Özür dileriz Rıdvan Akar kardeş; pardon yani...

Özür dileriz Rıdvan Akar kardeş; pardon yani...

Adnan Berk Okan adnanberkokan@gmail.com
Sevgili Rıdvan Akar;
Geçen gün "Rıdvan Akar kaybetti" dedik ya...
Yüreğimize yara oldu be arkadaş...
Neden mi?..
Yanlış yaptığımızı anladığımız için...
Sana haksızlık ettiğimiz için...
Haksız yere seni ve hem de hiç hak etmediğin şekilde (sözde) eleştirdiğimiz için...
Sanki bütün dünyada kimin nerede olduğunu ya da olmadığını tespit eden bir detektörümüz vardı da ustan Mehmet Ali Birand'ın cenaze törenine katılmadığından emin olmuş ve eleştirmiştik seni...
Hadi itiraf edelim; 
inandığımız bir dostumuz bizi maniple etmişti...
Hatta "tahrik etmişti" bile diyebiliriz...
Duygusaldık...
Daha önceleri, ustan, veli nimetin Mehmet Ali Birand aleyhine dava açmanı duymuş, bunu içimize sindirememiştik...
Açıkçası; 
sana karşı "öngörülüydük"...
Hem de daha önce hiçbir meslektaşımızla ilgili yanımıza bile yaklaştırmadığımız o kötü duyguyla yüklüydük yani...
Hırpaladık seni...
Hiç ilgisi olmadığı halde, "eleştirelim" derken önyargılarımızın esareti altında incittik...
Önce senden özür dileriz...
Sonra da okurlarımızdan...

Sevgili Rıdvan Akar;
Mevlâna ünlü Mesnevi'sinin bir yerinde mealen şöyle der:
(övünmek gibi olmasın ben şiirleştirdim)

...... ve mevsim geçer;
kurur gölge veren ağaçların dalları;
sabırlar taşar…
Canından saydığın yâr bile
gün gelir el olur da, aklın şaşar…
Dostun dönüşür düşmana,
Düşmanın dost olur sana…
Öyle garip bir dünya ki;
Gün gelir hepsi olur bunların;
“olmaz” dediğin ne varsa…
“Düşmem” dersin düşersin,
“Şaşmam” dersin şaşarsın,
En garibi de budur ya…
“Öldüm” dersin ama…
Yine de yaşarsın…

Biz de beşeriz be Rıdvan kardeş...
Biz de şaşarız, biz de düşeriz...
Aynen senin özel duygularının komiserliğini yaparken düştüğümüz gibi düşeriz hem de...
Affet!...
Seni hiç hak etmediğin halde kırdığımız, incittiğimiz, hırpaladığımız için affet...
Bak işte bugün kaybeden biziz...
Hiçbir tercihimizde kaybetmeyi senin için "kaybetti" dediğimiz kadar çok hak etmemiştik kardeş... 
Kusura bakma...
Pardon yani...