Bak "Adam" ne
diyor?
"Türküm" diyor...
"Tek bayrak" diyor...
"Tek millet" diyor...
"Tek vatan" diyor...
"Tek devlet" diyor...
Yıllardır hep aynı şeyleri söylüyor. Çizgisi hiç değişmedi,
ırkçılık
yapmadı, Türkçülük yapmadı, Kürtçülük yapmadı, ayırım
yapmadı, ayırmadı, ayrıştırmadı, bölmedi, bölüşmeyi tercih
etti.
"Adam" daha önce de
böyleydi, "andımız" varken
de, kaldırırken de, ülkesine, bayrağına, devletine, milletine
aşıktı, hâlâ aşık.
"Türküm" diyor Türk...
"Adam" ne desin
daha?
Ağzıyla
değil, kalbiyle söylüyor Türk olduğunu,
Türkiye Cumhuriyeti'nin evladı olduğunu... Irkçı mı
olsun istiyorsunuz, faşistlik mi yapsın istiyorsunuz?
Ne
istiyorsunuz "Adam"dan?
Düşün artık "Adam"ın
yakasından!
Biraz da
siz "Adam" olun...
Yettiniz artık!
MUHARREM İNCE'NİN ÖNSEÇİM
ŞARTI!
Muharrem İnce, "İstanbul için
varım" dedikten sonra, önseçim şartını koştu... Başka
bir deyişle, "Olmayacak duaya
amin" diyor yani.
CHP'de önseçim
olmayacağını, Kemal
Kılıçdaroğlu aylar önce söylemişti. Hatta,
kapalı kapılar ardında, CHP'nin oyunu
yüzde 31'e çıkardığını söyleyerek, bir ara genel başkanlığa doğru
yol alanMuharrem
İnce'nin, Yalova'ya bile belediye
başkan adayı yapılmayacağı konuşulmuştu.
Ahmet Hakan, İnce'yi pişirip
önümüze koysa da, Kemal
Bey bu sefer eşeği
sağlam kazığa bağlamış görünüyor.
Ha, şunun da bilinmesinde fayda
var; Muharrem
İnce İstanbul'a ta başından
beri talipti. O afra tafraları
yapmasaydı, Kılıçdaroğlukarşıtlarını CHP'nin
kapısına dikmeseydi, bir ihtimal istediği şeyi
alabilirdi.
CHP'liler
ve HDP'lilerin, ya da şöyle
söyleyeyim, Tayyip Erdoğan'a öfkesi hiç
dinmeyen herkes, 24
Haziran'da Muharrem
İnce'ye yüzde 31'lik bir kredi açtı.
Ve fakat...
Muharrem İnce o krediyi kullanamadığı
gibi çok çabuk tüketti. Önceleri bir umut
oldu, Kılıçdaroğlu'nu
neredeyse koltuğundan ediyordu.Ama
yakalandığı ağır kibir
hastalığı, onu bir
tek Kılıçdaroğlu'nun koltuğundan etmedi,
her şeyini kaybetti. Ağırlığını, kibarlığını
dürüstlüğünü... her şeyini bir koltuk
uğruna heba etti. Yılmaz Özdil'e ayrı
sövdü, İsmail Küçükkaya'ya bir başka
çıkıştı.
Muharrem Bey, döktüklerini toplamaya çalışıyor,
yıktıklarını onarmak istiyor bence. Önseçim şovunun nedeni İstanbul
adaylığını perçinlemekten başka bir şey değil bana göre. İstiyor
ki, eski itibarlı Muharrem İnce olsun. İstiyor ki, CHP'liler
kapısına dayansın "Sen aday
ol" diye... İstiyor ki, ahali onun
belediye başkanı olması için, bir kez daha oturma eylemleri falan
yapsın.
Kemal Bey, yarın "Gel bakalım
Muharrem" dediğinde, İstanbul'a
adayı olmak için, koşa koşa kabul edeceğine herkesle bahse
girerim.
CHP lideri derse ama, demez,
demeyecek! Usla
dursa, "ben" demek
yerine, "biz" dese... Yüzde
31'le böbürlenmese, sabah ayrı akşam ayrı konuşmasa...
Özel konuşmaları dışa vurmasa... Ağzını
bozmasa, küfürbaz
olmasa... bugün CHP'nin
İstanbul'daki en güçlü adayı olurdu. Bir
başkası olmazdı. Bir başkasının adı da geçmezdi. Hatta daha da
ileri gideyim, Muharrem
İnce varken, kimse
aday bile olmazdı.Ne Gürsel
Tekin, ne Akif Hamzaçebi... ne bir
başkası.
Ve fakat...
Şimdi hiçbir şey eskisi gibi değil, olmayacak!
CHP'nin İstanbul adayı
belli bence. . İki yıla
yakındır İstanbul'da ev ev
dolaşıyor, herkesin kapısını çalıyor, dert dinliyor... iddialı ve
bir o kadar da istekli...
Kim sizce?
Gürsel Tekin olabilir mi?