Fenerbahçe TV sunucusu Dilay Kemer son yolculuğuna uğurlandı
Uzun süredir kanser tedavisi gören ve 2 gün önce hayatını kaybeden 32 yaşındaki FB TV spor spikeri Dilay Kemer, memleketi Antalya’da son yolculuğuna uğurlandı. Anne Sevin Kemer, gözyaşları içinde tabuta sarılırken feryadı yürekleri burktu. Dilay Kemer'in son isteği ise nasip olmadı.
Spor spikeri olan Antalyalı Dilay Kemer, uzun süredir tedavi gördüğü kansere 2 gün önce yenik düştü. Kemer’in cenazesi, Konyaaltı ilçesi Uncalı Kent Mezarlığı’na getirildi. Dilay Kemer’in tabutunun üzerine FB atkısı ve eşarp koyuldu. Mezarlık duvarına bir grup taraftar tarafından “Seni ve mücadeleni asla unutmayacağız" yazılı pankart asıldı.
''O benden başka kimseyi istemez ve bensiz yapamaz'': Emekli bankacı anne Serap Sevin ve babaanne Zeynep Kemer, tabutun önünde gözyaşı döktü. Kılınan cenaze namazının ardından kızının tabutunun konulduğu musalla taşına çıkan anne Sevin Kemer ellerini vurarak, ”Hayır götürmeyin. O bensiz duramaz nereye götürüyorsunuz. Kimse ellemesin, bensiz yapamaz o. Bırakın. Herkes çekilsin, çekilin, uzaklaşın. Ben vardım 2.5 senedir onun yanında. O benden başka kimseyi istemez ve bensiz yapamaz. Çekin elinizi, canım annem kimse dokunmasın ona. O benim hayatım. O benim meleğim. Bir tek beni ister” diyerek ağladı.
Aile mezarlığında toprağa verildi: Uzun süre tabut başında kalan anneyi yakınları güçlükle kızının cenazesinden ayırabildi. Omuzlara alınan Kemer’in cenazesi, aynı yerleşke içindeki aile mezarlığında toprağa verildi. Cenaze törenine Kemer’in ailesi ve yakınları, çalışma arkadaşları, FB ve Antalyaspor Adanaspor taraftarlar ile çok sayıda basın mensubu katıldı. Cenazeye CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TFF Başkanı Nihat Özdemir, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, Fenerbahçe Kulübü, FB’li eski futbolcu Volkan Demirel ve eşi Zeynep Demirel, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen de çelenk gönderdi.
''Antalya’da yaşamayı hayal ediyordu'': Turizmci baba Hasan Kemer, kızının huzurlu gittiğini belirterek, “Ben hastayım falan demedi. 'Ben güçlüyüm' dedi. Son dakikaya kadar bunu söyledi. Ben yanına çok gitmek istedim, 'Baba ben oraya geleceğim' dedi. Ama kısmet olmadı. Ben en sonunda gittim bilinci yerinde değil uyutuluyordu. Bütün arzusu hastalığı yenip Antalya’ya yerleşmekti. Ailesiyle birlikte, büyükleriyle birlikte olmak istiyordu, hedefi buydu. 'İstanbul’da kalmaktansa Antalya’da yaşamak daha güzelmiş' dedi. Antalya’da yaşamayı hayal ediyordu. Son 13 Eylül’e kadar bunu söylüyordu. O vakitten sonra yoğun bakıma girdi, bir daha kendisiyle iletişime geçemedik” dedi.