‘Yeni Türkiye’ kuruluyor tezlerine ben de
birçokları gibi umutla sarıldım.
Fakat bazen ‘yeni Türkiye’ denilen yapıda yer
alan bazı kişilerin tutumları, davranışları, sergiledikleri insani
kalite, ahlak anlayışı, yiğitlik-mertlik seviyesi beni karamsarlığa
sevk ediyor.
Evet, Türkiye değişiyor. Tamam, ‘yeni bir Türkiye
kuruluyor.’ Evet, bu değişimden en az etkilenen medya da
yeniden yapılanıyor.
Fakat kurulan ‘yeni’lere yakından baktığınızda
önünüze koskoca bir hiç çıkıyor. Koflukla karşılaşıyorsunuz.
Farkında mısınız?
Üstelik ne yazık ki bu kof tabloyu en çok da ‘yeni
medya’ denilen yapıda görüyorum.
Ben böyle görsem de ‘yeni medya’dakiler bizden
takdir ve iltifat beklemekten geri durmuyor. Nasıl oluyor bu
iş?
'Yeni medya' ile 'eski medya'
arasında nasıl bir fark var. Ben bulamadım siz biliyor musunuz?
Gelin bakalım işin aslı neymiş...
‘Yeni medya’ gerçekten takdiri hak edecek hangi
işleri yaptı? Var mı aklınızda kalan büyük başarı?
‘Değişim sürecinin’, tasfiye ettiği
gazetecilerin, gazetelerin, TV’lerin yerine ikame ettiği kişilere,
kurumlara baktığınızda ne hissediyorsunuz?
"Gerçekten medyada bir değişim var. Ve ‘yeni medya’ iyi
yolda; düzgün, namuslu, ahlaklı gazetecilik dönemi
başlıyor" diyen kaç kişi var?
Kendinize yakın hissettiğiniz bir gazeteyi elinize aldığınızda
veyahut bir TV kanalını açtığınızda göğsünüz kabarıyor mu?
‘Yeni medya’ mensuplarından ortalıkta dolaşan,
TV’lerde boy gösteren kişilerin hangisi ‘yeni
medya’nın veyahut o cenahın yüzünü ağartacak kalitede?
TV’lerde mideniz harekete geçmeden izlediğiniz kaç program var?
Farkında mısınız bilmiyorum ama pespayelik, yalakalık, sokak
ağzıyla konuşma, Başbakan Erdoğan’dan devşirdiği güçle ona buna
caka satma neredeyse ‘yeni medya’nın alameti farikası halini aldı.
Haksız mıyım?
Evet ‘eski medya’ mensupları birer birer
tasfiye oluyorlar. Gidenler ‘adam değildi.’ Peki
ya yerine gelenler?
Gidenlerin yerine kimlerle ‘yeni
medya’ yapıyorsunuz? Hiç dikkat ettiniz mi?
Mesela niçin ‘yeni medya’ kendi
mensuplarını kendi içinden çıkaramıyor da, eski medyadan
devşirdiği ‘mahalle
kabadayılarıyla’ veyahut ‘mahalle
karısı’ tiplemesindekilerle varlık göstermeye
çalışıyor?
‘Yeni medya’nın mensupları böyle de, kurumları
farklı mı? İktidarın başlattığı yenileşmeyle beraber hayat bulan
gazetelerin, TV’lerin hangisi size ‘işte budur’ dedirtiyor? İzlenme
oranlarına, satış rakamlarına baktığınızda ‘yeni
medya’nın içler acısı durumda olduğu görülüyor.
Şimdi burada size rakamlar vererek bazı arkadaşları
patronlarının nezdinde zora sokmak istemiyorum. Ama bilesiniz ki
kalemle tiraj yazmak çıktı, mertlik bozuldu. ‘Yeni
medya’ denen gazetelerin gerçek tirajlarını öğrenseniz ne
demek istediğimi de anlardınız.
Şimdi bu arkadaşlara sesleniyorum:
Bu gerçek tirajları, izlenme oranlarını bilmeyenler sizi takdir
edebilirler. Peki siz aynaya baktığınızda kendinizi ‘iyi
işler çıkarıyoruz’ diye takdir ediyor musunuz?
Yaptığınız iş kendinize olan saygınız artıyor mu, azaltıyor mu?
Bence bütün mesele bu.
Aslında bütün tartışmaları bir tarafa bırakıp bir soruya
cevap bulmalı. (Bu arada Fehmi Koru da aynı sorunun
cevabını merak ediyormuş.)
% 50 oy almış bir partiyi destekleyen medya niçin bu partiye oy
verenleri kendisine müşteri yapamıyor?
Bu soruya cevap bulmadan takdir beklemek biraz ayıp kaçmaz
mı?
Neyse, lafı fazla uzatmayayım. ‘Yeni medya’
dediğiniz yapının Türkiye’nin bugün geldiği duruma bir katkısı
varsa ve bu tablodan övünç duyuyorsa, hiç kuşkusuz bu tablodaki en
büyük payın Taraf gazetesinin olduğunu
düşünüyorum.
Yoksa genel olarak ‘yeni medya’nın gazetecilik
adına göz kamaştıracak bir başarıyı ortaya koyduğunu kim ileri
sürebilir ki?
‘Efendim bu işler bu şartlarda ancak bu kadar
oluyor’ safsatasından bağımsız olarak rakamlara bakın, ne
demek istediğimi anlayacaksınız.