Ülkenin kadim sorunlarından birini yeniden
tartışmaya açtı Vedat Milor.
"Menemen soğanlı mı olur soğansız mı?" diyerek
bir anket paylaştı Twitter’da.
Ankete ilgi muazzamdı. 450 bine yakın kişinin oy verdiği
anket, çat diye ortadan ikiye böldü milleti.
Ya da menemen konusundaki bölünmüşlüğümüzü gün yüzüne çıkardı
diyelim.
Tam da birlik ve beraberliğimizi yad ettiğimiz Kurban
Bayramı'nın akabinde böyle bir tartışmayla soğanlı diyen yüzde 50
yi soğansız diyen yüzde 50 ile karşı karşıya getiren Vedat
Milor ne yapmak istemektedir acaba?
Mutfakta zor tutulan yüzde 50’den habersiz
midir?
Mevzu gastronomiyi çoktan aşmış, ülkenin beka sorunu haline
gelmiştir. Öyle ki soğanlı menemen seven bir grup soğansız menemen
sevenleri FETÖ'cülükle itham etmiştir.
Hatta mevzu Vedat Milor'u da aşmıştır.
Bırakalım son sözü Devlet Bahçeli
söylesin.
Her türlü mevzuda goygoy yapmakta usta olan bu
halkı menemenle sınamak da ne oluyor?
Bu milleti menemenle bölemezsiniz!
Eyy bu milletin menemen seven tüm halkları...
Soğanlı-soğansız demeden birleşmek zorundayız.
Unutmayalım ki hepimiz aynı gemide menemene ekmek banan
insanlarız.
(Anket sonucunda yüzde 51'le soğanlı menemen diyenler kazandı.
Vedat Milor da soğanlı menemen diyenlerden olduğu için "yüzde 49'a
iyi davranalım, sonuçta onlar da bu vatanın evlatları" mesajı
verdi. Bense soğansız diyen yüzde 49'danım ve sonuçlara şaibe
bulaşmış olmasından kuşkuluyum.)
KADIN KADINA NELER
YAPMAZ?
Mevzu gündemden düştü ama ben yine de yazmak istedim.
Defne Samyeli'nin bikinili Instagram pozları büyük olay
oldu.
Olay olan bikinili pozları mı yoksa 46 yaşında öyle fit bir
vücuda sahip olması mıydı?
Bence asıl olay, kadınların sunduğu bir tv programında
Defne Samyeli ile ilgili yapılan yorumlardı.
Kadını resmen masaya yatırıp kıtır kıtır doğradılar.
Hatta içlerinden biri “46 yaşında bir kadın böyle poz
veremez” dedi.
Bikinili poz vermenin de bir yaşı olduğunu öğrenmiş
olduk!
Eğer Defne Samyeli’nin gençlere “taş”
çıkartacak bir fiziği olmasaydı inanın verdiği poz bu kadar gıybet
konusu olmayacaktı.
İşin acı tarafı da kadınlara bunu yine kadınların yapması.
Ahlakçılık yapalım derken ne kadar saçmalanabileceğini
de bu süreçte görmüş olduk.
BAYAN YANI DEĞİL ERKEK
YANCISI
Madem kadının kadına ettiğinden bahsediyoruz, şunu da yazmadan
geçmeyeyim.
İsmi “Bayan Yanı” olan bir sözde mizah dergisi
Ağustos ayı kapağına iğrenç bir “karikatür”
koymuş.
Güya sahillerdeki haşemalı kadınları ti'ye alıyor.
İsminin “bayan yanı” olduğuna bakmayın,
kadınları aşağılayan bu karikatürle bayan düşmanı olmaktan öte
gidemeyen bu dergi; bir yandan kadınları ayrıştırıyor, bir
yandan örtülü kadınları ötekileştiriyor ve öteki yandan da bikinili
kadınları aşağılıyor.
Çizimler de, en az kullanılan dil kadar ayrıştırıcı.
Bikinili kadınlar gayet fit, haşemalı kadınların kollar,
bacaklar, göbekler maşallahhh.
Niye? Çünkü haşema giyen kadın çirkindir! Zaten güzel olsa bikini
giyer değil mi?
Valla bravo!
Ne yani, plajda bikini giyen kadınları birer obje gibi,
gizlenerek onları dikizleyen erkekleri de özne gibi gösterdiğinizde
haşemalı kadınları aşağılamış mı oldunuz?
Ne yaptığınızı ben söyleyeyim.
İçinde zerre mizah barındırmayan bu kapakla bikinili ya da
haşemalı tüm kadınlara hakaret ederek mide bulandırdınız!
Bir de “dünyanın ilk kadın mizah dergisi” imiş.
Yazık!
Siz bu kafayla bayan yanı falan değil olsa olsa erkek
egemen zihniyete yancı olursunuz!
twitter.com/Htckubra
Facebook Hatice Kübra