Ne demiş Sokrat;
-"Senden önce gelenlerden ibret al, senden sonra
geleceklere ibret olma!"
Ertuğrul Özkök'ün bugünkü hali medya camiası için ibretlik.
İbret alalım ki sonrakilere ibret olmayalım derim...
20 yıl Türkiye'nin en etkin gazetesini
yönetiyorsunuz.
Bir manşetle ülkeyi sallayabiliyorsunuz.
Dev medya plazasının zirvesine kurulmuşsunuz...
Amiral gemisinin kaptan köşkündesiniz...
Siz ne isterseniz o oluyor...
Kaderleri tayin ediyorsunuz...
"Tanrı yöneticisiniz"...
Küçük "Tanrı yazarlarınız" iki dudağınızın arasına
bakıyor.
Yaz diyorsunuz yazıyorlar, yazma
diyorsunuz yazmıyorlar...
İtaatsizlik eden mi oldu...
Yolcu ediyorsunuz...
Sonra...
Zamanın efendisi olmadığınızı
farkediyorsunuz...
Gün geliyor o koltuk alınıyor sizden...
Amiral köşkünden, kamaraya taşınıyorsunuz.
Demişler ya;
"İnsan yaşattığını yaşamadan ölmez"
diye...
O gün geliyor...
Bir yazı yazmaya niyet ediyorsunuz...
Eski dost Bekir Coşkun'un kovulmasını irdelemek
istiyorsunuz...
-"Sus!" diyorlar...
-"Girme o konuya"...
-"YAZMA" diyorlar...
Sizin daha önce yaptığınız gibi belki de...
Adını RİCA koyup, sizi "SANSÜR"
ediyorlar...
Ne hissetmiştir Özkök...
Daha önce yöneticilik yapmış biri olarak anlamış mıdır yapılan
'RİCA'nın ince hesaplarını...
Anlamış görünüyor...
Çünkü yazmıyor...
Başka bir yazı isteniyor, onu yazıyor...
Onunla aynı sansüre uğrayan Yılmaz Özdil posta
koyuyor...
Yeni yazı da vermiyor...
Sonra...
Ertuğrul Özkök'ü kendi grubunun kanalı CNN Türk'te
değil de...
Rakip kanal NTV'de görüyoruz...
Neden?
Yutmak zorunda kaldığı...
Kaleminden akıtamadığı...
Köşesine koyduramadığı "SANSÜR"
edilen düşüncelerini aktarmak için...
İbretlik değil mi?