MEDYA KÖŞESİ

20 soruda Çiller Türkiye'sinin cinayetleri

Faili Meçhul Cinayetler davasının ikinci duruşması, bugün Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılacak. Doğan Akın da o duruşma öncesi Çiller Dönemini ele alan uzun ama ayrıntılı bir yazı kaleme aldı.

20 soruda Çiller Türkiye'sinin cinayetleri
GAZETECİLER.COM -

"Tansu Çiller Türkiye'sinin karanlığında Kürt siyasetçi, hukukçu ve işadamlarını hedef alan cinayet zincirinin üzerinden geçen 20 yılda ortaya çıkan "deliller"e rağmen hâlâ hakkında hüküm tesis edilmiş tek fail bile bulunmuyor."

Bu satırların yazarı, Çiller Türkiye'sinde Cumhuriyet ve Milliyet gazetesininin haber müdürlüklerini üstlenmiş ve kurduğu T24 isimli haber sitesi ile haberciliğe devam eden Doğan Akın. Akın, bugün kaleme aldığı köşe yazısında,  "Görünmek isteyen, kendisini adeta ilan eden gerçeklerin yıllarca devlet katında örtbas edilmesiyle hesabı taammüden sorulmamış bir cinayet zinciri karşısındayız." diyor ve şöyle devam ediyor:

"Öyle bir cinayet zinciri ki, gerçeklerin ortaya çıkması, davanın ardında bir devlet iradesinin varlığını değil, aksine yıllardır gerçeği örtbas eden, yalanlarla çarpıtan devletin dava mahallinden uzaklaştırılmasını gerektiriyor!"

1990'ların ilk yarısında işlenen cinayetlerin zamanaşımı süresi dolmak üzereyken açılan Faili Meçhul Cinayetler davasının ikinci duruşması, bugün Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılacak. Doğan Akın da o duruşma öncesi "...devlet, Çiller Türkiye'si cinayetleriyle bir kez daha sınavda. Bakalım, "Türk Milleti adına" ifadesiyle başlayacak mahkemenin kararı millet adına mı olacak, yoksa devlet adına mı?" diye sorduktan sonra, bu davaya giden sürecin nasıl başladığını, yıllardır ilan eden gerçeklerin nasıl görmezden gelindiğini ve o yıllarda Türkiye'nin hâllerini soru ve cevaplarla okura hatırlatmaya çalıştı. 

İşte Doğan Akın'ın "Sabrınızı zorlayacak, çok zorlayacak uzunlukta bir yazıyı göze alarak, hesabı sorulmamış o Türkiye'yi hatırlamak için filmi biraz geri saralım." diyerek başladığı o yazıdan çarpıcı bölümler:

(...)

'PKK'yı destekleyenlerin listesi elimizde'

6- 1990'ların ilk yarısı için faili meçhul bırakılmış seri cinayet mahalli neden Çiller'in Türkiye'si?

Özetlemeye çalıştığım bu atmosfer içinde Çiller, Başbakan olarak o cinayetleri haber veren "tarihi" bir açıklama yaptı da ondan. tarih 4 Kasım 1993; hatırlayalım:

"Elimizde PKK'ya yardım eden Kürt işadamlarının listesi var. Listede 60 kadar isim bulunuyor. Devlet PKK'yla olduğu gibi, PKK'ya mali destek sağlayanlarla da her biçimde mücadele edecektir."

Çiller'in bu açıklamasının hemen ardından, devletin parmağına ilişkin davası yaklaşık 20 yıl sonra açılabilen kanlı bir süreç başladı. 14 Ocak 1994'te Behçet Cantürk'le başlayan, 25 Şubat'ta avukat Yusuf Ziya Ekinci ile devam eden o cinayet dizisinde Savaş BuldanHacı KarayAdnan Yıldırım, Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Namık Erdoğan, avukat Medet Serhat, DEP'li avukat Faik CandanFevzi Arslan, Şahin Arslan ve Ankara'nın Altındağ ilçesinin Yüksekovalı Nüfus Müdürü Mecit Baskın katledildiler. DEP Milletvekili, Mehmet Sincar da 4 Eylül 1993’te Batman’da öldürüldü.

