GÜNCEL

Perran Kutman açık açık anlattı!

Perran Kutman açık açık anlattı!

Perran Kutman açık açık anlattı! - Sayfa 1

Sabahat, Müstesna, Şehnaz, Perihan, Neriman... Hayatımıza daha pek çok değişik karakterle girdi Perran Kutman...

Her birini evimize misafir ederken onlara hayat veren kadını tanımayı unuttuk adeta. Hürriyet gazetesi için yeni dizisinin setinde Kutman’ı ziyaret eden İzzet Çapa işte bu yüzden "eski bir dostla karşılaşmışcasına heyecanlıydım. Oysa hiç tanışmamıştık." dedi. Ve şöyle devam etti:

Tatlı tatlı anlatmaya başladı yaşamının “mihenk taşlarını”... Öylesine keyifliydi ki hikayeleri, sorularla bölmek bile istemedim muhabbeti. Çocukken hayalini kurduğu minibüsçü sevgilisi Enver oldum onun için. Birer birer mola verdik hayatının “duraklarında”. Buyrun siz de katılın yolculuğumuza..

Perran Kutman açık açık anlattı! - Sayfa 2

Ailemizden biri gibi gördüğümüz, kimimizin çocukluğu, kimimizin ilk gençliği, hep çok iyi tanıdığımızı zannettiğimiz ama aslında pek de tanımadığımız bir kadın Perran Kutman... - Vay vay vay... Meğer ne kadar esrarengizmişim (gülüyor)...

Şaka bir yana galiba canlandırdığınız karakterleri benimserken sanki biraz Perran’la tanışmayı unutmuşuz. - Eh hadi tanışalım bari.

Çocukluğunuzdan başlayalım o halde... - Babaannemin Aksaray Küçük Langa’daki konağında bütün ailenin ilk çocuğu olarak doğmuşum.

Perran Kutman açık açık anlattı! - Sayfa 3

“Bütün ailenin ilk çocuğu” derken? - Kuzenlerimden de önce gelmişim anlayacağın. Haliyle çok sevilen bir çocukmuşum. Hatta güzelmişim de (gülüyor)...

Bunda gülünecek ne var şimdi? - Aklının alamayacağı kadar güzel bir bebekmişim çünkü. Babamın arkadaşlarından birine “Mutlaka gidip Rıdvan’ın çocuğunu görmen lazım” demişler, adamcağız da “Ne olabilir? Altı üstü bebek işte” diye cevap vermiş. Sonra gelip beni görünce de “Bu hakikaten başka bir şey” demiş. Düşün o kadar güzelmişim...

Üzerinize titriyorlardı herhalde... - Hem de nasıl! Zaten bu yüzden güzel ama yalnız bir çocukluk geçirdim. Terbiyem bozulmasın diye yanıma kimseyi yaklaştırmazlardı. Evdeki ceviz masanın bacakları ve bahçedeki tavuktan başka arkadaşım yoktu.

Perran Kutman açık açık anlattı! - Sayfa 4

Mutsuz bir çocuk muydunuz peki? - Hayır gayet mutluydum. Düşünsene herkes etrafımda pervane. Ama annemle babam ben 8 yaşındayken boşandılar. O zaman bile travma yaşamadım. Çünkü dostça ayrıldılar ve hep arkadaş kaldılar.

Ne işle iştigal ederdi Peder Bey? - Peder Bey de, Valide Hanım da Milliyet’in basımevinde çalışıyorlardı. Babam müdürdü, annem de tashihleri yapıyordu. Orhan Veli çok yakın arkadaşlarıydı. Hatta anneme aşık olduğu söylenirdi. Bir gün yeğenlerime “Çocuklar Orhan Veli anneme Asya Güneşi dermiş” dedim, bir tanesi dönüp “Kız yoksa sen Orhan Veli’nin çocuğu musun?” diye sordu bana (gülüyor)...

Boşanmanın ardından kiminle kaldınız? - Babaannemde kaldım çünkü annem de babam da çok çalışıyorlardı. Zaten doğduğumdan beri düşkündüm ona. 15 yaşına kadar koynunda yattım. Vefatından sonra da uzun yıllar hep elim göğsümde uyudum sanki o yanımdaymış gibi.