Ciğersizin biri Sultanahmet'i kana
bulamış. Türkiye Cumhuriyeti'nin
Cumhurbaşkanı toplantı halindeki Büyükelçilere bilgi
veriyor.
- (...) Suriye
asıllı...
Kemal
Kılıçdaroğlu isyan ediyor...
"Niye konuşuyorsun?"
diyor...
Ve ekliyor:
- Diktatör
bozuntusu.
Tayyip Erdoğan'la bu derece
kafayı bozan CHP lideri, iktidarın 13 yıllık beceriksizliğinden dem
vuruyor. Terörün kol gezdiğini anlatıyor.
13 koca yıl...
Kemal Bey haklı!
13 yılda bir arpa
boyu yol alamayan siyasi bir hareket var karşımızda. (Daha
gerilere gitmiyorum)
13 yılda, iktidara hasret bir parti
var karşımızda.
Her seçim döneminde, "Tayyip Erdoğan düşmanları"na umut olan ama, her
seferinde o umutları yerle bir eden siyasi bir hareket ve o
hareketin lideri Kemal
Kılıçdaroğlu...
7 Haziran'da iyi bir profil çizdi
Kemal Bey, ekonomiyi öne çıkardı, "asgari ücret" dedi.. Kavga
etmedi, agresif siyaset yapmadı, milletin cüzdanıyla
ilgilendi.
"Diktatör
bozuntusu" dediği Tayyip Erdoğan koalisyona izin
vermeyince, eski günlerine döndü. 7 Haziran'daki Kılıçdaroğlu
gitti, yerine eski hali geldi. Sonuç tabii ki hüsran... Bir tek
onun için değil, herkes için. AK Parti yüzde 49'u gördü ve tek
başına iktidarını korudu.
Yani...
Yani millet Kemal
Kılıçdaroğlu'na icazet vermedi.
"Tayyip Erdoğan"
dedi...
"Davutoğlu"
dedi...
"AK Parti"
dedi...
Bu öfkedir CHP'yi, Kemal Kılıçdaroğlu'nu iktidara hasret bırakan. Sen
kürsüde halkın oylarıyla Cumhurbaşkanı seçilen
Erdoğan'a "Diktatör
bozuntusu" dersen, senin cemaatin de gider TRT'yi
basar ve o yüz karası görüntüler ortaya çıkar.
Demokratlık kapı
kırmak mıdır Kemal Bey?
CHP lideri Tayyip Erdoğan
takıntısından bir an önce kendisini kurtarmalı. Aksi halde, değil
13 yıl, 130 yıl iktidar yüzü görmez, göremez.
Bir kurultay süreci
yaşıyor CHP...
Yeni bir söz, yeni
bir söylem, yeni bir muhalefet anlayışı...
Geçmişte ne yaptılarsa
olmadı..
Suçlamakla bir yere
varamadılar...
Tek çare, Kemal Bey'in kendisini
suçlaması ve takıntılarından vazgeçmesi.
Aksi halde, önümüzdeki seçimde ne
Kemal Kılıçdaroğlu kalır, ne de CHP...