'Yeni medya'nın nesi yeni?

'Yeni medya'nın nesi yeni?

Levent Gültekin acikcenk@gmail.com

‘Yeni Türkiye’ kuruluyor tezlerine ben de birçokları gibi umutla sarıldım.

Fakat bazen ‘yeni Türkiye’ denilen yapıda yer alan bazı kişilerin tutumları, davranışları, sergiledikleri insani kalite, ahlak anlayışı, yiğitlik-mertlik seviyesi beni karamsarlığa sevk ediyor.

Evet, Türkiye değişiyor. Tamam, ‘yeni bir Türkiye kuruluyor.’ Evet, bu değişimden en az etkilenen medya da yeniden yapılanıyor.

Fakat kurulan ‘yeni’lere yakından baktığınızda önünüze koskoca bir hiç çıkıyor. Koflukla karşılaşıyorsunuz. Farkında mısınız?

Üstelik ne yazık ki bu kof tabloyu en çok da ‘yeni medya’ denilen yapıda görüyorum.

Ben böyle görsem de ‘yeni medya’dakiler bizden takdir ve iltifat beklemekten geri durmuyor. Nasıl oluyor bu iş?
'Yeni medya' ile 'eski medya' arasında nasıl bir fark var. Ben bulamadım siz biliyor musunuz?

Gelin bakalım işin aslı neymiş...

Yeni medya’ gerçekten takdiri hak edecek hangi işleri yaptı? Var mı aklınızda kalan büyük başarı?

‘Değişim sürecinin’, tasfiye ettiği gazetecilerin, gazetelerin, TV’lerin yerine ikame ettiği kişilere, kurumlara baktığınızda ne hissediyorsunuz?

"Gerçekten medyada bir değişim var. Ve ‘yeni medya’ iyi yolda; düzgün, namuslu, ahlaklı gazetecilik dönemi başlıyor" diyen kaç kişi var?

Kendinize yakın hissettiğiniz bir gazeteyi elinize aldığınızda veyahut bir TV kanalını açtığınızda göğsünüz kabarıyor mu?

‘Yeni medya’ mensuplarından ortalıkta dolaşan, TV’lerde boy gösteren kişilerin hangisi ‘yeni medya’nın veyahut o cenahın yüzünü ağartacak kalitede? TV’lerde mideniz harekete geçmeden izlediğiniz kaç program var?

Farkında mısınız bilmiyorum ama pespayelik, yalakalık, sokak ağzıyla konuşma, Başbakan Erdoğan’dan devşirdiği güçle ona buna caka satma neredeyse ‘yeni medya’nın alameti farikası halini aldı. Haksız mıyım?

Evet ‘eski medya’ mensupları birer birer tasfiye oluyorlar. Gidenler ‘adam değildi.’ Peki ya yerine gelenler?

Gidenlerin yerine kimlerle ‘yeni medya’ yapıyorsunuz? Hiç dikkat ettiniz mi?

Mesela niçin ‘yeni medya’ kendi mensuplarını kendi içinden çıkaramıyor da, eski medyadan devşirdiği ‘mahalle kabadayılarıyla’ veyahut ‘mahalle karısı’ tiplemesindekilerle varlık göstermeye çalışıyor?

Yeni medya’nın mensupları böyle de, kurumları farklı mı? İktidarın başlattığı yenileşmeyle beraber hayat bulan gazetelerin, TV’lerin hangisi size ‘işte budur’ dedirtiyor? İzlenme oranlarına, satış rakamlarına baktığınızda ‘yeni medya’nın içler acısı durumda olduğu görülüyor.

Şimdi burada size rakamlar vererek bazı arkadaşları patronlarının nezdinde zora sokmak istemiyorum. Ama bilesiniz ki kalemle tiraj yazmak çıktı, mertlik bozuldu. ‘Yeni medya’ denen gazetelerin gerçek tirajlarını öğrenseniz ne demek istediğimi de anlardınız.

Şimdi bu arkadaşlara sesleniyorum:

Bu gerçek tirajları, izlenme oranlarını bilmeyenler sizi takdir edebilirler. Peki siz aynaya baktığınızda kendinizi ‘iyi işler çıkarıyoruz’ diye takdir ediyor musunuz?

Yaptığınız iş kendinize olan saygınız artıyor mu, azaltıyor mu? Bence bütün mesele bu.

Aslında bütün tartışmaları  bir tarafa bırakıp bir soruya cevap bulmalı. (Bu arada Fehmi Koru da aynı sorunun cevabını merak ediyormuş.)

% 50 oy almış bir partiyi destekleyen medya niçin bu partiye oy verenleri kendisine müşteri yapamıyor?

Bu soruya cevap bulmadan takdir beklemek biraz ayıp kaçmaz mı?

Neyse, lafı fazla uzatmayayım. ‘Yeni medya’ dediğiniz yapının Türkiye’nin bugün geldiği duruma bir katkısı varsa ve bu tablodan övünç duyuyorsa, hiç kuşkusuz bu tablodaki en büyük payın Taraf gazetesinin olduğunu düşünüyorum.

Yoksa genel olarak ‘yeni medya’nın gazetecilik adına göz kamaştıracak bir başarıyı ortaya koyduğunu kim ileri sürebilir ki?

 ‘Efendim bu işler bu şartlarda ancak bu kadar oluyor’ safsatasından bağımsız olarak rakamlara bakın, ne demek istediğimi anlayacaksınız.