Bir önceki yazımda hükümet adına üzülen, tedirgin olan, bazen de
sevinen bir gazeteci topluluğunun türediğini yazmıştım.
Hükümete gelen eleştirileri onlar göğüslüyorlar. Hükümeti zora
sokacak bir gelişme karşısında en büyük tedirginliği onlar
yaşıyorlar. Hükümete “gözünün üzerinde kaşın var”
diyen herkes karşısında bu arkadaşları buluyor.
İşte bu arkadaşların yeni bir tedirginlik kaynağı var: Taraf
gazetesindeki değişim.
Taraf gazetesinde Oral Çalışlar’ın gidip yerine Neşe Düzel’in
gelmesi en çok da bu arkadaşları rahatsız etti.
Birkaç gündür öyle tepkiler gösteriyor, öyle yazılar yazıyorlar
ki sanırsınız “Taraf hükümeti yıkacak, bu arkadaşlar da
altında kalacak.”
Onlara göre “Taraf gazetesi barış karşıtı bir çizgiye
kayacak” ve “hükümet mensuplarının yaptığı iddia
edilen yolsuzluk dosyalarını yayınlayacak.” Ve bu dosyalar
üzerinden de iktidara savaş açacak.
Kaç gündür bu iddialar ortalığı kasıp kavuruyor. Bu ihtimal AK
Parti’den çok bu arkadaşları rahatsız ediyor.
Diyelim ki Taraf ‘barış karşıtı’ bir pozisyona
geçti. Bunun ne kıymeti var? Sözcü’nün, Aydınlık’ın, Cumhuriyet’in
yanına bir de Taraf gazetesi geçse ne olur ki? Hem niye geçsin?
Şaka değil. Taraf gazetesinin ‘hükümetin yolsuzluk
dosyalarını’ yayınlama ihtimali bu arkadaşları fena halde
germiş durumda.
Sanırsınız bu arkadaşların her biri hükümet üyesi. Öyle
tedirgin, öyle endişeli, öyle öfkeliler ki yolsuzluğu yapanın
hükümet değil bunlar olduğunu düşüneceğiz.
Siz dünyanın herhangi bir yerinde var olduğu iddia edilen
yolsuzlukların haber yapılacak olmasından tedirgin olan bir
gazeteci türü gördünüz mü?
Diyelim ki hakikaten de Taraf bugüne kadar var olduğu söylenen
yolsuzluk dosyalarını birer birer yayınlamaya başladı.
Rahatsız olunması gereken bunların yayınlanması mı, yoksa o
yolsuzlukların yapılmış olması mı?
Sakın yanlış anlamayın, hükümetin yolsuzluk yaptığını
söyleyenlerden değilim. Elimde bunu gösteren ne bir dosya var, ne
de bir belge.
Fakat gazetecilerin başka bir gazetenin ‘hükümetin
yolsuzluk dosyalarını’ yayınlayacak olmasından rahatsızlık
duymalarını da gerçekten anlamıyorum.
“Hükümet yolsuzluk mu yapmış?” diye
soracaklarına, “Taraf bunu niçin yayınlıyor?” diye
soruyorlar
Şu garabete bakar mısınız?
Bu tutumları ile zımnen de olsa hükumetin yolsuzluk yapmış
olduğunu kabul ettiklerinin de sanırım farkında değiller.
Diyelim Taraf yolsuzluk dosyası adı altında bazı belgeler
yayınlamaya başladı.
Bunlar gerçekse, önemli bir gazetecilik yapacak demektir. Çünkü
medyanın görevi iktidarların yanlış işler yapmasını engellemek.
Yok bu belgeler sahteyse, zaten kimse inanmayacak, hükumet de
kendi hakkını koruyacaktır.
Peki bu arkadaşlara ne oluyor? Niçin bu kadar tedirginler? Yoksa
gerçekten bildikleri başka şeyler mi var?
Eğer bu dosyaların ‘siyasi hesaplaşma’ya
malzeme yapılacak olmasıysa esas sorun, bundan da hükumet rahatsız
olsun, bu arkadaşlara ne oluyor?
Varsa yoslzuluk ortaya çıkmasın siz de güzel güzel konforunuzu
sürdürün öyle mi? Bu mudur yani?
Tamam, haberdar olduğu yolsuzluk dosyasını zamanında değil, bir
hesaba matuf biriktirip işine yaradığı gün açıklamak, bunun
üzerinden ‘iktidarla hesaplaşmaya kalkışmak’ da o
yolsuzluğun kendisi kadar pis bir durum.
Bana göre ‘bu pis dururm’dan rahatsız olması
gereken de gazeteciler değil, hükumetin kendisi.
Evet, yolsuzluğun yapılmış olması değil de, yayınlanacak
olması rahatsız ediyor bu arkadaşları.
Söyleyin Allah aşkına, bende mi bir terslik var? Bu tepkilerin
bir izahı var da ben mi göremiyorum? twitter.com/acikcenk
Bu yazıya
Facebook'ta yorum yapmak
için tıklayın