Deniz Feneri soruşturması kapsamında 'nitelikli
dolandırıcılık' suçlamasıyla gözaltına alınan eski RTÜK
başkanı Zahid Akman savcıya ifade vermeye giderken gülümsüyordu.
Gördünüz mü?
Zahit Akman'ın bu fotoğrafı 'güle oynaya
ifadeye' diyerek yansımıştı medya organlarına.
Bu aralar çevremde 'Hey gidi Zahid Akman hey'
cümlesini bir hayli sık duyuyorum.
Zahid Akman bu davada suçlu mudur, bir yolsuzluk işine bulaşmış
mıdır, yoksa ihmal zincirleri bir felakete mi sebep olmuştur,
gerçekten bilmiyorum. İnşallah bu soruşturma orada aslında ne tür
dolapların döndüğünü bize gösterir.
Fakat Zahid Akman'ın iki polisin kolları arasında ifade vermeye
giderken hala gülebiliyor olması bana dikkat çekici geliyor.
Nasıl bir ruh halidir bu? Nasıl bir karakter, onur
törpülenmesinin sonucudur bu resim? Ne tür olayların sonunda
varılan bir durumudur? Gerçekten incelenmeye muhtaç bir tablo var
ortada.
Sanırım Zahid Akman iki polisin kolları arasında gülümseyerek
verdiği pozla dışarıdakilere 'Ben suçsuzum, nasıl olsa
çıkacağım' mesajını vermek istiyor. Öyle değil mi?
Peki. Velev ki Zahid Akman suçsuz, bu suçlamalarla uzaktan
yakından 'alakası yok', hakikaten de 'bir
yanlışlık sonucu' adı bu pis tablonun içinde yer aldı.
Peki insan bu durumda güler mi, yoksa 'Benim ne işim var
iki polisin arasında, ben niçin ve nasıl karıştırıldım bu
işlere' diyerek derin bir ıstırap mı duyar? Sizce
hangisi?
Ben gerçekten çok mu farklı bakıyorum bu meselelere?
Suçsuz, onurlu, itibarlı, beyefendi, hassas, ahlaklı bir Zahid
Akman 'nitelikli dolandırıcılık' suçlamasıyla
gözaltına alınmış olmayı gülümseyerek geçiştirebilir mi?
Yoksa insan 'Yanlışlar, istenmeden yapılan hatalar,
dikkatsizlikler' sonucunda üzerine atılan böylesi bir
suçlamadan dolayı kahır mı olur?
Siz hiç iftiraya maruz kalan birini gülerken gördünüz mü? Ben
hiç görmedim.
Gothe’nin güzel bir sözü var: Dürüstlük insanı düşüncesiz,
inatçı ve hatta uzlaşılmaz yapar.
Bizde ise tam tersi yapıyor. Ne tuhaf.
Doğrusu çok şaşkınım çok.
İnsan bir eşiği aşmayagörsün. Artık nerede duracağı belli
olmuyor. Nerede ne kadar utanacağına bile hükmedemez
oluyor.
Japonya'da benzer olaylardan dolayı gelen intihar haberlerini
hatırlıyorsunuz değil mi?
Genelde Japonya'da oluyor. Bir yetkili haksız bir suçlamayla
karşı karşıya kaldığında bir bakıyorsunuz adam intihar etmiş.
Niçin? Çünkü onur, haysiyet, karakter, vicdan, namuslu olma ve buna
halel getirmeme duygusu beyninize büyük bir baskı oluşturuyor.
'Ben nasıl böyle bir suçlamanın muhatabı
olabilirim' psikolojisi sizi içinden çıkılmaz bir ruh
haline taşıyor.
Yoksa bir insanın intihar etme aşamasına gelmesi kolay mı?
Hayır, ben Zahid Akman ve benzerlerinin intihar falan etmelerini
tabii ki beklemiyorum.
Bari gülmesinler diyorum. Haksız mıyım?