Hala aynı evde oturuyor, hala aynı bakkala gidiyorum...
Hala aynı evde oturuyor, hala aynı bakkala gidiyorum...
Leyla Lydia Tuğutlu ve Furkan Andıç’la başrollerini oynadığı ‘Tatlı İntikam’ dizisiyle son dönemde kendinden en çok söz ettiren oyunculardan birisi. O birçok farklı özelliğin mükemmel karışımı gibi; masum, seksi ve enerjik... Güzelliğine zaten diyecek yok, tescilli. Ama bütün bunlar bir yana, Leyla Lydia Tuğutlu iyi de bir oyuncu.
Dizideki Pelin karakteri geçmişte aldığı ahı silmek için eski aşkının peşine düşen bir kadın... Günümüz Türkiye’sindeki kadınların yaşadıklarına bakınca Pelin’in dertleri ufak değil mi? - Bu ülkede kadınlar bölge, şehir, din, dil, kültür ya da eğitim fark etmeksizin çok ağır şeylere maruz kalıyor. Eminim ki, bildiklerimiz dışında bilemediğimiz birçok olay geliyor kadınların başına. İnsanın içinde büyük isyanlar kopuyor, sesin yettiğince ses çıkarmaya çalışıyorsun, bir şeyler yapabilmek istiyorsun ama yetmiyor.
Geçen hafta gündemde otobüste şort giydiği için saldıraya uğrayan kadın vardı... Bu tür haberleri duyduğunuzda ne hissediyorsunuz? - Burada sarf edemeyeceğim, senin de yazıya dökemeyeceğin şeyler. Hayatın adaletine inanıyorum. Er ya da geç vicdanını yolda kaybeden insanların yaptıklarının cezasını en ağır şekilde ödeyeceğini düşünüyorum.
Tanınır bir kadın olarak zorlandığınız, çaresiz hissettiğiniz zamanlar oluyor mu? - Eğer sorduğun somut bir örnekse çok şükür öyle bir şey yaşamadım. Ama benim yaşamamış olmam bu ülkede kadınların yaşamadığı anlamına gelmiyor. Tabii onların yaşadığı acılar karşısında bir şey yapamamak çaresiz hissettiriyor. Bir olay yaşandığında ve bu duyulduğunda eminim birçok kişinin kafasında bir ceza beliriyor. “Buna şöyle yapmalı, böyle yapmalı” diye. Ve kafasındaki ceza yerine gelmeyince insanda ayrı bir çaresizlik hissi yaratıyor. “O an o hâkimin yerinde ben olsaydım keşke” diyorsun ister istemez.