'Listeyi İçişleri getirdi'

7- Çiller'e bu açıklaması soruldu mu, bu sözleri nasıl savundu?

Çiller'e bu sözleri yıllar sonra, TBMM'de kurulan Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu'nda soruldu. Liste açıklamasından yaklaşık 19 yıl sonra TBMM Komisyonu'nu Yeniköy'deki yalısında ağırlayan Çiller'e o kanlı listeyi komisyon üyelerinden Sıırı Süreyya Önder sordu. Komisyon tutanaklarına göre gözyaşlarını tutamayan Çiller, yine tutanaklara göre şu cevabı verdi:

“Evet, böyle bir liste geldi önüme. Tahmin ediyorum ki İçişleri Bakanlığı’ndan geldi. MGK’da da bu tarz birtakım işadamlarının finansman için tehdit edildiği ve zorla para toplandığı ifade edildi. Bu çerçevede, o gün, hatta o anda önüme gelen bir listeydi. ‘Kimse buna boyun eğmesin, biz bunları koruruz. Kim bunu yapıyorsa bunları da önleriz... Bu işadamları tehdit ediliyorsa korkmasınlar...’ Verdiğim mesaj buydu.”

(...)

Çiller'in danışmanı: Özel birlik kuruluyordu

9- Çiller'in açıkladığı liste bağlamında tartışılan cinayetlere ilişkin olarak başka tanıklık ve anlatımlar da var mı?

Var. Birisi içerden, diğeri faili meçhul cinayetler davasına dayanak olan eski özel harekât polisi Ayhan Çarkın'dan. "İçerden" anlatım, bir dönem Çiller'in danışmanlığını yapan ve Özer Uçuran Çiller'le ortaklık da kuran Memduh Bayraktaroğlu'nun "Çiller'li Yıllarım" adlı kitabında yer alıyor. Okuyalım:

“Eski istihbaratçılar ve görevde olan meslektaşları, Özer beye, ‘özel birlik’ kurulmasını önermişti. (...) Gerekli kararnameler ve tüzükler hazırlandı. Fakat o da ne? Cumhurbaşkanı Demirel, teşkilatın kuruluşunu onaylamadı. Buna rağmen kurulan ekip resmi çerçeve dışında çalışmalarına başladı. İçlerinden bir sözcü seçerek uyuşturucu ticaretini yöneten (Behçet) Cantürk’e gönderdiler. Sözcü, uyuşturucu ticaretinden vazgeçmesini, aksi halde başına iş açacağını bildirecekti. Cantürk, özel birlikle işbirliği yapmayı kabul etmedi. İlerleyen günlerde Cantürk öldürüldü. (...) Uyuşturucu gelirleri terör örgütünün elinden uçup giderken, talih kuşu (!) özel ekibin başına konmuştu! Devlet kontrolünde yapılan uyuşturucu işi ekibin üyelerini ve elbette ekibi koruyanları zengin etmişti...”

Bayraktaroğlu, Çiller’in, bu kez REFAHYOL Hükümeti'nin Başbakan Yardımcısı olarak, 3 Kasım 1996'da patlayan Susurluk skandalından sonra “Devlet için kurşun atan da, yiyen de bizim için şereflidir” diye sahiplendiği Abdullah Çatlı’nın da özel ekipte olduğunu söylüyor.

Özgür Gündem'e bomba

10- Çiller, aynı süreçte "kanlı liste" diye anılan "PKK'yı destekleyenlerin listesi"ne benzer bir icraat suçlamasına da muhatap oldu mu?

Evet. TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu tutanaklarına göre, Çiller “Başta Özgür Ülke olmak üzere bölücü örgütlere destek verici yayın yapanlarla etkin mücadele yöntemlerinin derhal uygulanması”  için 30 Kasım 1994'te “gizli” bir yazı ile talimat verdi. Bu yazıdan birkaç gün sonra, 3 Aralık’ta Özgür Ülke bombalandı, bir kişi öldü, 17 kişi yaralandı.

 

ÇOK OKUNANLAR