Mehmet Ağar'la ilgili herkes bir şeyler
söyleyebilir...
Ama hiç kimse, onun adamlığına, vefalı kişiliğine,
dostluğuna, kadirşinaslığına toz konduramaz... Mehmet
Ağar'ı Mehmet Ağar yapan kinden, kibirden uzak
kişiliğidir...
Süleyman Soylu bakan oldu diye, onunla yol
arkadaşlığı yapan eski tayfalar saçını başını
yolarken, Mehmet Ağar kıskançlıktan,
hasetten uzak asil bir davranış sergiledi. Soylu'nun başarısıyla
gurur duydu.
"Baba dostu"dur Ağar...
Süleyman Soylu bakan olunca, hemen aradı,
tebrik etti, başarı diledi.. Bununla da kalmadı, elinde
çikolatasıyla, (hediyesiyle) Çalışma
Bakanlığı'nın yolunu tuttu, "hayırlı
olsun"a gitti.
Ağar'ın hakkını teslim edelim etmesine de...
Ben diyorum ki...
Süleyman Soylu ektiğini
biçiyor...
Ben diyorum ki...
Süleyman Soylu ettiğinin karşılığını
buluyor...
Sevindirdiği, yüzünü güldürdüğü insanların duasıyla yol
alıyor çünkü.
Ha bir de çalışkanlığı var tabii...
Süleyman Soylu için bir yazımda, "Allah bana da onun
gerçek dostluğunu nasip etsin" demiştim.
Rahmetli Şakir Abi'ye (Süter) son nefesine kadar yaptığı
dostluğa şahit olmuştum çünkü. Başakşehir'den
Kozyatağı'na hergün gel git yaptı Soylu... Son nefesine kadar
ayrılmadı başından.
Şakir
Abi ağırlaşmıştı artık, birlikte ziyarete
gittik. Konuşacak dermanı
kalmamıştı, "Gel" işareti yaptı... kulağına
bir şeyler fısıldadı...
Dışarı çıktık, "Aga ben üç beş gün
yokum" dedi.
Şakir Abi, Umre'ye gitmesini
istemiş..
"Git bana dua et" demiş!
Şakir Abi, son isteği yerine getirildiği gün,
aramızdan ayrıldı.
Güzel bir dostluk örneği ile uğurlandı...
İşte bu yüzden Süleyman Soylu ettiğinin karşılığını buluyor
diyorum.
Haksızsam söyleyin!
Hiçbir şeyin değiştiremediği gerçek bir
dost.
Siz olsanız böyle bir adamı, karşılıksız, çıkarsız sevmez
misiniz?
Ben sevdim, gerçek bir dost
olduğu için sevmeye devam ediyorum.
Hadi bakalım, gerçek hayatında bir baltaya sap olamayan
sanal kabadayılar, klavyenin tuşları sizi bekliyor.
Parmaklarınızı konuşturma
vaktidir....