Birinci gurup için Başbakan’ın hangi partiden olduğu hiç önemli değildir…
Mühim olan Başbakan’ın kendisine karşı takındığı tavırdır…
Örneğin özel uçağa davetli olmak…
Özel demeç alabilmek…
“Hanımefendi ve çocuklar nasıl?” sorusuna sıkça muhatap olmak…
Bazen çocuklarına küçük hediyeler (kedi bile olabilir) gönderildiğini köşesinde yazmak onuruna(!) erişmek…
Her telefonuna cevap almak veya kısa süre sonra aranmak…
Ve…
Zaman zaman da patrona telefon edilip, “Yahu şu ….. ne müthiş bir adam öyle… Seni de çok seviyor ha…” demesini beklemek ve hatta “Sayın Başbakanım, şu bizim patronu bir arasanız da hani benimle ilgili şöyle birkaç çift söz etseniz…” denilmesini beklemek falan…
Ve…
Bütün bunların yanı sıra başbakanla ilgili sürekli “iyi” şeyler yazmak…
Ondan devamlı “övgü” ile söz etmek…
Ve sık sık, “gaz vermek”…
Akıllı başbakanlar bu türlerin gazına gelmez ama onları kırmayı da pek göze almaz…
Çünkü bunlar, “kullanılabilmeye müsait gazeteci – yazar” tipleridir…
Gücenirlerse ve konumları da çok güçlüyse…
Hele patronların her iktidara karşı tepe tepe kullandıkları “vazgeçilemez personel” statüsünde kayıtlıysalar bilirler ki en küçük bir kırgınlıkta, en ağır hakaretler bunlardan gelir…
“Zaten o gün bana söylediği şu sözler….” diye başlayarak söylenmemiş bile olsa başbakanı küçük düşürecek olaylardan söz edeceklerini ima ederler…
 
                                 ***
 
İkinci guruptakiler ise Başbakan ağzı ile kuş tutsa, “Başbakan’ın açık kalan ağzına kuş girdi” diyebilecek kadar “takdir” duygusundan yoksundurlar…
Bunlar kendilerini “gazetecinin işi eleştirmektir” diye uydurdukları bir kurala bağlayanlardır…
Bunlar için “eleştiri” bir başbakanı “karalamak” anlamı taşır…
Eleştirinin gerektiğinde ve hak edildiğinde “iyi” de olabileceğine inanmazlar…
Bunlar, müzmin muhalif okurlar için yazarlar yazılarını…
Yazdıklarının içinde “bilgi”nin katresi yoktur…
En bol kullandıkları argüman ise “küfür”dür…
 
                                 ***
 
Üçüncü guruptakiler başbakanın partisine ve kendilerine gösterdiği ilginin rengine göre değil, icraatlarına göre yazanlardır…
Okurları da bunlara genellikle, “bir gün öyle, bir gün böyle” diyerek tepki gösterirler…
Bunları patronlar da pek tutmaz…
Bunları sıkça genel yayın yönetmeni aracılığıyla uyarırlar…
“Kardeşim git şuna söyle… Ya hükümete yakın dursun ki Başbakana işimiz düştüğünde kendisini kullanayım; ya da hükümete sürekli çaksın ki başbakan şikâyetçi olduğunda ‘ben onunla konuşurum’ diyerek patronluktan gelen gücümü göstereyim”
Bu tür gazeteci – yazar tipleri, patronların, başbakanların ve okurların da pek sevmedikleri tiplerdir…
 
                                 ***
 
Ve dördüncü tipler…
Bunlar burunlarından “kıl” alınmayan tiplerdir…
Başbakan’ın gıyabında kendisinden küçük adı ile söz ederler…
Dudaklarına yerleştirdikleri alaylı bir gülüşüle ve sık sık, “adam zavallı bir köy çocuğu kardeşim, ne bekliyorsunuz yani?.. Profesör Henry Higgins olmasını mı?..” derler…
Her şeyi sadece kendileri bilirler…
Başbakan’a bir toplantıda ayaküstü nasıl da ekonomi, dış politika ve felsefe dersi verdiklerini anlatırlar…
“Adamın tanıdığı tek filozof Aristo kardeşim; onu da kimden duymuşsa" dedikten sonra kocaman bir kahkaha patlatırlar...
 
                                 ***
 
Ve sevgili dostlar…
Türk medyasını bu dört tür gazeteci yazar yönetir, köşeler bunlarındır…
Sayıları beş yüzün üzerinde olmasına rağmen, üçüncü tiplerin sayısı beşi geçmez…
Geçmediği içindir ki nüfus ile gazete tirajları arasında “ters orantı” vardır…
Nüfus arttıkça gazete tirajları düşer…
 
 
ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar