Dün gece İsrail’in önemli gazetelerinden Haaretz gazetesinin
manşetinde ilginç bir haber gördüm.
Haberi ilginç yapan içeriğinden çok kaynağıydı.
Haaretz haberi “İran Türkiye’deki ABD elçiliklerine
saldırı planlıyor” başlığıyla yayına vermişti. Haberi
dayandırdığı kaynak ise Zaman gazetesi. Yani Zaman gazetesinin
yayınladığı bir haber İsrail'de de manşet olmuştu.
Bu, Zaman gazetesinin İran’la ilgili ilk haberi değil. Son
birkaç aydır Zaman gazetesinde İran'la ilgili haberlerde tuhaf bir
artış görülüyor.
Mesela geçtiğimiz günlerde de Zaman “İran’dan Suriye’ye
silah taşıyan TIRların” Türkiye’de durdurulduğunu manşet
yapmıştı.
Üstelik Zaman gazetesi bu haberi verirken sadece TIRlardan
bahsetmiyor. Haberin içinde İran’ın Türkiye’de başka alanlarda da
faaliyette bulunduğunun özellikle altını da çiziyordu.
Eskiden bu tür, yani dezenformasyon kokusu veren haberleri biz
Hürriyet, Cumhuriyet, Milliyet gibi merkez medyada okurduk. Zaman
gibi muhafazakar gazeteler ise tam tersini yapar, bu tür
haberlerdeki dezenformasyonun varlığına dikkat çekerdi.
Fakat bu sefer farklı. Görünen o ki Türkiye’de roller
değişti.
Peki ne oluyor? Neden Zaman bu tür haberlere öncelik veriyor?
Nedir Türkiye üzerine oynanmak istenen asıl oyun? Ne tür bir hesap
arifesindeyiz ki Zaman gazetesi tam da ABD ve İsrail’in İran’a diş
bilediği bir dönemde spekülasyonlara neden olacak haberleri
yayınlamaktan imtina etmiyor?
Çünkü biz biliyoruz ki dindar kesimin veyahut muhafazakarların
aleyhine olabilecek haberler, doğru olsa bile Zaman gazetesinde
kolay kolay yer almıyor.
Zaman gazetesi her zaman bu tür haberlerde
‘koruyucu’ bir tutum benimsiyor.
Fakat bu sefer ABD’nin ve İsrail’in de içinde olduğu bir
meselede Zaman gazetesi gözünü kırpamadan İran aleyhine kamuoyu
oluşturmaya çalışmaktan imtina etmiyor.
Sizce de tuhaf bir durum yok mu?
Zaman gazetesi İran aleyhine bu tür haberlerin Türk
medyasında yaygınlaşmasında o kadar hevesli ki gazetenin yayın
yönetmeni Ekrem Dumanlı Pazartesi günü yayınladığı yazısında Türk
medyasının İran meselesine duyarsızlığından şikayet edip
“medyanın bu haberlere niçin ilgi
göstermediğini” soruyor
Görüyorsunuz değil mi rol değişikliğini?
Yani kendilerinin gösterdiği çaba yetmiyor olacak ki Türk
medyasının İran haberlerine ilgisiz tutumundan da şikayet
ediyorlar.
Görüyor musunuz pervasızlığın boyutunu?
Merak ediyorum, nedir bu çabanın altında yatan asıl şey?
Ne kadar tuhaf bir durum ile karşı karşıyayız.
Gerçekten Türkiye’deki dindar kesim acınacak bir halde.
Geçmiş dönemlerde şikayet ettikleri ne kadar rahatsız
edici tutum, tarz, çaba varsa şimdi hepsini birer birer kendileri
hayata geçirmekten geri durmuyorlar.
Bir kısım muhafazakar medya “Suriye’deki durumun
vahametine” bizi ikna etmek için çabalarken,
bir kısmı da İran’ı gözümüzden düşürmeye çalışıyor.
Eskiden bu tür işleri Türkiye’deki Amerikancılar yapıyordu.
Şimdi ise görünen o ki ihale ‘İslamcılara’
kalmış.
Bunu yaparken üstelik yüzleri bile kızarmıyor.
Bu yaptıklarını kimseden gizleme ihtiyacı da
hissetmiyorlar.
Meselenin dikkat çeken bir diğer tarafı da Zaman
gazetesinin İran aleyhine haberleri yayınlamakta
gösterdiği hevesi, heyecanı, geçtiğimiz günlerde basına
sızan "ABD askerlerinin Taliban cesetlerinin üzerine
işediği" haberinde göstermemesi.
Yani ABD askerlerinin çirkefliği Zaman gazetesinde haber olmadı.
Olduysa da çok küçük kullanıldı ben görmedim. Bu da mı dikkat
edilmeyecek bir durum?
Neyse, asıl mesele Zaman grubunun nasıl bir hesap
güttüğüdür.
Bu konuda bir açıklama yapacaklarına ihtimal vermiyorum.
Fakat Türkiye’de elde edilen ‘güç’ün ancak ABD
ile kurulan ‘sağlam’ ilişki sayesinde muhafaza
edilebildiğini biliyoruz.
Kimisi Suriye’yi yem yaparak iktidarını korumaya
çalışırken, kimisi de İran konusunda bu ülkenin muarızlarıyla
ortaklığa giderek iktidarını muhafaza etmeye çalışıyor.
İşin en ilginç yanı, ‘iktidar için’ bir birini
harcayanların ortak paydasının ‘din’ kaynaklı
kimlik olması.
www.twitter.com/acikcenk