Siz bu karedeki bir 'kedicik' mi yoksa 'Adnan Hoca' mısınız?

Ertuğrul Özkök Sozozkok@gmail.com

Bu Pazar günü  “Ben kimim” testinin konusu fotoğraftaki kişilikler.

Fotoğrafa yakından ve dikkatle bakın, çünkü birazdan kendinizi de o fotoğraf karesinin içinde göreceksiniz.

Ortada maço bir karakter oturuyor.

Tabii ki kendini bir “Alfa male”, yani sürünün dominant alfa erkeği olarak   görüyor.

Kelimeyi hayvanlar aleminden seçtim, çünkü durumu daha iyi anlatıyor.

Etrafında ise ona hayran kadınlar.

Belli ki ondan fena  halde etkilenmişler, sakallı adam o kadınları fena halde manipüle etmiş…

Veya öyle sanıyor da aslında o kadınlar adamı fena halde gaza getirmişler…

Manipüle eden misiniz manipüle edilen mi?

Şimdi fotoğrafı bir kenara bırakıp, kendimize dönelim.

Soru şu:

“Siz fotoğraftaki iki karakterden hangisisiniz?

“Etkileyen, manipüle eden, kendine bağlayan” alfa erkek karakteri mi…

Yoksa kamuoyunda artık “Kedicik” olarak bilinen “Etkilenen, manipüle edilen, yönlendirilen ve böylece bağlanan” karakter mi…

Ancak dikkat…

Fotoğraftaki adamın sakalına bakıp, o sandalyede oturan kişi ille de bir alfa erkeğidir diye düşünmeyin. 

O sakallı adamın yerinde bir kadın, etrafında da erkek mırnavlar olabilirdi…

Psikoloji 'narsist kişilik' diyor felsefe ise manipülatör
Psikoloji artık “Narsist kişilik bozukluğunu” ilişkilerde ciddi  bir davranış bozukluğu olarak kabul ediyor.

Kendine aşırı bir hayranlık ve güven, her konuda haklılık duygusu, etrafındakileri hegomonyası altına alma ve yönlendirme tutkusu gibi semptomları var.

Şimdi felsefe  de bu konuya el attı.

Ancak onlar konuyu “Manipüle etmek” “Manipüle edilmek” kavramları ile  ele alıyor.

Manipülasyon dediğimiz şey kısaca şöyle tarif ediliyor:

“Başkalarının algılarını, fikirlerini ve davranışlarını, ona hissettirmeden çeşitli taktikler ile aldatmak yoluyla değiştirmeyi amaçlayan bir sosyal etki…”

Tarihin tanıdığı en büyük Adnan Hoca otoriter devlettir
Tabii ki tarihin tanıdığı en büyük manipülatörler özellikle otoriter ve despot devletlerdir. Üstelik de en çok onlar “Üst akılın” manipülasyonundan şikayet ederler.

Ama her insan ilişkisinde de böyle bir taraf olabiliyor.

Yani şu an sizin Pazar sabahı kahvaltı masanızda da bir manipülatör bulunuyor olabilir.

Sakın beni, ‘Sabah kahvaltısına  fitne sokuyorsun’ diye suçlamaya kalkmayın.

Ben sadece piyanistim, kimseyi manipüle etmiyorum. Sadece siz kimsiniz onu bulmanıza yardımcı olayla çalışıyorum.

Bizde olmaz diyorsanız…

Okumayı burada kesin.

Ama içimizde küçük bir şüphe varsa…

Kağıdı kalemi hazırlayın.

En milli ve yerli Adnan Hoca kim?
Testi hazırlayan Fransa’nın en ünlü popüler felsefe dergisi “Philo…”

Bu ayki sayısından aldım testi ve tabii ki “Kemdimleştirdim…”

Yani Milli ve yerli bir kedicik testi haline getirmeye çalıştım…

Bu Pazar sabahı kahvaltı masasındaki Adnan Hoca kim?

Kim onun kediciği…

Veya masayı kim yönetiyor?

Erkek bir manipülatör mü…

Yoksa öldüren bir cazibe mi…

Bir femme fatal yani…

Evet işte masadaki milli ve yerli Adnan Hoca soruları

(1) Sizin için “Adnan Hoca” gibi, birini manipüle etmek nedir?

(a) Fıtratımızda  olan bir özellik

(b) Bazı durumlarda normal sayılabilecek bir davranış

(c) Tehlikeli bir davranış

(2) Hayata ve bu sabahki kahvaltı masasına  bakışınızı hangi cümleyle özetlersiniz?

(a) Bir tarafta ‘Şeyhler’ vardır, öteki tarafta ise ‘göbeğini kaşıyan zavallı koyunlar..’

(b) Karşımdakini dinler, ona saygı gösterir, hoşgörülü davranır ve kahvaltıda diyaloğu sürdürürsem her şeyi halledebilirim diye düşünürüm. 

(c) Önemli olan her şeyden önce kendine ve başkalarına karşı dürüst olmaktır. 

(3) Yaptığınız işte başarısız oluyor ve hep Masanın reisleri, ‘Onlar’ kazanıyorsa, bu başarısızlığı nasıl içselleştirirsiniz?

(a) Kendimi haklı çıkarmaya çalışarak

(b) Sorumluluğu tamamen kendimde bularak

(c) Kendimi mazlumlaştırarak 

(4) Masadaki Adnan Hocalar, patronlar, şeyhler ve otorite ile nasıl bir ilişkiniz vardır?

(a) Ondan kaçarım

(b) Ona boyun eğerim

(c) Onun otoritesini sorgularım

(5) Adnan hocalar ve masa şeyhleri hoşunuza gitmeyen bir şey isterlerse  ‘hayır’ der misiniz

(a) Evet her zaman anında hayır derim.

(b) Bazen hayır derim.

(c) Asla hayır demem

(6) Zaman zaman yalan söyler misiniz?

(a) Evet, günde en az bir defa yalan söylerim.

(b) Karşımdakini yaralamayacak üzecek bir şeyse yalan söylerim.

(c) Hep doğruyu söylemeye gayret ederim.

(7) Kendinize olan güven ve saygıyı geliştirmeye çalışır mısınız?

(a) Hayır çalışmam çünkü o konuda da kendime zerre kadar güvenim yoktur.

(b) Evet çalışırım; Çünkü başkalarının size saygı duymasını sağlamanın en etkili yol budur.

(c) Kendimi biraz daha fazla sevmeye çalışırım.

(8) Amacınıza ulaşmak için başka bir insanı manipüle etmeye çalıştığınız olur mu?

(a) Evet ama bunu başkasına zarar vermeden yapmaya çalışırım.

(b) Amacıma ulaşmak için en iyi yol bu değil midir?

(c) Zaman zaman olur ama böyle  bir manipülasyonu asla bilerek yapmam.

(9) Her konuda, her zaman veya çoğunlukla haklı olmak sizin için çok önemli bir şey midir?

(a) Evet her zaman çok önemlidir.

(b) Bazen önemlidir.

(c) Hayır bu çok gülünç bir şeydir.